Yeni Bir Yaşam İçin Marmara Kıyılarına Akın Ediyorlar!

Dünya Köpek Balığı Farkındalık Günü Kutlanıyor
Bugün, dünya genelinde önemli bir ekosistem parçası olan köpek balıklarına dikkat çekmek amacıyla Dünya Köpek Balığı Farkındalık Günü kutlanmaktadır.
WWF-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Hakan Kabasakal, Türkiye'nin denizlerinde yer alan kıkırdaklı balık türlerinin yaklaşık %90'ının Akdeniz'de, %50'den fazlasının ise Ege Denizi'nde rastlandığını, Marmara'da 25, Karadeniz'de ise 11 farklı kıkırdaklı balık türünün bulunduğunu ifade etti.
Atlas Okyanusu'nun Kuzeyinden Geliyorlar
Kabasakal, Türkiye kıyılarındaki kıkırdaklı balık türlerinin çoğunun Atlas Okyanusu'nun kuzey bölgelerinden geldiğini, Akdeniz'e özgü yalnızca birkaç endemik tür olduğunu ve Süveyş Kanalı üzerinden Türkiye sularına ulaşan bazı tropikal türlerin bulunduğunu vurguladı.
Marmara 1950'lerde Çok Zengindi
Geçmişte Akdeniz, Ege veya Marmara'da yer alan ancak bu bölgelerin değişen koşullarına uyum sağlayamayan türlerin yok olabileceği veya bölgeden uzaklaşabileceğini söyleyen Kabasakal, 1950'li yıllarda Marmara Denizi'nin kıkırdaklı balıklar açısından oldukça zengin olduğunu, ancak günümüzde küresel ısınma, yoğun şehirleşme, sanayileşme ve kirlilik gibi etkenlerle bu türlerin sayısının azaldığını belirtti.
Kitleler Halinde Kıyılara Göç Ediyorlar
Kıkırdaklı balıkların hızlı bir metabolizmaya sahip olduğuna ve bu nedenle yüksek miktarda oksijene ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Kabasakal, "1 litre deniz suyunda en az 4,5 miligram oksijen bulunması gerekiyor ki bu türler normal şartlarda hayatta kalsın. Ancak günümüzde derin Marmara'da çözünmüş oksijen miktarı birçok yerde 2 miligramın altına inmiş durumda. 100 metre derinlikten sonra 1 miligramın altına düşen bölgeler de mevcut. Doğu Marmara'da kıta sahanlığını aştığınızda, yani 200 metreden daha derin yerlerde, oksijenin hiç olmadığı noktalar bulunmakta. Kirlilik ve iklim değişikliğinin birleşik etkisi, Marmara Denizi'ndeki derin sularda oksijen seviyesinin düşmesine ve kıkırdaklı balıkların kıyı sularına topluca göç etmesine neden oldu." diye ekledi.
Saldırgan Olanlar 40 Yıl Önce Gitti
Marmara Denizi'ndeki kıkırdaklı balık türlerinin kıyılara yaklaşmasının insanlara tehdit oluşturmadığını açıklayan Kabasakal, büyük beyaz köpek balıkları gibi saldırgan olarak değerlendirilmesi muhtemel türlerin 40 yıl önce Marmara'yı terk ettiğini, kıyılara yaklaşan köpek balıklarının genellikle camgöz cinsinden ve insanlardan uzak duran, boyları 2 metreyi geçmeyen türler olduğunu aktardı.
Yaşayabilecek Yer Arıyorlar
Bu türlerin uygun yaşam alanı arayışıyla sahillere geldiğini belirten Kabasakal, özellikle kıyı balıkçılarının hedefi haline geldiklerini hatırlatarak, "Son üç yıldır yürüttüğümüz araştırmalar, kıkırdaklı balıkların kıyıda sayılarının zirveye ulaştığı dönemleri tespit etmemizi sağladı. Araştırmamızın son yılı olan 2024'te bu nüfusun kıyıda dibe vuruşunu gözlemledik. Kıyılarda artık bu kadar fazla köpek balığı ve kıkırdaklı balık yok. Kıyıda rastladığınız kıkırdaklı balıklar, dip suyundaki oksijen yetersizliği nedeniyle ne geri dönebilir ne de göç ettikleri yerlerde huzur bulabilir. Çünkü bu alanlarda da yoğun bir balıkçılık baskısı söz konusu." ifadelerini kullandı.
Denge Bozulursa, Sistem Çöker
Okyanuslarda yaşam süren 1266 türden üçte birinin, koşulların değişmemesi halinde bu yüzyılın sonuna gelmeden yok olacağı uyarısında bulunan Kabasakal, aşırı avlanmanın bu tehlikenin en büyük nedeni olduğunu, diğer etkenlerin ise yaşam alanı tahribatı, iklim değişikliği ve deniz kirliliği olduğunu belirtti.
Kıkırdaklı balık türlerinin besin piramidinin işleyişi açısından önemli bir rol oynadığını ifade eden Kabasakal, deniz ekosistemindeki yırtıcı baskının oluşturduğu tüm ekolojik geçişler arasındaki dengenin bozulmasının okyanustaki tüm besin zincirinin çökmesine sebep olabileceği konusunda uyardı.