Yenidoğan Çetesi Davası’nın Üçüncü Günü: Hemşireden Gelen Çarpıcı İtiraflar ve İkinci Günün Gelişmeleri!
Davanın İkinci Günü: Hemşirelerden Çarpıcı İtiraflar

Yenidoğan Çetesi davasının ikinci gününde dikkat çekici itiraflar gündeme geldi.
Sanıklardan hemşire Hasan Basri Gök, savunma yaparak, tapelere yansıyan ifadeleri hakkında “Çirkin bir cümle. Bebeğin kalbi sürekli duruyordu, bu nedenle böyle bir şekilde ifade bulundum.” açıklamasında bulundu.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade veren Gök, çetenin karanlık yüzünü detaylandırdı.
“Sağlam bir bebeğin sevk edilmesi mümkün değil. Çok uzun süre bekletildiği için akciğerleri de kötüleşiyordu. Entübe edilerek gönderiliyordu.” diyen Gök, “Serdar Yüksel, bebek sevkini gerçekleştirip bunun karşılığında para alıyordu. Fırat Sarı bana parayı yollamamı söyledi ve yolladım. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) fazla para alıyorlardı. Bu durum sebebiyle yatış süreleri uzatılıyordu.” itirafında bulundu.
Gök, “Epikrize yardım ettiği için tüm hemşirelere para dağıtılıyordu. Hiç kimse hayrına bir şey yapmıyordu.” şeklinde konuştu.
"O Söz Kurtlar Vadisi Repliğiydi"
Duruşmada bir Kurtlar Vadisi repliği de gündeme geldi.
Hemşire Deniz Korkmaz’a, “Devleti soymak, milleti soymaktan daha onurludur.” cümlesini kurduğu hatırlatıldığında, bu ifadeyi Kurtlar Vadisi dizisinden aldığını belirtti.
“Hastane, hastaları bir eşya gibi görüp sadece maddi kazanç sağlamak amacıyla kullanıyordu.” diyen Korkmaz, “Bu şekilde düşünen bireylerin bu tür eylemleri gerçekleştirmesi kaçınılmazdı. Hastaların yoğun bakım süreçlerinde malzeme tasarrufuna gitmeye çalışıyorlardı. Bu durumu ben CİMER'e bildirerek şikayet ettim.” şeklinde ifade etti.
Yenidoğan Çetesi Davasının Birinci Gününde Neler Oldu?

Ülkemizin büyük bir ilgiyle takip ettiği Yenidoğan Çetesi soruşturmasında yargılama, pazartesi günü başladı.
Adliyede yaşanan yoğunluk ve gerginlikler nedeniyle duruşmanın ilk günü öncelikle kimlik tespitleri gerçekleştirildi.
İddianame toplamda 1,399 sayfadan oluşmakta olup, çetenin lideri ve yöneticisi olarak adları geçen doktorlar Fırat Sarı, İlker Gönen ve çetenin 112 çağrı merkezindeki üyeleri, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir de duruşmaya getirildi.
Fırat Sarı, kimlik tespitinde aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu bildirdi.
Çorlu'da tutuklu bulunan sanıklar ise video konferans aracılığıyla kimlik beyanında bulundu.
Müfettiş Raporundaki Kan Donduran Ayrıntı
Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı müfettiş raporunda, bazı bebeklere pasif ötenazi uygulandığı ve hiçbir tedavi yöntemi uygulanmadan ölüme terk edildikleri belirtildi.
Bir hemşirenin, yoğun bakımda bulunan bir bebeğin kalbinin durması üzerine doktora bilgi verdiği, doktorun ise “Canlandırmaya gerek yok.” yanıtı verdiği tespit edildi.
Yenidoğan Çetesi Davasında Kim Neyle Suçlanıyor?

Suçlamalar, günlük 8 bin liralık SGK priminden pay alabilmek için yenidoğan bebeklerin sağlıklarının göz ardı edildiği yönünde yoğunlaşıyor...
Çete üyelerinin, taburcu olabilecek durumdaki bebekleri sahte raporlarla ve gereksiz ilaç kullanımıyla yoğun bakımda tuttukları tespit edilmiştir.
Bebekler, çetenin anlaşmalı olduğu özel hastanelere sevk ediliyordu.
Ne solunum desteği, ne ameliyat ne de ilaç uygulanıyordu... Bebekler, çetenin isteği doğrultusunda hayatta tutuluyordu.
Bu süreçte İstanbul'da 9 ve Tekirdağ'da 1 olmak üzere toplam 10 özel hastane kapatıldı.
Yenidoğan çetesiyle ilgili son gelişmeler neler? 10 soruda bebek çetesi, Yenidoğan vurgununda fezleke hazırlandı: Bebeklere "pasif ötenazi" iddiaları üzerine, soruşturmada adı geçen Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist, Özel Birinci Hastane, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar, Özel Silivri Kolan Hospital ve Çorlu Reyap Hastanesi'nin ruhsatları iptal edildi.