Ticaret Arenası: ABD ve Çin, Önemli Bir Adım Attı!
ABD ve Çin Heyetleri, Malezya'da Ticaret Görüşmelerinde Anlaşma Sağladı
ABD ve Çin delegasyonları, Malezya'daki ticaret görüşmelerinde ön çerçeve anlaşmaya imza attı.
Çin'in Uluslararası Ticaret Temsilcisi Li Çınggang, başkent Kuala Lumpur'da düzenlediği basın toplantısında, her iki ülkenin heyetlerinin, görüşmeler sonrasında tarifeler üzerine bir "ön mutabakat" sağladığını ve anlaşmanın iç onaya sunulacağını ifade etti.
ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ise açıklamasında, tarafların gece boyunca ve sabah saatlerinde gerçekleştirdiği yoğun müzakerelerin ardından, iki ülke liderlerinin incelenip karar verebileceği bir çerçeve anlaşmaya ulaştıklarını belirtti. Greer, görüşmelerde, 10 Kasım'da sona erecek tarifelere dair geçici uzlaşmanın uzatılmasını ve nadir toprak elementleri mevzusunu ele aldıklarını, görüşmelerin yapıcı geçtiğini ve liderlerin verimli bir toplantı yapabileceği aşamasına geldiklerine inandığını kaydetti.
TRUMP VE Şİ'NİN GÖRÜŞMESİ
Çin Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng ile ABD Hazine Bakanı Scott Bessent tarafından yönetilen heyetler, ticaret konularını görüşmek üzere 25-26 Ekim'de Malezya'nın Kuala Lumpur kentinde bir araya geldi. Bu, iki ülke heyetleri arasında ticaret gerginliklerinin çözümüne yönelik yapılan müzakerelerin beşinci turu oldu. Taraflar daha önce mayıs ayında Cenevre, haziranda Londra, temmuzda Stockholm ve eylülde Madrid'de görüşmeler gerçekleştirmişti. İkili ekonomik ve ticari meselelerin ele alındığı toplantı, 30 Ekim'de ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Güney Kore'deki Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi öncesinde yapacağı görüşme için hazırlık niteliği taşımakta. ABD ile Çin arasındaki ilişkiler, Washington yönetiminin tarifeleri artırması ve teknoloji alanında getirdiği kısıtlamalarla, Çin'in global tedarik zincirinde önemli rol oynayan nadir toprak elementleri üzerindeki denetim adımlarıyla genişleyen bir dizi sorunla karşı karşıya kalmış durumda. Trump ve Şi'nin buluşması, anlaşmazlık konularında nasıl bir uzlaşı sağlanacağına bağlı olarak iki ülke ilişkilerinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
TARİFE SAVAŞI
ABD Başkanı Trump'ın bu yılın başında göreve dönüşü sonrasında, gümrük tarifelerini yükselterek küresel ticareti ABD lehine şekillendirme politikası, Çin'in karşı tedbirler almasıyla bir restleşmeye dönüşmüştü. Trump, 2 Nisan'da Çin'in de aralarında bulunduğu ticaret ortaklarına yönelik ek gümrük vergileri duyurmuş, bunun üzerine Çin'in karşılık vermesiyle gerilim tırmanmış ve ABD, Çin'e uyguladığı tarifeyi %145'e, Çin ise ABD'ye uyguladığı tarifeyi %125'e kadar yükseltmiştir. Bu gerilimi azaltmak amacıyla ABD'li ve Çinli yetkililer, 10-11 Mayıs tarihlerinde müzakereler gerçekleştirmek üzere İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelmiş ve yapılan görüşmeler neticesinde gümrük vergilerini karşılıklı olarak 90 gün düşük seviyelere çekme kararı almışlardı. Bu müzakerelerin ardından 14 Mayıs'tan itibaren ABD'nin, Çin mallarına uyguladığı gümrük vergisi %145'ten %30'a, Çin'in de ABD mallarına uyguladığı vergi %125'ten %10'a düşürülmesi kararlaştırılmıştır. İki ülkenin heyetleri, müzakerelerin ikinci turu için önceki görüşmelerde sağlanan mutabakatın uygulanmasına yönelik tedbirlerin çerçevesi üzerinde anlaşmaya varmak için 9-10 Haziran tarihlerinde Londra'da bir araya gelmişti. Heyetler, 28-29 Temmuz tarihlerinde Stockholm'da gerçekleştirdikleri üçüncü tur müzakerelerde de tarifelerle ilgili geçici uzlaşmanın 12 Ağustos'tan itibaren 90 gün daha uzatılması konusunda mutabakata varmışlardı. En son olarak 14-15 Eylül tarihlerinde Madrid'de müzakere gerçekleştiren heyetler, geçici uzlaşmanın süresinin dolacağı 10 Kasım öncesinde tekrar bir araya geleceklerini duyurmuşlardır.