Yenidoğan Çetesi Soruşturmasında Savcıya 100 Yıl Hapis İstemi!

İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" Davasında 13 Sanığa Dava Açıldı

İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" davasını yürütmekte olan Cumhuriyet savcısının ölümle tehdit edilmesine yönelik olarak 13 sanık hakkında dava açıldığı bildirildi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet savcısı Yavuz Engin'in tehdit edilmesiyle ilgili olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekeden yola çıkarak bir iddianame düzenledi. 66 sayfadan oluşan bu iddianamede 13 kişi "sanık" olarak yer aldı.
İddianamede, Cumhuriyet Savcısı Engin'in yürüttüğü bir soruşturma kapsamında tutuklu bulunan sanık Tuğçe Toptemel'in tahliye edilmesi için sanık Aylin Arslantatar tarafından Engin'e, ailesi ve yakınlarına yönelik ölümle tehdit içerikli bir arama yapıldığı kaydedildi.
Savcı Engin'e yönelik bir suikast hazırlığında bulunan bir örgütün tespit edildiği belirtilirken, bu örgütün kamu kurumlarıyla da irtibatlı olduğu vurgulandı.

"SİLAHLI HAFİYELİK ÖRGÜTÜ"
İddianamede, kamu görevlileri ve özel sektörde çalışan üyelerinden teknik bilgi alabilen, tabanca ve diğer ateşli silahları bulundurabilen örgütün "silahlı hafiyelik örgütü" olarak değerlendirildiği ifade edildi.
Örgüt elebaşı Mustafa Kemal Zengin ile örgüt yöneticisi Aylin Arslantatar arasında 1308, Yavuz Çelik ile 12, Baki Çelik ile 3, Tarık Arslantatar ile 40 normal görüşme ve çok sayıda mesaj kaydının bulunduğu gerektiği ifade edilen iddianamede, sanık Zengin'in dijital materyallerinin incelemelerinin yapıldığı ve örgüt üyesi sanık Yavuz Çelik ile ilgili kayıtlara ulaşıldığı belirtildi.
İddianamede, dijital verilerin incelenmesinin ardından hazırlanan uzman raporuna göre, sanıkların birbirlerinin cep telefonu numaralarını ve geçmiş görüşme kayıtlarını sildiklerinin tespit edildiği yer aldı.
Örgüt üyelerinin genellikle Telegram ve WhatsApp uygulamaları üzerinden iletişim kurduğu da iddianamede belirtilmektedir.
ÖRGÜTÜN HİYERARŞİK YAPISI
İddianamede, gerçekleştirilen fiziki ve teknik takipler, iletişimin tespiti, alınan ifadeler, tutanaklar ve banka analizleri nedeniyle sanıkların, örgütlü hareket ettikleri ve maddi kazanç sağlamak amacıyla adaleti etkilemeyi hedefledikleri ifade edildi. Örgütün pek çok suç işlediği belirtilirken, kimliği tespit edilemeyen bir kişi ile sanık Mustafa Kemal Zengin liderliğinde kurulan örgütün yöneticilerinin sanıklar Gökhan Güler, Aylin Arslantatar ve kimliği belirsiz "Polat" isimli kişi olduğu aktarıldı.
İddianamede, suç örgütünün üyelerinin Baki Çelik, Yavuz Çelik, Zeynep Kaman, Muhammed Emin Orhan ve kimliği tespit edilemeyen diğer kişilerden oluştuğu ifade edildi. Ayrıca, kamu görevlisi olan sanıklar T.A, M.D, M.B, M.E.Y, İ.K. ve M.G'nın, kamu kaynaklarını kullanarak mahkumların kişisel verilerini örgüte aktardıkları kaydedildi. Örgütün adaleti etkilemeye yönelik faaliyetlerinin, üyeleri ile elebaşı arasındaki sıkı bir hiyerarşi olduğuna işaret ettiği vurgulandı.
SANIK ZENGİN, MÜŞTEKİ ENGİN'İN TEHDİT EDİLMESİNİ ORGANİZE ETTİ
İddianamede, kendisini emekli müsteşar olarak tanıtan sanık Mustafa Kemal Zengin'in, tutuklu Tuğçe Toptemel'in serbest bırakılması amacıyla savcı Yavuz Engin'in tehdit edilmesi olayını organize ettiği belirtildi.
Avukat olan Aylin Arslantatar'ın, Zengin'in adli makamlarla ilişki kurması nedeniyle örgüte hukuki destek sağladığı, dolayısıyla da örgütün hukuki konularla ilgili yöneticisi olduğu aktarıldı.
İddianamede, örgüt yönetici olduğu belirtilen Gökhan Güler'in, cezaevinde tutuklu bulunan sanıkların usulsüz tahliye işlemleri için faaliyet yürüttüğü ve bu tahliyelerden maddi menfaat sağladığı öne sürüldü.
CUMHURİYET SAVCISI MÜŞTEKİ YAVUZ ENGİN'İN İFADESİ
İddianamede Yavuz Engin'in beyanları yer aldı. Engin, adliyede katibiyle çalışma esnasında şikayetçi olduğu kişinin kendisini Whatsapp üzerinden aradığını, ‘Suikast planının devam ettiğini, yürüttüğü Yenidoğan Çetesi dosyasındaki tutuklu Tuğçe Toptemel'i tahliye etmezse eylemi gerçekleştireceklerini ve kendisine zarar vereceklerini’ belirttiğini aktardı.
Sanık Arslantatar'ın "devlet büyüğü" olarak adlandırdığı Zengin ile birlikte hareket edeceklerini söylediğini ifade eden Engin, bunun üzerine hemen bir tutanak tutarak durumu kayda geçirdiğini belirtti. Engin, ayrıca, ‘Tehdit eden kişilerin kişisel bilgilerime nasıl eriştiği ve ailemle ilgili bilgilerin nasıl elde edildiğinin araştırılmasını talep ediyorum’ şeklinde beyanlarda bulundu.
"GÖRÜŞMEDE SAVCININ ODASINDA SES VE GÖRÜNTÜ ALAN CİHAZ OLDUĞUNU BİLMİYORDUK"
İddianamede ifadesi yer alan sanık Aylin Arslantatar, Zengin'i tanıdığını, ancak tanışıklıklarının iş ve sosyal arkadaşlık düzeyinde olduğunu öne sürdü. "Savcı Yavuz Engin ile yaklaşık 7 senedir tanışmaktayım. Onunla yüz yüze ya da sosyal medya uygulamaları üzerinden iletişimde bulundum" şeklinde ifade veren Arslantatar, Engin'in tehdit edildiğini Zengin'den duyduğunu söyledi. Arslantatar, bu görüşmenin amacının, savcı Engin’i uyarmak olduğunu ifade etti.
SANIK MUSTAFA KEMAL ZENGİN'İN İFADESİ
İddianamede yer alan sanık Mustafa Kemal Zengin de, Aylin Arslantatar ile 3-4 yıldır tanıştığını ve aralarında gönül ilişkisi bulunduğunu iddia etti. Savcıyı tehdit etmediğini savunan Zengin, ‘Samimiyetle yapılan bir görüşmede üslup hatası yaptım. Türk milletinden ve savcımdan özür diliyorum' dedi.
48 YILDAN 100 YILA KADAR CEZA İSTEMİ
İddianamede örgüt elebaşı Zengin ile yöneticiler Aylin Arslantatar ve Gökhan Güler hakkında, "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak", "yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs", "birden fazla kişiyle tehdit", "Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'na muhalefet" gibi suçlamalarla toplam 48 yıl ile 100 yıl 6 ay hapis cezası talep edildi.
Örgüt üyeleri Baki Çelik, Yavuz Çelik ve diğer sanıklar hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istendi. İddianame, Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle birlikte sanıklar önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkacak.