İbrahim Uysal

Türkiye’nin 2025’teki Değişken Geçmişi: Saatte Dört Deprem Gerçeği!

Türkiye’nin 2025’teki Değişken Geçmişi: Saatte Dört Deprem Gerçeği!

Türkiye'de Deprem Sayısında Büyük Artış: 18 Bin 191 Deprem Kaydedildi

Afet Yönetimi Uzmanı ve Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, Türkiye'de 2023 yılının ilk altı ayında toplam 18 bin 191 deprem gerçekleştiğini belirtti. Özmen, bu durumun, ortalama olarak saatte 4 ve günde 100 deprem meydana geldiği anlamına geldiğini ifade etti.

Doç. Dr. Özmen, yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin tatlı su ve deniz alanlarıyla birlikte yaklaşık 1000'e yakın "deprem potansiyeline sahip aktif fay" bulunduğunu, her yıl ortalama 25 bin depremin kayıtlara geçtiğini aktardı. Özmen, bu yılın ilk yarısında yaşanan depremlerin, yıllık ortalamaya yaklaştığını vurgulayarak, "1 Ocak ile 30 Haziran tarihleri arasında meydana gelen 18 bin 191 deprem, ortalamanın üzerinde bir rakam." dedi.

Deprem sayısındaki artışın sebeplerinden birinin Ocak ve Şubat aylarında Santorini ve Amorgos adaları çevresinde meydana gelen deprem fırtınası olduğunu belirten Doç. Dr. Özmen, 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin sismik hareketliliği artırdığını vurguladı.

İl bazında, en fazla depremin Muğla'da kaydedildiğini, bunu Malatya, Kütahya, Kahramanmaraş ve İstanbul'un takip ettiğini açıklayan Özmen, sözlerine şöyle devam etti:

"Artık 2 büyüklüğünün altındaki depremler bile tespit edilebiliyor. Verilere göre, depremler en yoğun olarak Şubat ve Nisan'da gerçekleşti. Bu durumu ortalama olarak saatte 4, günde ise 100 depremin yaşandığı şeklinde yorumlayabiliriz. 4 ile 4,9 büyüklüğünde 206 deprem, 5 ile 5,9 büyüklüğünde 18 deprem, 6 ve üzeri büyüklükte de 3 deprem kaydedildi. Bu depremlerin en önemlileri İstanbul, daha sonra Kulu-Konya ve Marmaris Bozburun açıklarında meydana gelen sarsıntılar. Bu depremler sonucunda 2 kişi yaşamını yitirdi, 452 kişi yaralandı."

Doç. Dr. Özmen, 1 ve 2 Temmuz tarihlerinde Gemlik’te meydana gelen 3,9, 4,2 ve 4,3 büyüklüğündeki depremler ile 5 Temmuz’da Silivri açıklarında Kumburgaz segmenti üzerinde gerçekleşen 3,8 büyüklüğündeki depremlerin Marmara Bölgesi ve İstanbul için deprem tehlikesine dikkat çekti. Özmen, şöyle konuştu:

"Genellikle İstanbul'un 15-20 kilometre açığında bulunan ve Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolunda gerçekleşen depremler üzerinde duruluyor. Ancak Gemlik civarındaki Marmara Denizi'nin güneyinde Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolunda da sarsıntıların yaşandığı görülüyor. Bu durum, İstanbul'un Marmara Denizi'nin güneyinde yer alan ve sismik olarak boşluk olarak tanımlanan bu bölgeden de etkileneceğinin bir göstergesi."

Doç. Dr. Özmen, depremlerin genellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı gibi levha sınırlarında meydana geldiğini, ancak Konya ve Ankara gibi iç bölgelerde de etkin diri fayların bulunduğunu, bu fayların zaman zaman deprem ürettiğini anlattı. Özmen, 15 Mayıs’ta Kulu, 17 Şubat ve 29 Haziran’da Ankara’da meydana gelen depremlerin bu durumun örnekleri olduğunu belirtti. Bunun yanı sıra İç Anadolu'nun da deprem tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Özmen, depremlere yönelik risk azaltma çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak, başta İstanbul olmak üzere Marmara ve Türkiye'nin diğer bölgelerinde yapılacak önlemlerin önemine dikkat çekti. Özmen, "Marmara Denizi'nde yaşanabilecek 7 büyüklüğündeki bir depremin, Kahramanmaraş merkezli depremlerden 2-3 kat daha fazla etki oluşturabileceği konusunda uyarıda bulunuyorum." şeklinde konuştu.