Zamanın Hızına Dair Şaşırtıcı Sır: Yüzde 9 Yavaşlayan Mekan Ortaya Çıktı!
Spor Salonu Hissiyatının Sırrı Araştırıldı
Birçok kişi spor salonlarında zamanın daha yavaş geçtiğini düşünmektedir. Bilim insanları, bu hissin nedenini incelemek üzere bir araştırma gerçekleştirdi.
Yeni çalışmaya göre, bu hissiyatın kaynağı sıkıcı antrenmanlar değil. Araştırma, egzersiz sırasında insanların zamanı olduğundan daha uzun hissettiğini ortaya koyuyor.
"ZAMAN SANKİ GEÇMİYOR"
Deney kapsamında katılımcılara sabit bisiklet üzerinde egzersiz yaptırıldı ve ardından 30 saniyelik süreleri tahmin etmeleri istendi. Elde edilen verilere göre, katılımcılar süreyi ortalama %8 ila %9 daha kısa tahmin etti. Bu da onların gözünde zamanın yavaş geçtiği anlamına gelmektedir.
Araştırmanın esas amacı yalnızca "zaman geçmiyor" şakasını onaylamak değil; egzersiz sırasında beynin ve vücudun zamanı nasıl algıladığını incelemekti. Çünkü egzersiz esnasında vücutta pek çok fizyolojik ve psikolojik değişim yaşanmaktadır.
33 katılımcıyla gerçekleştirilen bu çalışmada, her birey 4000 metrelik bir sabit bisiklet parkurunu üç farklı şekilde tamamladı:
- Tek başına (deneme sürüşü tarzında),
- Sanal bir rakibe karşı (oyunlardaki "hayalet rakip" benzeri),
- Gerçek rekabet ortamında (rakibi yenmeye çalışarak).
Katılımcılara egzersiz öncesi, 500 metre, 1500 metre, 2500 metre ve egzersiz sonrası olmak üzere beş ayrı noktada 30 saniyelik süre tahmin etmeleri istendi.
Elde edilen sonuçlar oldukça ilginçti: Zaman algısının değişip değişmemesi yarışın türüne veya fiziksel efora göre farklılık göstermedi. Yani bir rakiple yarışmak, zamanı daha hızlı geçtiği hissini uyandırmadı. Katılımcılar ne kadar efor sarf etseler de zaman aynı "yavaşlıkta" ilerledi.
SPOR PSİKOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİLER
Araştırmacılar, küçük bir örneklemle (33 kişi) gerçekleşmiş olmasına rağmen bu bulguların "egzersiz sırasında zaman algısı" üzerine yapılan daha önceki çalışmalarla farklı olduğunu vurgulamaktadır. Araştırma, hakemli bilim dergisi Brain and Behavior'da yayımlandı.
Uzmanlar, bu bulguların özellikle spor psikolojisi açısından büyük öneme sahip olduğunu ifade ediyor. Çünkü zaman algısı, hem dikkat hem de motivasyon üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Eğer sporcular için rekabet ortamında bile zaman algısı değişmiyorsa, dikkatlerini sürdürmek için farklı stratejiler geliştirmeleri gerekebilir.
Bu durum, elit sporcuların antrenman programlarında da kritik bir faktördür. Örneğin, Michael Phelps gibi sporcular, yarışlarını zihinsel olarak prova ederken zamanlamalarını kas hafızasına yerleştirmeye çalışmaktadır. Milisaniyelik farkların belirleyici rol oynadığı yarışlarda, bir dönüşü birkaç saniye erken yapmak, rekor kaybına yol açabilmektedir.
Bilim insanları, bu araştırmayı şu cümleyle özetliyor:
“Egzersiz sırasında dış uyaranların, yoğunluğun ve sürenin zaman algısındaki rolünü anlamak için daha fazla çalışma yapılmalıdır. Çünkü tüm bu unsurlar, fiziksel aktivitelerde doğru zamanlama ve performans açısından hayati öneme sahiptir.”