İbrahim Uysal

Şule Yüksel Şenler'in Aramızdan Ayrılışının Altıncı Yılı: Bir Anma Yazısı

Şule Yüksel Şenler'in Aramızdan Ayrılışının Altıncı Yılı: Bir Anma Yazısı

Şule Yüksel Şenler: Bir Efsanenin Hikayesi

Aslen Kıbrıslı olan gazeteci ve yazar Şenler, 29 Mayıs 1938'de Kayseri'de, Ümran Hanım ve Tahsin Bey'in çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
Usta edebiyatçı, ailesinin İstanbul'a göç etmesiyle birlikte ortaokulu bırakıp bir terzide çalışmaya başlamıştır. Edindiği dikiş ve tasarım bilgisi, ilerleyen yıllarda kendi adıyla anılacak olan başörtüsü ve pardösü modellerini yaratmasına ve genç kızların moda anlayışını etkilemesine olanak tanımıştır.
Yazma tutkusunu erken yaşlarda göstermeye başlayan Şenler, henüz 14 yaşında kaleme aldığı hikayeleri Yelpaze dergisinde yayımlamıştır. "Şule Yüksel" imzasıyla yazmaya başlayan yazar, 21 yaşında Mehmet Şevket Eygi’nin çıkardığı Yeni İstiklal gazetesinin gençlik köşesinde yazmaya başlayarak gazetecilik kariyerine adım atmış, ardından Kadın gazetesinde "Duyuşlar-Görüşler" başlıklı bir köşe oluşturmuştur.

Resim, müzik, ney ve kanun eğitimleri de alan Şenler, 1965 yılı itibarıyla bir dönüm noktasına erişmiştir. Bu yıl Batılı yaşam tarzını terk ederek tesettüre giren Şenler, hem kişisel yaşamında hem de toplumda büyük yankı uyandırmıştır.
Şule Yüksel Şenler, düşüncelerini daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla Anadolu'yu gezmekte ve verdiği konferanslarla on binlerce insana hitap etmektedir. Özellikle 1960’lar ve 1970’lerde büyük ilgi gören bu konferanslar, Şenler’i başörtüsü mücadelesinin ve dindar kadınların kamusal alandaki sesi haline getirmiştir. Kendine özgü, modern ve estetik başörtüsü bağlama tarzı, onu model alan genç kızlar arasında hızla yayılmıştır.

Şenler’in artan etkisi, dönemin siyasi ortamında tepkilere yol açmıştır. Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın 1971’de “Sokaktaki örtülü kadın ve kızların öncüleri cezalarını çekecek” sözleriyle Şenler'i amaçladığı kabul edilmiştir. Şenler, Cumhurbaşkanı’na hitaben bir mektup yayımlayarak, özür dilemesi gerektiğini savunmuştur.
Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla tutuklanan Şenler, Bursa Cezaevi'ne girmiş, yaklaşık iki ay sonra Sunay’ın özür talebi ve af kararını reddederek toplam 8 aylık cezasının tamamını çekmiştir.

Usta kalem, cezaevinden çıktıktan sonra da mücadelesine ve yazı hayatına Hür Söz, Babıali'de Sabah ve Milli Gazete gibi yayınlarda devam etmiştir. Bu süreçte en bilinen eseri “Huzur Sokağı” romanını kaleme almış ve toplumda büyük ilgiyle karşılanmıştır. Roman, Yücel Çakmaklı'nın yönetiminde Türkan Şoray ve İzzet Günay’ın başrollerini paylaştığı “Birleşen Yollar” adıyla sinemaya aktarılmıştır.
Eser, 2012 yılında aynı isimle televizyon dizisi olarak yeniden izleyiciyle buluşmuştur. Başarılı yazar, kariyeri boyunca “Gençliğin Izdırabı”, “Hidayet”, “Bize Ne Oldu”, “İslam'da ve Günümüzde Kadın” gibi birçok esere daha imza atmıştır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Emine Erdoğan’ın evliliğine vesile olmasıyla da tanınan Şenler’in hayatı, gazeteci Demet Tezcan tarafından “Bir Çığır Öyküsü” adı altında kitaplaştırılmıştır.
28 Ağustos 2019 tarihinde, 81 yaşında tedavi gördüğü hastanede vefat eden usta yazar, Eyüp Sultan Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ne defnedilmiştir.
Şule Yüksel Şenler’in adı ve mücadelesi, günümüzde İstanbul’un Pendik, Balıkesir’in Karesi ve Batman’da bulunan Şule Yüksel Şenler Kız İmam Hatip Liseleri’nde, İstanbul Esenler'deki Hanımlar Konağı’nda ve Muş’taki Bilgi Evi’nde yaşatılmaya devam etmektedir.

Eyüpsultan'daki Şule Yüksel Şenler Vakfı, öncü yazarın her türlü ayrımcılığa karşı çıkan, insan onurunu ve özgürlüklerini gözeten duruşunu geleceğe taşımak adına çalışmalarını sürdürüyor.
Vakıf ayrıca her yıl Rami Kütüphanesi'nde düzenlenen "Şule Yüksel Şenler Kitap ve Kültür Günleri"nde kültür ve yazı dünyasının önemli simalarını okurlarla buluşturmaktadır.