Ekrem Tansel

Uzman Psikologdan Uyarı: Eşinize Sakın Söylemeyin! İşte O İltifatlar

Uzman Psikologdan Uyarı: Eşinize Sakın Söylemeyin! İşte O İltifatlar

DailyMail'de yayınlanan habere göre; iltifatlar, başkalarını mutlu etmek amacıyla söylenen güzel sözler gibi görünse de, profesyonel psikologlar bu ifadelerin bazen “talimat verme” niyeti taşıyabileceği yönünde uyarılarda bulunuyor. Amerikalı psikolog Dr. Mark Travers, insanların çoğu zaman bu tür ifadelerin olumsuz etkilerinden habersiz bir şekilde yararlandığını belirtiyor.


Dr. Travers, Psychology Today’de yayımlanan yazısında, iltifatların genel olarak insanları rahatlattığını ve uygun bir biçimde aktarıldığında, bireylere değerli ve anlaşıldıkları hissini verdiğini vurguladı. Ancak bazı iltifatlar, kişiler üzerinde kendilerini geliştirmeleri gerektiği yönünde bir mesaj iletebilir.

Dr. Travers, “Nasıl her zaman bu kadar sakin olabilirsin?” şeklindeki bir cümlenin, duygusal baskılama ve huzuru ödüllendiren bir ifade haline gelebileceğini dile getiriyor. İlk başta masum bir iltifat gibi görünse de, bu tür ifadeler, eşinizin zorluklar yaşadığı anlarda bile sakin kalmayı hedeflemesi yönünde dolaylı bir teşvik olabilir. Bu tür sözler, bireyin duygusal olarak kendini baskı altında hissetmesine yol açabilir. Dr. Travers, “Yetişkin ilişkilerinde duygusal baskılama övüldüğünde, eşinizin değerinin yalnızca uyumlu ve kolayca idare edilebilecek biri olmasında yattığı mesajı güçleniyor,” şeklinde belirterek, bu tür yaklaşımların derin etkiler yaratabileceğini vurguluyor.

Bir diğer yaygın ve risk taşıyan iltifat ise, “Konuşabildiğim tek kişi sensin” ifadesidir. Dr. Travers, bu cümlenin eşinize, duygusal güvenliği sağlamak için yalnızca ona bağımlı olduğunuzu düşündürebileceğini ifade ediyor. İlk bakışta derin bir güven ifadesi gibi görünse de, aslında bu sözler, duygusal bağımlılığı teşvik eden bir yapıya sahip olabilir. Araştırmalar, insanların farklı duygusal ihtiyaçlarını çeşitlendirdikleri zaman daha sağlıklı bir ruh haline kavuştuğunu gösteriyor. Bir arkadaşınızla endişelerinizi paylaşmak, başka bir arkadaşınıza ise daha derin duygusal konularınızı açma imkânı yaratabiliyor. Dr. Travers, “Duygusal destek çeşitliliği, daha fazla refah sağlar çünkü bir ilişki her türlü duygusal yükü kaldırma görevini üstlenmez,” diyor.

Dr. Travers, ilişkilerde kullanılan bazı takma isimlerin, daha derin duygusal sorunları göz ardı etme eğiliminde olabileceğine de dikkat çekti. “Bebek,” “Tatlım” ve “Melek” gibi ifadeler, bir ilişkinin yakın ve samimi olduğuna dair hissettirebilir. Ancak bu tür isimler, genellikle gerçek anlamda yakınlık sağlamadan, derin sorunları saptırmak ve esas meseleyi çözmekten kaçınma amacı güdebilir.


İltifatlar, görünüşte samimi ve sevgi dolu olsa da, ilişkilerde potansiyel olarak duygusal bir yük ve baskı yaratma riski taşımaktadır. Eşinizin duygusal sağlığını göz önünde bulundurarak, daha anlamlı bir iletişim biçimi geliştirmek, ilişkinin sürdürülebilirliği açısından büyük bir önem taşımaktadır.