Yasemin Döngü

Tokat'ın Geleneksel Sanatı İzmir'de Parlıyor!

Tokat'ın Geleneksel Sanatı İzmir'de Parlıyor!

Tokat Yöresinin Ahşap Baskı Sanatı İzmir’de Yaşatılıyor

Unutulmaya yüz tutmuş el sanatları arasında yer alan Tokat yöresine özgü ahşap baskı tekniğiyle yapılan yazmacılık, İzmir'de Emel Ardahanlı tarafından yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Tokat gelini olan Ardahanlı, gençlik yıllarında eşinin memleketine yaptıkları ziyaretlerde ahşap baskı tekniğiyle yapılan Tokat yazmacılığıyla tanıştı. 1997 yılında çalıştığı bankadan emekli olduktan sonra Tokatlı ustası Atıf Arpacıoğlu'ndan yazmacılık sanatını öğrenme fırsatı buldu. Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanına sahip olan Ardahanlı, İzmir'de yeni ustalar yetiştirerek bu sanatın yeniden canlanmasına katkı sağlamaktadır.

Eşinin Tokatlı olmasının kendisini el baskı sanatına yönlendirdiğine dikkat çeken Ardahanlı, "Tokat'la bağımız hiç bitmedi. Aile büyüklerimiz orada yaşıyorlar. Her gittiğimizde kendimi yazmacılar hanında bulurdum. Baskının sesleri, boyanın kokusu beni çekiyordu. Atıf Arpacıoğlu ustamı orada buldum. Tokat yazmacılığıyla 40-45 yıl önce tanıştım" ifadelerini kullandı. 25 yıldır el baskı sanatını icra ettiğini dile getiren Ardahanlı, "Geçmişte kumaş boyama dersi veriyordum ancak yeterli gelmeye başladı. Kumaşları toplayarak hafta sonu Tokat'a gidip baskısını yapıyor, öğrencilerime boyatıyordum. Sonra ustama 'git, gel çok zor oluyor, bana bu sanatı öğret' dedim. 2000 yılından bu yana devam ettiriyorum" dedi.

Tokat yazmacılığının geleneksel yöntemlerle icra edilmesi gerektiğini vurgulayan Ardahanlı, "Günümüzde Tokat yazmacılığını kalıp ve kumaş boyası alıp, süngerle boyayı kalıba sürüp kumaşa basmak sanıyorlar. Her işin bir 'Çin malı' var. Kalıplarımız ıhlamur ağacından el oymasıyla hazırlanıyor, makinadan çıkma değil. Boyalar da kök boyadır, kendimiz hazırlarız. Her yıl 3-4 kez Tokat'a gidip ustamın atölyesinde boyaları hazırlar, öğrencilerime o boyaları veririm. Kumaş, kök boyayı olduğu gibi emer; dokunduğunuzda boyanın katını hissetmezsiniz. Baskıya geçmeden ve sonrasında kumaşta yapılması gereken işlemler var. Bunları doğru yaparsanız, o kumaş sizle birlikte, hatta sizden sonra da yaşar. Yıkadıkça rengi parlar. 'Çakma' dediğim kumaşın üstünde boya kat bırakır, zamanla renk solar" şeklinde konuştu.

Ahşap kalıp oyma ve baskının Osmanlı'dan bugüne gelen 700 yıllık bir sanat olduğunu belirten Ardahanlı, "Tokat'ta yazmacılar hanında bu işi yapan 12 usta var. Bu işe ilk başladığımda amacım Tokat'ta kaybolmaya yüz tutan bu sanatı yeniden canlandırmaktı ve bunu başardığıma inanıyorum. Tokat Belediyesi, Tokat Valiliği ve Kültür Müdürlüğü tarafından çalışmalarım için teşekkür aldım, Tokat için kültür elçisi seçildim. İzmir'deki eğitimlerime kasım ayında başlayıp mayıs ayında tamamlıyorum. Mayıs ayında öğrencilerimi toplayıp işin ana vatanı Tokat'a götürüyorum. Orada ustalarla birkaç gün çalışıyoruz ve bu çok keyifli bir kültür gezisi oluyor" dedi.

Tokat yazmacılığını öğrendiği Arpacıoğlu ailesinin dört kuşaktır bu sanatı icra ettiğini ifade eden Ardahanlı, "Sebati usta Atıf, Ahmet ve Osman'ın babalarıydı. Arpacıoğlu yazma beni de dördüncü kuşak kabul etti ve tescillendirdi. Ben ustalardan el aldım. Bundan daha büyük bir onur ve gurur olamaz. Ben de ustalardan aldığım bilgiyi başka ustalara aktarıyorum ve bu geleneği yaşatmaya çalışıyorum. Gençlerin bu işe önem vermesi ve sahiplenmesi en büyük arzum. Ama en önemlisi, işin gelenekselini yapalım, çakmasına yönelip işin kolayına kaçmayalım" diyerek sözlerini tamamladı. (DHA)