Mert Doğru

Teknoloji devir değiştiriyor: Ultra HD televizyonlar gerçekten ihtiyaç mı?

Teknoloji devir değiştiriyor: Ultra HD televizyonlar gerçekten ihtiyaç mı?

Ultra HD Televizyonların Gerçek Görüntü Kalitesi Tartışılıyor

Cambridge Üniversitesi ile Meta, yani Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın ebeveyni, ortak bir araştırma gerçekleştirerek ultra HD televizyonların, üreticilerin iddialarının aksine beklenilen yüksek görüntü kalitesini sunmadığını tespit etti.

Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmada, standart 2K ekranlarla karşılaştırıldığında 4K ve 8K çözünürlüklü televizyonların, ortalama boyuttaki bir oturma odasında belirgin bir keskinlik farkı yaratmadığı belirlendi.

Bilim insanları, ultra yüksek çözünürlüklü ekranlardaki eklenen piksellerin insan gözünün algılama kapasitesini aştığı sonucuna vardı.

İNSAN GÖZÜ TEKNOLOJİYİ YETİŞTİREMİYOR

The Guardian'a açıklamalarda bulunan Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Maliha Ashraf, “Belirli bir izleme mesafesinden sonra ekrana eklenen piksel sayısının bir önemi kalmıyor. İnsan gözü bunu ayırt edemiyor, bu da fazladan piksel oluşturmanın israf anlamına geldiğini gösteriyor” dedi. Araştırma ekibi, bu çalışmayla insan gözünün ayırt edebildiği piksel miktarını belirlemeyi hedefledi.

Geleneksel olarak 20/20 görme keskinliğinin karşılığı olan 60 PPD değerine kıyasla, araştırmacılar çoğu insanın daha fazla detayı ayırt edebildiğini keşfetti.

Dr. Ashraf, “Sadece 20/20 görüşe göre ekran tasarlamak, insan gözünün gerçek kapasitesini göz ardı etmek demektir. Bu nedenle insanların ayırt edebileceği gerçek piksel sınırını doğrudan ölçme işine koyulduk” şeklinde konuştu.

GÖZÜN PİKSEL KAPASİTESİ ANKETLERLE DEĞERLENDİRİLDİ

Bilim insanları, 27 inçlik 4K çözünürlüklü bir monitörü hareket eden bir platforma yerleştirerek farklı mesafelerden testler gerçekleştirdi. Normal veya düzeltilmiş görme yeteneğine sahip 18 katılımcıya, biri tek piksel genişliğinde renkli dikey çizgiler içeren, diğeri ise düz gri bir arka plana sahip iki fotoğraf gösterildi.

Katılımcılardan, çizgilerin bulunduğu resmi seçmeleri istendi. Çizgilerin artık ayırt edilemeyecek kadar ince hale geldiği noktada, bu durum gözün algılama sınırı olarak kaydedildi.

Deneylerin sonucu, insan gözünün gri tonlarda ortalama 94 PPD, kırmızı-yeşil desenlerde 89 PPD ve sarı-mor desenlerde ise 53 PPD çözünürlük ayırt edebildiğini gösterdi.

Benzer bir deneyde, yazı boyutunun bu sınırın altına düştüğünde katılımcıların keskinlik farkını göremediği belirlendi.

TELEVİZYONUNUZUN ÇÖZÜNÜRLÜĞÜ YETERLİ Mİ?

Araştırmacılar, elde edilen verilerle ekran boyutu ile izleme mesafesi arasındaki ilişkiyi gösteren bir tablo oluşturdu. Ayrıca kullanıcıların televizyonlarının bu sınırı aşıp aşmadığını test edebileceği bir çevrimiçi hesaplayıcı da geliştirildi.

Dr. Ashraf, “Eğer televizyonunuz bu hesaplamada belirtilen aralıklardaysa, daha yüksek çözünürlük, görsel bir avantaj sağlamaz” değerlendirmesini yaptı.

Ashraf durumu şu örnekle açıkladı: “44 inçlik bir 4K televizyonu yaklaşık 2,5 metre mesafeden izleyen biri için görüntü zaten gözün ayırt edebileceğinden daha detaylı. Aynı boyuttaki bir 8K model, daha keskin görünmeyecektir.”

Bu araştırma, tipik izleme mesafelerinde ekran çözünürlüğünü sürekli artırmanın çoğu kullanıcı için sınırlı bir avantaj sunduğunu ortaya koydu. Dr. Ashraf'a göre bu bulgu, “insan algısının sınırlarının teknoloji ile kesiştiği noktayı” gösteriyor.