Yenidoğan Çetesi Davasında Üç Tahliye Kararına Aleyhte İtiraz!

İstanbul'da Bebek Acil Hastalarına Yönelik İddialar: 57 Sanık Yargılanıyor
İstanbul'da, bebek acil hastalarının daha önce anlaşılan özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilmesi sonucu ölümlerine ve haksız kazanç elde etmelerine neden oldukları öne sürülen 57 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklardan üçü için verilen tahliye kararına Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gerçekleşen duruşmada üç tutuklu sanık hakkında alınan tahliye kararı üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığı itirazda bulundu.
Başsavcılık, söz konusu tahliye kararının iptal edilerek sanıkların tekrar tutuklanmasını talep etti.
30. duruşmada, hemşireler Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar ve Nigar Kubilay'ın tahliyesine karar verilmiş, 16 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmolunmuştu.
Tahliye edilen sanıklar hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "imza atma" gibi adli kontrol koşulları getirilirken, bazı tutuksuz sanıkların kontrol şartları da kaldırılmıştı.
Duruşma tutanaklarının Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 9 Eylül'e erteledi.
YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın liderliğindeki suç örgütünün sevk ve yönetiminin, sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi'nin ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından gerçekleştirildiği ifade ediliyor.
Suç örgütünün temel amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemi üzerinde kontrol sağlayarak doluluğunu artırmak, hastaların durumlarını çarpıtarak Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) üst düzey ödeme almak olduğu belirtiliyor.
İddianamede, hasta bebeklerin sağlık durumlarının olduğundan daha ağır gösterildiği ve gereğinden uzun süre hastanede tutuldukları, bu şekilde SGK'dan yüksek ücretler tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla ücret alındığı ifade ediliyor.
Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti alabilecekleri hastaneler yerine, sanıkların belirlediği ve örgüt için karlı görülen hastanelere yatırıldığı vurgulanıyor. Elde edilen kârın büyük kısmının, sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı belirtiliyor.
Asıl hedefin, bebeklerin sağlık durumlarının iyileştirilmesi değil, maddi kazanç sağlamak olduğu vurgulanıyor.
KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İddianamede, sanık Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebek ölümünden kaynaklanan "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez olmak üzere toplam 177 yıl altı aydan 582 yıl dokuz aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, 8'i kadın toplam 44 sanık için de benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İstanbul'da 9, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 1 hastanenin ruhsatı iptal edilirken, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar, ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir.
Öte yandan, "yenidoğan çetesi" soruşturmasını yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında ölümle tehdit eden sanıklar da tutuklandı.
Davanın sanıklarından İlker Gönen'in, Antalya'da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat tarihinde intihar ettiği öğrenildi.
YENİDOĞAN ÇETESİ'NE YÖNELİK 13 SANIKLI İDDİANAME ANA DOSYAYLA BİRLEŞTİRİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 57 sayfalık iddianamede, "yenidoğan çetesi" ile ilgili olarak 13 kişi sanık olarak yer alırken, Sosyal Güvenlik Kurumu, "suçtan zarar gören" olarak gösterilmektedir.
Firari hemşire Serenay Şenkalaycı'nın her iki dosyada da sanık olarak bulunduğu iddianame, "yenidoğan çetesi" ile ilgili devam eden ana dava ile birleştirilmiştir.
Mahkeme başkanı ayrıca, cumhuriyet savcısını tehdit eden sanık Mustafa Kemal Zengin'in dosyasını ayırarak, davadaki sanık sayısını 57 olarak belirlemiştir.