Zerzevan Kalesi'nde Tarihe Damga Vuran Keşif: "Öncelikle Bunu Görmek Bize Nasip Oldu"

Zerzevan Kalesi'nde 1800 Yıllık Su Dağıtım Sistemi Keşfedildi
Çınar ilçesine 13 kilometre mesafedeki Demirölçek Mahallesi civarındaki 124 metre yükseklikteki kayalık tepede bulunan ve askeri yerleşime ait dünyadaki son Mithras Tapınağı'nın ortaya çıkarıldığı Zerzevan Kalesi, yürütülen bilimsel kazılarla geçmişe ışık tutmaya devam ediyor.
2020 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dahil edilen ve şehrin önemli turizm değerlerinden olan kalede, arkeolojik kazılar hızla sürerken yerli ve yabancı turistler de bölgeyi ziyaret ediyor.
Bugüne dek kalenin etrafında yapılan kazılarda, 15 metre yüksekliğinde, 1200 metre uzunluğunda sur kalıntıları, 21 metre yüksekliğinde bir savunma ve gözetleme kulesi, kilise, yönetim binaları, konutlar, tahıl ve silah depoları, kaya mezarları, su kanalları ile 63 su sarnıcı, yer altı kilisesi, 400 kişilik yer altı sığınağı ve gizli geçitler gibi çok sayıda yapının yanı sıra, milattan sonra 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesiyle önem kaybeden Mithras dinine ait yer altı tapınağı ile dini törenler için gelenlerin konakladığı alan da keşfedildi.
Bu yıl restorasyon çalışmalarına da başlanılan kaledeki kazılar sonucunda son olarak 1800 yıllık bir su dağıtım sistemi gün yüzüne çıkarıldı. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aytaç Coşkun, 3000 yıl önce inşa edilen Zerzevan Kalesi'nin askeri bir yerleşim alanı olduğunu belirterek, Asur döneminden itibaren kalede yerleşim bulgularının mevcut olduğunu aktardı.
İlk Kez Su Dağıtım Sisteminin Önemli Bir Örneğine Ulaşıldı
Coşkun, kalede Roma dönemine ait önemli bir su mühendisliği harikası olan su sisteminin bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Kalede surların dışında su kanalları tespit ettik ve burada toplamda 63 su sarnıcı mevcut. En büyük sarnıç, 4000 ton su hacmine sahip olan tonozlu sarnıç. Kaleye şu an kurumuş olan 3 kaynaktan, 8.5 kilometre mesafeden kemerler ve kanallar aracılığıyla su taşınmakta. Kaledeki su dağıtım sistemi uzun zamandır merak ediliyordu. İlk kez burada böyle önemli bir su dağıtım sistemini görmüş olduk. Su, kanallar aracılığıyla tonozlu sarnıçlara, oradan da yeni keşfettiğimiz su dağıtım sistemi sayesinde diğer yapılara, konutlara ve Mithras Tapınağı'na dağıtılmakta."
Ortaya çıkardıkları su dağıtım sisteminde, künk (pişmiş topraktan yapılan su borusu) kalıntıları bulduklarını ifade eden Coşkun, bu buluntunun kalede basınçlı su sisteminin kullanıldığını gösterdiğini vurguladı. Coşkun, "Su, bu borular sayesinde yüksek seviyelere basınçla taşınıyor. Böylece su, tüm bölgeye dağıtılmakta. Tonozlu sarnıçta bir küçük şelale sistemi oluşturulmuş ve daha sonra kanala bağlantılar kurulmuş. Künk sistemi kullanarak suyun basınçla yukarı seviyelere çıkarılması ve diğer alanlara dağıtımı sağlanmış.” dedi.
Matara Parçaları Bulundu
Kalede su mimarisi ile ilgili önemli verilere ulaşılan su dağıtım sistemi içinde matara parçaları bulduklarını ifade eden Coşkun, bunun, askerlerin ve burada yaşayan sivillerin su taşımaları açısından önemli bir buluntu olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Coşkun, "Kalede su sarnıçlarında 10 binlerce ton su depolanmış. Yerleşik nüfus 1600 iken, hesapladığımızda 10 binlerce kişinin bir yıl boyunca ihtiyacını karşılayacak kadar su depolanmış. Yerin üstünde büyük bir şehir var ama daha büyüğü yerin altında. Kuşatma sırasında nüfusun sayısı çevre halkının sığınmasıyla artmakta. Yer altında büyük yerleşim birimleri mevcut. Bu nedenle, Zerzevan Kalesi'nde ortaya çıkarılan 1800 yıllık su dağıtım sistemi, Roma İmparatorluğu'ndaki mühendislik ve mimarlık gelişmelerinin günümüze ulaşmasını sağlıyor.” şeklinde konuştu.
Antik yol güzergahında, 124 metre yükseklikte kayalık bir tepede yer alan Zerzevan Kalesi, Amida ile Dara arasında stratejik bir noktada konumlanıyor. Bu yerleşim, bulunduğu konumu itibarıyla tüm vadinin kontrolünü sağlarken, antik ticaret yolu üzerinde geniş bir alanı gözetim altında tutan bir Roma sınır garnizonu özelliği taşıyor. Kale, Romalılar ile Sasaniler arasında büyük çatışmalara sahne olmuş bir yer olarak biliniyor. Zerzevan Kalesi'nin tarihi ise Asur dönemine kadar uzanmakta. Kalede Roma döneminde, milattan sonra 3. yüzyılda asıl askeri yerleşimin inşa edilmesiyle yapılar devamlı kullanılmış olup, 639 yılında İslam ordularının fethi gerçekleştirilmeden önce kesintisiz olarak işlev görmüştür. Yerleşimin surları ve yapıları, Anastasios (milattan sonra 491-518) ve Justinianus (milattan sonra 527-565) dönemlerinde onarılmış ve bazıları yeniden inşa edilerek mevcut haline getirilmiştir.