Zehirli Mantarların Gizemi: Renkli Tabaklar ve Çözülemeyen Sorular

Erin Patterson'ın Zehirli Mantarla İşlediği Cinayetler ve Medyanın İzleme Süreci

Avustralya’da, zehirli bir mantar kullanarak eşinin anne-babası ve teyzesini öldüren Erin Patterson, 2023 yılından bu yana gazeteci Amber Johnston tarafından takip ediliyor. Johnston, bu süreçte yaşanan gelişmeler ve gözlemlerini İngiltere’nin The Telegraph gazetesi için kaleme aldı. 
Patterson’ın, eşinin anne ve babasının zehirli “Beef Wellington” yedikten sonra nasıl hayatını kaybettiklerini anlamaya çalışan gazeteci, kadının arkasında koşarken sorular sorduğunu ifade etti. Johnston’a göre, Patterson, Victoria Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde masum olduğunu söylemiş ancak iki ay süren davanın sonucunda üç cinayetten suçlu bulunmuştu. 
Jüri, Patterson’ı Don ve Gail Patterson ile Heather Wilkinson’ı öldürmekten suçlu buldu. Aynı zamanda rahip olan Heather’ın eşi Ian, yedi hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatta kalmayı başarmıştı. Patterson, Iran Wilkinson’ı öldürmeye teşebbüs etmekten de suçlu bulundu. 
Davanın jüri aşaması tamamlanmış olsa da, cinayetlerin hangi sebeplerle işlendiğine dair hala bir cevap bulunmamakta.
EŞİNİ DE ÜÇ KEZ ZEHİRLEMEYE ÇALIŞMIŞ
Gazeteci Johnston, Patterson ile ilgili haberi yapması için editörlerinin kendisini aradığı dönemde takvimler Ağustos 2023’ü gösteriyordu. Editörlerinin "Doğru Leongatha’ya git" yönlendirmesi üzerine Melbourne’e 2 saat mesafedeki kasabaya giden gazeteci, olaydan yalnızca iki kişinin sağ çıktığını, yemeklerde dünyanın en zehirli mantarının yani "ölüm meleği" ya da “köygöçüren” olarak bilinen mantarın kullanıldığını hatırlattı. 
Şüpheli ölümler ile ilgili yürütülen soruşturmanın cinayet soruşturmasına dönüştüğü ve Patterson’ın tek sanık olduğu haberlerde yer aldı. Patterson’ın eşinin anne ve babası için düzenlenen cenaze töreninde, hala alyansını taktığı da belirtildi. 
İkilinin "karmaşık bir ilişki" yaşadığı, çocuk destek ödemeleri konusundaki anlaşmazlıkların su yüzüne çıktığı öğrenildi. Medyada yer alan belgeler, Patterson’ın eşini 2021 ve 2022 yıllarında üç kez öldürmeye teşebbüs ettiğini ortaya koysa da bu suçlamalar düşürüldüğü için detaylar basına yansımadı. İddialara göre, Patterson, eşine zehirli yemekler sunmuştu.
SIMON’IN “GİZEMLİ MİDE RAHATSIZLIĞI”
Patterson’ın eşi Simon’ın “gizemli bir mide rahatsızlığı” nedeniyle hastaneye kaldırıldığına dair Facebook üzerinden paylaşılan bir mesaj, dikkat çekti. İki çocuk babası Simon, evinde yere yığılmasından sonra ailesinin gelerek ona veda etmesini istediğini ifade etti. 
Gazeteci, 29 Ağustos 2023 tarihinde, Patterson’ın Victoria eyaletinin önde gelen ceza avukatlarıyla görüştüğünü öğrendi ve kapının önünde beklemeye başladı. Gazeteci, daha sonra onunla birlikte yürüyen savunma ekibinin lideriyle yüz yüze geldi ve ne yaptığını sordu. Ancak Patterson, hiçbir soruya yanıt vermeden yürümeye devam etti.

Kasım 2023 tarihinde kadına üç kez cinayet ve cinayete teşebbüs suçlaması yöneltildi. 
“NORMAL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORDUM, TA Kİ YEMEĞE KADAR”
Davanın büyük ilgi gördüğü, toplumun farklı kesimlerinden insanları bir araya getirdiği vurgulandı. Gazeteci, "renkli kişiliklerin mahkeme salonunda sınırlı sandalye için savaştığını" belirtti. 
Davanın görüldüğü kasabadaki kafelerin, "her türlü mantar yemeğini" menülerine eklediği ifade edildi. Gazeteci, “(Olanlar) sürreal hissettirdi, kötü bir şaka gibiydi, ama trajedinin vurduğu kasaba bu değildi, hemen yanındaki kasabaydı. Bir kasaba iyileşmeyecek bir yarayla karşılaşırken, diğeri gösterinin merkezindeydi” gözlemini aktardı. 
Mahkeme salonunda ifade veren ilk kişi Patterson’ın eşi Simon’dı. Eşinden bahsederken akıllı ve nüktedan bir kişilik olarak tanımlayan Simon, zamanla Patterson’ın daha agresif ve gergin hale geldiğini söyledi. 
Mahkemede tanık olarak ifade veren bir diğer isim ise cinayet teşebbüsünden sağ çıkan tek kişi olan Ian’dı. Ian ve Patterson, sanığın kendilerini zehirleyip yemeğe davet ettiği gün ilk kez karşı karşıya geldiler. Mahkeme salonunda derin bir sessizlik oluştu. Ian, yaklaşık iki ay boyunca hayatta kalma mücadelesi vermiş ve ancak karaciğer nakliyle hayatta kalmayı başarmıştı. 
Ian, mahkemede verdiği ifadede, Patterson’ın kendisini normal ve dost canlısı biri gibi gösterdiğini ancak o gün bir şeylerin farklı olduğunu hissettiğini anlattı. 
KİLERİ GÖSTERMEK İSTEMEDİ, YARDIM TEKLİFLERİNİ REDDETTİ
Ian’ın verdiği bilgilere göre, Patterson dört konuğa bireysel olarak büyük gri tabaklarda hazırlanmış "Beef Wellington" servisi yaptı. Ancak kendisi daha küçük ve farklı bir tabakta yemek yiyordu. Ian’ın eşi, yemek sonrası Patterson’ın kilerini görmek istediğinde, kadının bunu yapmak istemediği gözlemlendi. İki kadın, Patterson’a yemekleri hazırlaması için yardım etmeyi de teklif etti ama kadın bu teklifi geri çevirdi. 
Patterson, yemek masasında davet ettiği kişilere kanser olduğunu söylese de tıbbi kayıtlar durumun böyle olmadığını ortaya koydu. 
HER ŞEY ÇAPRAZ SORGUYLA BİRLİKTE DEĞİŞTİ
Patterson, kendi cinayet davasında kanıt sunan bir kaç şüpheliden biri olarak yorumlandı. Savunma avukatı kadına dikkatlice planlanmış sorular yöneltirken, bu sorular onun “adanmış bir anne, acılı bir gelin ve ailesini seven bir kadın” gibi görünmesini sağladı. Ancak savcının çapraz sorgusunun başlaması sonucu tablo tamamen değişti. 
Patterson göreviyle başa çıkmakta zorlandığı anlaşıldı. Savcılar, Patterson’ın eşinin anne ve babasına karşı gerçek hislerini açığa çıkarmaya çalıştı. Kadın, kayınvalidesi ve kayınpederine kendi ailem gibi değer verdiğini söylese de sosyal medyada onlara “kayıp bir dava” diyerek, yardım tekliflerini “kaçamak sözler” olarak nitelendirdi.
“YALANI ONLARLA BİRLİKTE ÖLECEKTİ”
Eski bir hava trafik kontrolörü olan Patterson’ın aynı zamanda kurgu suç eserlerine hayran olduğu bildirildi. Mahkeme sırasında gözyaşı dökmeyen Patterson’ın bir arkadaşı, mahkeme kararının kendisini üzdüğünü ifade etti. 
Gazeteciye göre, Patterson’ın cinayetleri neden işlediği asla bilinemeyecek. Davada hiçbir somut sebep veya açıklama bulunmadığı kaydedildi. Savcı, karar duruşmasında, “Kanser teşhisi ile ilgili yalan söyleme sebepleri hakkında düşünebilirsiniz. Ancak, sanık, yalanının altını doldurmak zorunda kalacağını asla düşünmedi. Davetlilerinin hayatta kalıp onu ifşa edeceğini düşünmüyordu. Yalanı onlarla birlikte ölecekti” açıklamasında bulundu.