Tunç: O Gece Avrupa ve Amerika'dan Gerekli Desteği Alamadık

Tunç'tan 15 Temmuz Darbe Girişimi Açıklamaları
Tunç, A Haber'in canlı yayınında, güncel konulara dair soruları yanıtlayarak önemli açıklamalarda bulundu. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sürecini değerlendirirken, memleketi Bartın'da darbe haberini aldığını ifade etti.
"Darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti ve bunun bir bilançosu oluştu. Yargı alanında birçok FETÖ mensubu tasfiye edildi. Ancak, bu süreçte bir açık da ortaya çıktı. Bu açık tam anlamıyla kapatılabildi mi?" sorusu üzerine, Tunç, darbe girişiminin ardından darbecilerle hesaplaşma döneminin başladığını belirtti.
Tunç, "Kamudan 127 bin kişi FETÖ ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle ihraç edildi. Bu kişiler arasında hatalı işlem olmuş olabilir mi sorusuyla, Olağanüstü Hal Komisyonu kurulmuş ve bu komisyon 127 bin başvuruyu inceleyerek yaklaşık 20 bin kişiyi iade etti. İade edilmeyenler için de hak arama yolları açık tutuldu. Normalde Anayasamız ve yasalarımızda böyle bir yol yok." şeklinde konuştu.
Yargıda 4 bin 6 hakim ve savcının ihraç edildiğini, 12 bin hakim savcının o dönemde 8 bine düştüğünü aktaran Tunç, istinaf uygulamasının da o dönemde başladığını belirtti. 3 bin birinci sınıf hakimin istinaf uygulamasına geçtiğini, ilk dereceli mahkemelerde ise 5 bin hakimin göreve başladığını dile getiren Tunç, yargı teşkilatını genç kadrolarla güçlendirmeye çalıştıklarını vurguladı.
Tunç, hukuk fakültesinden mezun olan ve güvenlik soruşturmalarından geçen hukukçuların hakim olduğunu ifade ederek, yargı teşkilatının şu anda yüzde 50'sinin 5 yıldan az kıdemi bulunduğunu kaydetti. "Bu durum nitelikte bir sorun yaratıyor mu?" sorusu üzerine Tunç, başlangıçta sorunlar yaşandığını, ancak yargıda arınma sürecinin hızlı bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade etti. Tunç, yeni atamalarla hakim ve savcı sayısının 25 bine ulaştığını belirtti.
"SİVİL KİŞİLER BAKIMINDAN 126 BİN 796 MAHKUMİYET KARARI VERİLDİ"
Bakan Tunç, o gece silah kullanan ve halka ateş açan kişilerle ilgili açılan davaların bulunduğunu, 289 davanın sonuçlandığını, bu dosyalardan 224'ünün Yargıtay tarafından onaylandığını, bir kısmının ise bazı nedenlerle bozulduğunu belirtti. Silah, helikopter, tank kullanan ve vatandaşa ateş açan darbecilerden 4 bin 891'inin mahkum edildiğini, bunlardan 1634'ünün ağırlaştırılmış müebbet, 1366'sının müebbet, 1891'inin de süreli hapis cezası aldığını kaydeden Tunç, bu süreçlerin büyük ölçüde tamamlandığını ifade etti.
Tunç, çatı davalarının Ankara ve İstanbul'da devam ettiğini, millete silah çekenlerin müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet, 253'er kez hapis cezası alarak hesap verdiklerini, bunun yanında sivil kişi sayısı bakımından 126 bin 796 mahkumiyet kararı verildiğini bildirdi.
Devam eden FETÖ soruşturmalarında 58 bin şüpheli olduğunu, hükümlü ve hüküm özlü 11 bin 85 kişinin cezaevinde bulunduğunu, devam eden dava sayısının ise 24 bin olduğunu aktaran Tunç, yurt dışına kaçan FETÖ mensuplarının durumuna da değindi. "Gerek 17/25 Aralık sonrası gerekse 15 Temmuz'dan önce yurt dışına kaçanlarla ilgili kırmızı bülten taleplerimiz oldu. Ancak dünya, bu konuda bizi yalnız bıraktı." dedi.
15 Temmuz hain kalkışmasının milletin kahramanlığı açısından bir insan hakları ve demokrasi mücadelesi olduğunu kaydeden Tunç, o gece destek görmediklerini dile getirdi. FETÖ ile mücadelede de dünya genelinde gerekli desteği bulamadıklarını söyleyen Tunç, 118 ülkeye 2 bin 364 iade talebinde bulunduklarını, sadece dost bildikleri ülkelerden 131 kişinin iade edildiğini aktardı.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE" SÜRECİ
"Terörsüz Türkiye projesi var. Bu bağlamda Adalet Bakanlığı’na düşen rol nedir? Yeni bir infaz düzenlemesi olabilir mi?" sorusuna Tunç, tarihi günlerden geçtiklerini ve silahların yakılmasının önemine vurgu yaptı. Anayasa değişikliğinin Terörsüz Türkiye ile ilgili olmadığını belirten Tunç, bu sürecin Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın koordinasyonu ile sürdüğünü aktardı.
Anayasa üzerinde AK Parti içinde kurulan bir komisyona da değinen Tunç, Meclis'te anayasayla ilgili çalışmaların çeşitli alanlarda ilerleyeceğini ifade etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) görülen davalara dair çarpıtmaların bulunduğunu aktaran Tunç, son 10 yılda Türkiye'ye yönelik davaların sayısını 102 bine, ihlal sayısını ise 1193'e yükseldiğini kaydetti.
Tunç, Türkiye'nin ihlal oranı bakımından ortalamanın altından seyrettiğini vurguladı.
"SORUŞTURMANIN SONUCUNU BEKLEMEK GEREK"
"Adalet Bakanı olarak bir hakim veya savcıyı arayıp talimat verir misiniz?" sorusuna Tunç, yargının bağımsız ve tarafsız bir biçimde çalıştığını belirtti ve İstanbul'daki soruşturmaların medyadan öğrenildiğini ifade etti. Tunç, Manavgat'taki durumla ilgili akında destek vermeyenlerin, suçüstü görüntüleri yayınlandığında şok yaşadıklarını vurguladı.
Şile'de de belediye başkanının gözaltına alınmasının ardından sessiz kalındığını belirten Tunç, "Belediyelerle ilgili soruşturmalar başladığında hemen bunun siyasete dönüştürüldüğü ifade edildi. Dosyanın içeriği bilinmeden böyle yorumlar yapmak doğru değil. Burada soruşturmanın sonucunu beklemek gerekiyor." dedi.
"30 DAVAYA AK PARTİLİ BELEDİYELER MUHATAP"
Bakan Tunç, muhalefet partilerine yönelik soruşturmaların yanı sıra AK Partili belediyelere de soruşturma açıldığını, son 5-6 yıl içinde 30 davanın AK Partili belediyelerle ilgili olduğunu söyledi. Bu kapsamda 13 kişinin mahkum olduğunu, 7 davanın devam ettiğini ve 10 beraat kararı verildiğini bildirdi. Tunç, yargının partisi fark etmeksizin yolsuzluk yapanların peşinden gideceğini ifade etti.
Adalet Bakanı Tunç, atamalarla ilgili müjdelerin geleceğini belirterek açıklamalarını sonlandırdı.