Murat Çağrı

Türkiye-Almanya Zirvesi: Hangi Stratejik Gelişmeler Masaya Yatırıldı?

Türkiye-Almanya Zirvesi: Hangi Stratejik Gelişmeler Masaya Yatırıldı?

Türkiye-Almanya İlişkilerinde Yeni Dönem

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz arasında dün Ankara’da gerçekleştirilen geniş kapsamlı görüşmeler, Türkiye-Almanya ilişkilerinde yeni bir sürecin başladığını gösterdi.
Mayıs ayında göreve gelmesinin ardından Türkiye ile ilişkilerin önemine dikkat çeken Merz, dünkü basın toplantısında “stratejik ortaklık” vurgusunda bulundu. Şansölye, Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaretinde, Almanya-Türkiye ilişkilerinin bu anlayışla daha da gelişeceğini ve potansiyelin değerlendirilmesi için çalışmalar yürüteceklerini belirtti.
Erdoğan ve Merz görüşmesinden elde edilen sonuçlar ise şöyle özetlenebilir:
SAVUNMA VE GÜVENLİK ZEMİ:
Her iki lider, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından ortaya çıkan yeni jeopolitik koşullara dikkat çekerek bu şartlara uygun yeni ilişki biçimlerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade ettiler.
Erdoğan, Almanya’nın savunma sanayi alanındaki kısıtlamalarını kaldırmasının ardından ortak projelere odaklanılması gerektiğini belirtti ve bunun hem savunma kabiliyetlerini hem de ticaret hacminin 60 milyar dolara ulaşma hedefine uygun olacağını vurguladı.
Merz, Almanya’nın değişen jeopolitik durum dolayısıyla stratejik ortaklıklarını geliştirme niyetinde olduğunu ve Türkiye’nin bu süreçten dışlanamayacağını dile getirdi.
Almanya Şansölyesi’nin bu açıklamalarını daha iyi anlamak için, Berlin yönetimlerinin 1990’ların başından itibaren Türkiye’nin insan hakları ihlalleri ve sınır ötesi operasyonlarını gerekçe göstererek uyguladığı uzun süreli silah ambargolarını hatırlamak önemlidir.
Ancak bu dönemin geride kaldığı görülüyor. Almanya, geçen yıl Türk Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu füzelerin satışına onay verirken, bu yıl da Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının ortak üretimi konusunda dört ülke ile birlikte çalışmalar için onay vererek Merz’in belirttiği gibi Türkiye’ye artık “stratejik” bir perspektif ile yaklaştığını göstermiş oldu.
TÜRKİYE KİLİT AKTÖR:
Alman Şansölyesi, Türkiye’nin NATO’nun ortak güvenliğine katkısı ile ilgili olarak “birçok çatışma alanında kilit rol” üstlendiğini belirtmiş ve bu nedenle Türkiye ile işbirliğinin sadece savunma sanayi ile sınırlı kalmayacağını, güvenlik politikaları üzerindeki stratejik diyalogun da güçlendirileceğini ifade etti.
Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) içindeki en önemli üye olarak Türkiye’ye yönelik bu belirgin değişimi, Brüksel’in yeni bir güvenlik yapısı inşa etme çabalarını etkileyebilir.
Erdoğan da işbirliğinin Avrupa güvenliği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Türkiye’nin son dönemdeki savunma sanayi alanındaki başarılarının bu süreçte önemli bir rol oynaması bekleniyor.
AB İÇİN DE STRATEJİK DİYALOG:
Türk-Alman görüşmeleri sırasında Türkiye-AB ilişkileri her zaman öncelikli konular arasında yer alır.
AB’nin lokomotifi olan Almanya, Angela Merkel döneminde Türkiye’nin tam üyeliğine karşı mesafeli durduğuyla biliniyor.
Merkel gibi Hristiyan Demokrat kökenli olan Merz ise Ankara’ya yönelik mesajlarında daha sıcak bir yaklaşım sergileyerek, Türkiye’nin AB’de yer almasını istediklerini dile getirdi.
Merz’in basın toplantısında “Türkiye’yi AB’de görmek istiyoruz. Bu bağlamda AB ile stratejik diyalog kurulması gerektiği” ifadesi, Berlin’deki yeni tutumun bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
Almanya, tam üyelik sürecinin askıda kaldığı dönemde gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi gibi konularda ilerleme sağlanmasını istemekte. Ancak Kıbrıs sorunu ve insan hakları ile ilgili yaşanan sorunlar, bu aşamada ilerlemeyi engellemektedir.
Merz, basın toplantısında Kopenhag kriterleri ve yargı bağımsızlığı konusunda endişelerini Erdoğan’a ilettiğini belirtti ancak bu durumun Ankara-Brüksel ilişkilerini durdurma etkisi olmayacağı mesajını da verdi.
TİCARETTE 60 MİLYAR DOLAR HEDEFİ:
Resmi verilere göre Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret hacmi 2024 yılında 47.5 milyar dolara ulaşmış durumda. 2025 yılı için ise bu rakamın 50 milyar doları geçmesi bekleniyor. Bu durum, Almanya’yı Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ticaret ortağı konumuna getiriyor.
Erdoğan ve Merz’in kısa vadeli hedefleri ise bu rakamı 60 milyar dolara çıkarmak. Türkiye-Almanya Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (JETCO) toplantısının beşincisinin yakında gerçekleştirilecek olması, bu hedefe ulaşmak açısından önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Türkiye ve Almanya’nın işbirliğini daha da güçlendirmek istedikleri bir diğer alan da enerji. Türk-Alman enerji forumu son toplantısını geçtiğimiz yıl Eylül ayında yapmıştı ve önümüzdeki günlerde bir enerji ve madencilik forumunun toplanması bekleniyor.
Rusya-Ukrayna krizi, enerji sektöründe yeni ortaklıkların ve işbirliklerinin doğmasına zemin hazırladı. Türkiye ve Almanya’nın da yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve yeşil enerji konularında birlikte çalışabileceği ifade ediliyor.
İSRAİL KONUSUNDA DERİN GÖRÜŞ AYRILIĞI:
İki liderin gündeminde bölgesel konular arasında İsrail-Hamas çatışması, Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye meselesi vardı.
Tarafların en belirgin görüş ayrılığı ise İsrail meselesi oldu. Almanya, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi yönetiminin Yahudi soykırımı nedeniyle tarihte İsrail’in yanındaki ülkeler arasında yer alıyor.
Bu nedenle, İsrail’in Gazze’de sivil Filistinlilere uyguladığı saldırıları eleştiren Avrupa ülkelerinden biri olmuştur. Almanya, Filistin Devleti’ni tanımayan bir ülke olma durumunu da sürdürüyor.
Erdoğan ile Merz arasındaki en büyük görüş ayrılığının bu konuda olması bekleniyordu. Ancak bu durumun Türkiye-Almanya arasındaki yeni dönemi etkilemeyecek olması öngörülüyor.