Mert Doğru

Tarihte Bir Dönüm Noktası: Yenilenebilir Enerji Kömürün Tahtını Sarsıyor

Tarihte Bir Dönüm Noktası: Yenilenebilir Enerji Kömürün Tahtını Sarsıyor

Yenilenebilir Enerji, Kömürü Geride Bıraktı

Yenilenebilir enerji kaynakları, 2025 yılının ilk yarısında kömürden daha fazla elektrik üretmeyi başardı.

Enerji araştırma kuruluşu Ember tarafından yayımlanan rapora göre, rüzgar ve güneş enerjisine olan ilgi ve yatırımların hızlı artışı, küresel elektrik talebindeki yükselişi geride bırakarak temiz enerji alanında “tarihsel bir dönüm noktası” oluşturdu.

TEMİZ ENERJİ KÖMÜRÜ GERİDE BIRAKTI

88 ülkeyi kapsayan ve dünya elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 93’ünü temsil eden bu araştırmaya göre, 2025'in ilk altı ayında yenilenebilir kaynaklar aracılığıyla 5 bin 072 terawatt-saat (TWh) elektrik üretilirken, kömürle yapılan üretim 4 bin 896 TWh’de kaldı.

Bu sonuç, bir yıl önceye göre yenilenebilir enerji üretiminde yüzde 7,5’lik bir artışı, kömür kullanımı ise yüzde 0,3 oranında bir düşüşü göstermektedir.

Aynı dönemde dünya genelinde elektrik talebi yüzde 2,6 artarak 369 TWh’lik bir artış gösterdi. Ancak, devreye giren güneş enerjisi santralleri, bu artışın yüzde 86’sını sağladı.

Bu gelişmeler, enerji sektörü tarafından kaynaklanan küresel karbon emisyonlarının yüzde 0,2 oranında düşmesine yol açtı.

"TARİHİ BİR DÖNÜŞÜM"

Küresel Güneş Konseyi CEO’su Sonia Dunlop, bu bulguların temiz enerji alanında bir “tarihi dönüm noktası” olduğunu ifade etti.

Uzmanlar, yenilenebilir enerji kaynaklarının sürekliliği sağlanmadığı takdirde, kömür ve doğalgazın enerji sisteminde tamamen yerlerini almalarının zor olacağına dikkat çekmektedir.

HANGİ ÜLKELER KÖMÜRÜ RAFA KALDIRDI?

Büyük ekonomiler arasında, Çin ve Hindistan kömürden çıkış sürecinde en hızlı ilerlemeyi kaydediyor. Çin, tek başına dünya genelinde diğer ülkelerden daha fazla güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesi eklerken, fosil yakıt kullanımında yüzde 2 azalma sağladı.

Öte yandan, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nde durum tersine dönmüş durumda. ABD, zayıf rüzgar ve hidroelektrik üretimi nedeniyle kömür kullanımında yüzde 17’lik bir artış yaşarken, Avrupa’da artan elektrik talebi, yenilenebilir enerji kapasitesinin üzerinde bir büyüme göstererek fosil yakıt kullanımını yeniden artırdı.