Yenidoğan Çetesi Davasında Şok Gelişme: Üç Sanık Serbest Bırakıldı!

İstanbul'da Yenidoğan Çetesi Davasında Yeni Gelişmeler
İstanbul'da bebek acil durum hastalarının, önceden anlaşarak seviye belirledikleri özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine transfer edilerek ölümlerine sebep oldukları ve bu yolla haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 19'u tutuklu 57 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmada, avukatların talepleri dinlendi.
GİYASETTİN MERT ÖZDEMİR’DEN TAHLİYE TALEBİ
Tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in avukatı Mesut Yıldırım, müvekkilinin eylemlerinin yalnızca maddi çıkarlar doğrultusunda hasta yönlendirme ile sınırlı olduğunu belirterek, örgüt bağlantısını ve Sosyal Güvenlik Kurumu dolandırıcılığını reddetti ve tahliye talebinde bulundu. Diğer tutuklu sanık Tuğçe Toptemel'in avukatı Mustafa Gür ise müvekkilinin hukuka aykırı bir şekilde bir yıldır tutuklu bulunduğunu ve delil karartma şüphesi taşımadığını öne sürdü.
MAHKEMEDEN TAHLİYE KARARI
Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, ara kararını açıklamadan önce duruşmayı bir saatliğine askıya aldı. Duruşmanın ardından, hemşireler Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar ve Nigar Kubilay’ın tahliyesine hükmedildi. Tahliye edilen sanıklar hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "imza atma" gibi adli kontrol tedbirleri uygulandı. Ayrıca, bazı tutuksuz sanıklar üzerine tesis edilen adli kontrol şartlarının da kaldırılmasına karar verildi. Mahkeme, tüm duruşma tutanaklarının Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar vererek, tutuklu 16 sanığın hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 9 Eylül tarihine erteledi.
YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın liderlik yaptığı suç örgütünün sevk ve idaresinin, sanık doktor İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından gerçekleştirildiği belirtildi. İddianamede, suç örgütünün temel amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini aşarak doluluğunu sağlamak ve Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) en üst düzeyde ödeme almak olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, bebeklerin durumlarının olduğundan daha ağır gösterildiği ve gereğinden fazla süre hastanede yattıkları iddia ediliyor. Bu suretle SGK'den yüksek ücretlerin tahsil edildiği ve bazı ailelerden de fazla ödeme alındığı kaydediliyor.
KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla gerçekleştirildiği", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç örgütü kurmak" suçlamalarıyla 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez toplam 177 yıl altışar aydan 582 yıl dokuzar aya kadar hapis cezası talep edilmektedir. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamuyu zarara uğratacak şekilde dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenmektedir. İddianamede, 44 sanık arasında 8 kadının da benzer suçlardan hapis cezası alması öngörülmektedir.
Soruşturma sürecinde İstanbul'da 9 ve Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve diğer hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir. Ayrıca, "yenidoğan çetesi"ne yönelik soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin makamında ölümle tehdit edilmiştir. Davanın tutuklu sanıklarından İlker Gönen ise Antalya'daki cezaevinde 1 Şubat'ta intihar etmiştir. Bu arada, "yenidoğan çetesi"ne dair 13 sanıklı bir iddianamenin ana dosya ile birleştirildiği de bildirilmektedir.