Tarihi Bir Dönüm Noktası: BM Zirvesi'nde Gazze'nin Dehşeti Tartışılıyor

BM Genel Kurulu'nda Filistin Zirvesi Başladı
Birleşmiş Milletler'in (BM) 80'inci Genel Kurulu, ABD'nin New York kentinde gerçekleştirilmeye başladı.
Dün yapılan oturumda Filistin zirvesine dönüşen BM Genel Kurulu, bugün de önemli konuşmalara ev sahipliği yapacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da zirvede söz alması bekleniyor.
Genel Kurul'un açılışını yapan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "İnsafsız bir insan acıları çağındayız. BM ilkeleri tehdit altında. Barışın temeli, cezasızlık ve eşitsizliğin ağırlığı altında çökmeye yüz tutuyor. Savaşa karşı ortak bir duruş sergilemeliyiz, barışı sağlamalıyız" ifadelerine yer verdi.
Guterres, "Gazze'de bir kıtlık meydana geldi ve ölümler artıyor." şeklinde açıklamada bulunarak, konuşması sırasında salondan alkış aldı.
Genel Sekreter, Gazze'de yegâne çözümün iki devletli çözüm olduğunu ifade ederek, "Gazze'deki trajedi, üçüncü korkunç yılına yöneliyor. Bu durum, temel insanlığa meydan okuyan kararların bir neticesidir." şeklinde sözlerine ekledi.
Uluslararası Adalet Divanı'nın yasal olarak bağlayıcı tedbirlerine rağmen, İsrail'in "ölüm eylemlerinin yoğunlaşması" dolayısıyla Gazze'de kıtlık ilan edildiğini hatırlattı.
BM'DE FİLİSTİN RÜZGARI
Fransa ve İngiltere'nin de dahil olduğu 10 ülkenin liderleri, son iki günde Filistin'i bağımsız bir devlet olarak tanıdıklarını duyurdu. ABD'nin New York kentinde düzenlenen 80'inci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, bu açıdan bir Filistin zirvesine dönüşmüş durumda. İngiltere, Avustralya, Portekiz ve Kanada, zirveden bir gün önce kararlarını ilan etmişti.
Genel kurul sırasında ise Fransa, Monako, Lüksemburg, Belçika, Malta ve Andorra'nın Filistin'i devlet olarak tanıdığı bildirildi. Bu gelişmelerle birlikte, 193 BM üyesi ülkeden, Filistin Devleti'ni tanıyanların sayısının 156'ya ulaştığı ifade edildi.
Bu adımlar, Filistin ve Ortadoğu için tarihi bir ilerlemeyi temsil ediyor. İki devletli çözümün önemine vurgu yapan liderlerin girişimleri, şu an için sembolik kalmış olsa da, Gazze'de soykırım savaşını yürüten İsrail'in üzerindeki uluslararası baskının önemli ölçüde arttığını göstermektedir.