Tekstil Sektöründe Üç Yılda 6,8 Milyar Doları Kayıp!
Türkiye'nin Tekstil İhracatındaki Düşüş ve Sektör Sorunları
Türkiye'nin tekstil ihracatı, 2022 yılında 21,2 milyar dolara ulaştı. Ancak, bu rakamın yıl sonunda 16,9 milyar dolara gerilemesi öngörülüyor. Aynı dönemde tekstil ithalatının 2,7 milyar dolardan 5 milyar dolara yükselebileceği tahmin ediliyor. Böylece, üç yıl içerisinde toplamda 6,8 milyar dolarlık bir kayıp yaşanması bekleniyor.
Kriz, büyük fabrikaları olumsuz etkileyerek sektörde önemli sıkıntılara neden oldu. En fazla etkilenenler ise küçük atölyeler oldu. Bu atölyeler genellikle büyük fabrikalardan aldıkları fason işler ile faaliyet göstermekteydi. Fabrikaların, geçmişteki gibi fazla kapasite sunmaması nedeniyle birçok küçük işletme kapandı.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Toygar Naybar, hazır giyim ve tekstil sektörünün son iki yılda yüksek enflasyon ve döviz kurundaki baskı nedeniyle ciddi bir rekabetçilik kaybı yaşadığını belirtiyor. Üretim yatırımlarının artık Mısır, Fas ve Tunus gibi ucuz iş gücüne sahip ülkelere kaydığı vurgulanıyor.
Ülkenin dünya hazır giyim pazarındaki payı, üç yıl önce yüzde 3,67 iken, şu anda yüzde 2,96 seviyesine inmiş durumda.
Naybar, "Tekstil ve hazır giyim sektöründe 400 bin kişinin işini kaybettiği bir dönemi geride bıraktık," diyerek, kar elde edemediklerini ifade ediyor.
KARLAR AZALDI, ZARARA DÖNÜŞÜYOR
2022 yılındaki vergi öncesi kar oranı yüzde 10,5 iken, 2023'te bu oran yüzde 5,6'ya geriledi. 2024'te ise yüzde 5,1 zararla kapatılması bekleniyor. Firmaların, 2025 yılı için de yüzde eksi 5,4 zarar vermesi tahmin ediliyor.
Sektör, net ihracat desteğinin arttırılmasını talep ediyor. Çalışan başına 2 bin 500 liralık desteklerin tüm firmalara sunulması gerekiyor. Ancak yetkililere göre, mevcut destekler sektörü sadece ayakta tutmaya yetiyor. Asıl sorun ise enflasyon. TGSD Başkanı, "Yüksek enflasyon sorununu ele aldığımız her görüşmede görmekteyiz," ifadesini kullanıyor.
PERAKENDECİLER İTHALATTA ÇÖZÜM ARIYOR
Tekstil sektöründe Türkiye ile Uzakdoğu arasındaki fiyat farkı yüzde 60'a yükseldi. İthalat vergilerine rağmen yurt dışından getirilen ürünler hala daha uygun fiyatlı. Finansmana ulaşmakta zorlanan perakende giyim markaları, çözümü ithalat yapmakta buluyor.
Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, kredi bulamadıklarını ve mevcut kredilerin de maliyetinin çok yüksek olduğunu ifade ediyor. Yüksek maliyetli kredilere mecbur kalmanın sektörü zayıflattığına dikkat çekiyor.
"TÜKETİCİ ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ"
Yıllık enflasyon oranı yüzde 30'un üzerinde. Giyim ve ayakkabı sektöründe ise bu oran yüzde 9 seviyesinde. Tüm bunlara rağmen satışların düştüğü belirtiliyor.
Öncel, "Dernek üyelerimizin yüzde 72'si Eylül ayında işlerindeki düşüşü Ağustos'a göre bildiriyor. Normalde bu ay, okul alışverişlerinin yapıldığı ve kış hazırlıklarının planlandığı bir dönemdir. Daha önce hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştık," diyor.
Perakendecilere göre sektör iki büyük sorunla karşı karşıya. Bunlardan ilki, tüketicilerin alım gücünün düşmesi; diğeri ise yüksek kiralar. Satış yapmakta zorluk çekerken yüksek kira bedelleri ile boğuşmak durumunda kaldıklarını belirtiyorlar. Bu nedenle yeni mağaza açılmadığı ve kapanan mağazaların sayısının arttığı ifade ediliyor.