Şükür Namazı: İbadetin Önemi ve Kılınışı

Şükür namazı, zorunlu olmayan, ancak Allah'a olan şükran duygusunu ifade etmek isteyen bireylerin isteğe bağlı olarak gerçekleştirdiği bir nafile ibadettir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği bilgilere göre, bu ibadet belirli bir zaman dilimi ile sınırlı değildir ve kişinin, Rabbine olan minnettarlığını fiilen gösterme fırsatı sunar.

ŞÜKÜR NAMAZI KILINMA ŞEKLİ VE REKAT SAYISI

Şükür namazı kılacak kişi, “Allah rızası için şükür namazı kılmaya” niyet eder. Bu niyetin kalben yapılması yeterlidir; dil ile de belirtilmesi mümkündür.
Şükür namazı, iki rekât olarak icra edilir ve diğer nafile namazlar gibi gerçekleştirilir.
Birinci Rekât:
Niyet edilir.
"Allahu Ekber" diyerek namaza başlanır.
Subhaneke okunur.
Fatiha ve ardından bir sure (örneğin İhlas suresi) okunur.
Rükû ve secdeler yapılır.
İkinci rekâta kalkılır.
İkinci Rekât:
Fatiha ve ardından bir sure okunur.
Rükû ve secdeler yapılır.
Son oturuşta Ettehiyyatü, Salli-Barik ve Rabbena duaları okunur.
Selam verilerek namaz sonlandırılır.
Namazdan sonra içten bir şekilde dua edilmesi, şükrün derinliğini artırır; Allah’a hamd ve senada bulunmak, verilen nimetler için teşekkür etme fırsatı sunar.

DİNİ ZORUNLULUK DEĞİL

Diyanet'e göre, şükür namazı, farz olan namazlar gibi kesin bir dini zorunluluk olarak kabul edilmez. Ancak, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in hayatında sıkça nafile namaz kıldığı ve şükür secdesi yaptığı bilinmektedir. Bu bağlamda, şükür namazı sünnete uygun bir ibadet olarak değerlendirilir.