Damla Cesur

Yapay Zeka: Balon Tehlikesi Kapıda mı?

Yapay Zeka: Balon Tehlikesi Kapıda mı?

Yapay Zeka Yatırımlarında Beklentiler ve Gerçekler

Her şirket artık "AI destekli" ürünlerinden ve "AI tabanlı dönüşüm" hedeflerinden sıkça bahsetmektedir. Bu kavram, günümüzde neredeyse bir ekonomik zorunluluk haline gelmiştir.

Finansal tarihi biraz bilenler, her yeni dönemin bir noktada üretkenlik testine tabi tutulduğunu bilir. Bugün, o sınavın eşiğindeyiz.

BEKLENTİLER ÖNDE GİDİYOR

Şirketler milyarlarca dolarlık yatırımlar gerçekleştiriyor ancak bu yatırımların geri dönüşleri henüz sınırlı kalmaktadır. AI hizmetleri hala oldukça maliyetli ve tüketici tarafından erişimi sınırlıdır. Örneğin, ChatGPT veya Copilot gibi sistemler dikkat çekici olsa da, kullanıcı başına elde edilen gelir hala düşük seviyededir. Bu durum, 2000'li yıllardaki "dot-com balonu" dönemini akla getiriyor; o zaman da herkes "internet ekonomisi" diyordu. Fakat, sadece birkaç şirket başarıya ulaşmayı başardı; Amazon, Google, eBay gibi.

Şimdi benzer bir durum yapay zeka alanında yaşanıyor. Yüzlerce "AI girişimi" kuruldu, milyarlarca dolarlık değerlemeler elde etti, ancak bunlardan kaçı gerçekten sürdürülebilir olacak?

SİYASET VE REGÜLASYON GÖLGESİ

Yapay zeka, yalnızca ekonomik bir konu değil, aynı zamanda bir siyaset meselesi haline gelmiştir. Örneğin, ABD hükümeti Intel'den %10 hisse satın aldı. Bunun ardından Intel ve Nvidia arasında bir ortaklık anlaşması imzalandı. Ayrıca ABD, Çin'e yönelik bazı çip satışlarına sınırlama getirdi. Çünkü bu ilişkiler, yalnızca teknolojiyi değil, rekabet dengelerini de etkiliyor.

WALL STREET'TE AI FIRTINASI

Nvidia’nın piyasa değeri 2,5 trilyon doları geçti. Microsoft, 80 milyar dolarlık yapay zeka yatırımı çerçevesinde yeni veri merkezi planını açıkladı. Meta, tamamen yapay zeka odaklı bir strateji benimsedi. Amazon, AI modelleri için özel bir altyapı geliştirmekte. Bu şirketlerin toplam değeri birçok ülkenin milli gelirini aşmaktadır. Yatırımcılar arasında ise "AI devrimi kapıda, geri kalmayalım" düşüncesi hakim. Borsa yükseliyor, fonlar teknoloji hisselerine kayıyor. Ancak bu yükselişin ne kadarı gerçek kazanç, ne kadarı hayal üzerine inşa edilmiş?

S&P 500 endeksinin son bir yıldaki kazançlarının büyük kısmı yalnızca birkaç şirketten gelmektedir. "Büyüleyici 7" adı verilen bu büyük firmalar (Nvidia, Microsoft, Apple, Meta, Amazon, Alphabet, Tesla), olmaksızın endeksin getirisi neredeyse sıfıra yakın durumda. Bu durum, piyasa yoğunlaşması riskini artırıyor; yani yükselişin temeli sağlam ama çok dar bir zemin üzerinde duruyor. Bu tablo, borsa açısından hem fırsat hem de tehdit taşıyor.

Eğer yapay zeka kalıcı bir üretkenlik artışı sağlarsa, bu yatırımların geri dönüşü alınır. Ancak beklentiler gerçekle karşılanmazsa, teknoloji hisselerinde sert bir düzeltme kaçınılmaz olur.

GERÇEK VE BALON ARASINDAKİ İNCE CİZGİ

Her ekonomik dönüşüm önce abartılır, ardından sindirilir. Elektrik, internet, otomobil gibi yenilikler de önceleri "balon" olarak değerlendirilmişti. Yapay zeka da benzer bir süreçten geçiyor. Şu an "aşırı umut" dönemindeyiz. Bir süre sonra hayal kırıklığı evresi yaşanacak, ardından gerçek bir üretkenlik sıçraması başlayacaktır. Yani bu yükseliş tamamen boş değil; ancak her yükseliş gibi kalıcı olma garantisi de yok.