Uzmanlardan Uyarı: Bunama Tehlikesini Yükselten İki Sebep Müjdeleniyor!

Yaşlı Bireylerde İşitme Kaybı, Yalnızlık ve Demans Riski: Yeni Araştırma
Cenevre Üniversitesi'nden bilim insanlarının gerçekleştirdiği ve Communications Psychology dergisinde yayımlanan araştırma, yaşlı bireylerde işitme kaybı ile yalnızlık arasındaki etkileşimin demans riskini nasıl etkilediğini incelemektedir. 17 yıl süresince takip edilen 50 yaş ve üzeri 33.741 katılımcının verileri, Avrupa Sağlık, Yaşlanma ve Emeklilik Araştırması (SHARE) kapsamında analiz edilmiştir.
Bu araştırmaya göre, sosyal olarak izolasyona uğramamış olsalar bile yalnızlık hissi yaşayan bireyler, işitme duyularındaki azalma ile birlikte daha hızlı bilişsel gerileme yaşamaktadır. Özellikle hem yalnız hem de sosyal olarak izole olan katılımcıların hafıza testlerinde, anlık ve gecikmeli hatırlama görevleri ile sözel akıcılık gibi bilişsel değerlendirmelerde belirgin bir şekilde düşük performans sergilediği gözlemlenmiştir.
Bilim insanları, bu durumun sosyal etkileşimlerin hafıza süreçlerini uyarıcı etkisinin bir sonucu olabileceğini ifade etmektedir. Ayrıca, yalnız bireylerin işitme kaybını daha rahatsız edici bulduğu ve bu durumun psikolojik yükü artırarak bilişsel işlevleri olumsuz etkileyebileceği vurgulanmaktadır.
Araştırma ekibi, "Tasarımımız, duyusal gerilemenin biliş ile ne kadar bağlantılı olduğunu anlamada yalnızlığın önemli bir rol oynadığını göstermektedir" açıklamasında bulunmuştur. Ancak, araştırmacılar bu bulguların nedensellik sunmadığını ve daha fazla çalışmayla desteklenmesi gerektiğinin de altını çizmiştir.
"BÜTÜNSEL YAKLAŞIM ŞART"
Araştırmacılar, hem işitme kaybı hem de sosyal faktörlerin birleşik bir şekilde ele alınmasının yaşlılıkta bilişsel işlevlerin korunmasına katkı sağlayabileceğini ifade etmektedir. Bu durum, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikososyal destekleri içeren bütünsel bir yaklaşımın önemini de ortaya koymaktadır.
Alzheimer's Research UK'den Dr. Isolde Radford, araştırma bulgularına ilişkin yaptığı açıklamada, "İşitme kaybının doğrudan demansa mı neden olduğu, yoksa başka sağlık problemleri üzerinden mi riski artırdığı henüz net değil. Ancak şunu biliyoruz ki işitme kaybı ve demans, yaşlanmanın kaçınılmaz parçaları değildir" ifadelerini kullanmıştır.
Dr. Radford, işitme kaybının erken tespitinin ve uygun müdahalelerle (örneğin, işitme cihazı kullanımı) desteklenmesinin, demans riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini vurgulamıştır.
DEMANSIN YÜZDE 40'I ÖNLENEBİLİR
Geçtiğimiz yıl yayımlanan bir başka araştırma, Alzheimer vakalarının yaklaşık yarısının yaşam tarzı değişiklikleriyle önlenebileceğini ortaya koymuştur. The Lancet dergisinde yayımlanan bu çalışma, 14 risk faktörünü belirleyerek hem bireyler hem de hükümetler için uygulanması gereken 13 öneri sunmuştur.
Bu öneriler arasında işitme cihazlarına erişimin kolaylaştırılması, zararlı gürültüye maruziyetin azaltılması, kolesterol seviyelerinin takip edilmesi ve tedaviye erişimin artırılması gibi önlemler yer almaktadır.
Alzheimer hastalığı, demansın en yaygın formu olarak İngiltere'de yaklaşık 982 bin kişiyi etkilemektedir. Beyinde biriken amiloid ve tau proteinlerinin oluşturduğu plaklar ve düğümler, zamanla beyin fonksiyonlarını bozarak hafıza, düşünme, muhakeme ve dil becerilerinde gerilemeye yol açmaktadır.
Alzheimer's Research UK'nin analizine göre, 2022 yılında demans nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısı 69.178'e ulaşarak hastalığı ülkenin en büyük ölüm nedeni haline getirmiştir.