Murat Çağrı

Sosyal Konut Projeleri: Sorunları Gerçekten Ortadan Kaldıracak mı?

Sosyal Konut Projeleri: Sorunları Gerçekten Ortadan Kaldıracak mı?

Sosyal Konut Projesi Detayları Ortaya Çıktı

Sosyal konut projesine ilişkin ayrıntılar netleşti. Toplamda 500 bin konut inşa edilecek olup, ilk kez kiralık konut da üretileceği belirtiliyor. Burada akıllarda kalan en büyük soru, devletin bu kadar kapsamlı bir konut üretim projesine neden ihtiyaç duyduğu. Cevap ise rakamlarda gizli.
Türkiye'de konut üretimi, günümüzde önemli meselelere odaklanıyor. Konut sahibi olma oranı yüzde 55 seviyelerine gerilemiş durumda. 10 yıl önce bu oran yüzde 61 civarındaydı. Diğer bir ifadeyle, her 100 hane içerisinden 39'u kiracı iken, bu sayı günümüzde 45'e çıkmış durumda.
Konut, enflasyonda yıllık en yüksek artış gösteren ikinci grup olarak kayıtlara geçiyor. Özellikle kiralardaki sabit seyir, enflasyonda beklenen düşüşü engelliyor. Sorunun çözümü ise yalnızca konut arzını artırmakla mümkün görünüyor.
ÜRETİM YETERSİZ
Türkiye'de her yıl 800 bin yeni konuta ihtiyaç olduğu, Merkez Bankası tarafından yayımlanan Enflasyon Raporu'nda açıklanmıştı.
Evlenmeler, boşanmalar, üniversite eğitimi ve göç gibi etkenler, konut talebini artırıyor. Ancak mevcut üretim düzeyi yeterli değil.
Türkiye İstatistik Kurumu, konut üretimine dair verileri üç aylık periyotlarla açıklıyor. Oturum izni almış, elektriği ve suyu bağlanabilecek olan konut sayısı, "Yapı kullanma izin belgesi" istatistiklerinde gözlemlenebiliyor. "Yapı izin istatistikleri" ise pek çok bilgi sunabiliyor; ancak "izin belgesi" daha kritik bir öneme sahip. Bu belge, oturmaya hazır ve tamamlanmış konutları gösteriyor. Yapı izin istatistikleri ise ruhsat alınmış dairelerin sayısını kapsıyor.
2025'in ilk altı ayında, 280 bin daire için oturum belgesi verilmiş durumda. Buradan yola çıkarak, "yılın sonunda yaklaşık 600 bin konut üretilmiş olacak" sonucunu çıkarabiliriz.
TABLO 10 YIL ÖNCE FARKLIYDI
2015 yılında, konut ihtiyacı henüz yıllık 500 bin civarındaydı. Ancak o yıl 735 bin konut oturuma hazır hale geldi. Yani ihtiyaç miktarından daha fazla konut üretimi gerçekleşti.
2013 ile 2020 yılları arasında, yıllık üretim rakamı sürekli olarak 700 binin üzerinde seyretmiştir. 2018 ve 2019 yıllarına ait rakamlar ise oldukça dikkat çekicidir. 2018 yılında 837 bin, 2019 yılında ise 907 bin konut inşaat süreci tamamlandı.
Üretim 2020 yılında 608 bin, 2021'de 636 bin, 2022'de 652 bin, 2023'te 544 bin ve 2024'te 640 bin adede düşmüştür.
Eğer geçmiş yıllarda tamamlanmış konut sayısı yüksek olmasaydı, bugün çok daha ciddi bir barınma krizinden söz ediyor olabilirdik. O dönemdeki üretim fazlası, günümüzdeki stoku sağlamlaştırmış durumda. Ancak son 5 yıldır üretimin ihtiyaçtan düşük seyretmesi, ciddi bir arz açığına yol açma potansiyeli taşıyor.
Veriler, 500 bin sosyal konut üretiminin -eğer hızlı bir şekilde tamamlarsa- ilk aşamada konut krizini hafifletebileceğini gösteriyor. Ancak uzun vadede özel sektör üretiminin de artması gerekmektedir.