Söğüt Kamaları: Alevle Dans Eden Usta Ellerin Eseri

Söğüt Belediyesi'nin Desteklediği Bıçak Yapımı: Emin Yavuz'un Hikayesi

Kaynakçılığa babası Mehmet Yavuz'dan aldığı eğitimle 2005 yılında adım atan 45 yaşındaki Emin Yavuz, bu alanda 10 yıl boyunca faaliyet gösterdikten sonra 2015 yılında bıçak yapımına geçiş yaptı. Bu doğrultuda ilçedeki Hanlı Pazar'da 30 metrekarelik bir atölye kiraladı.
O tarihten itibaren "Fatih" ve "Türk" adını verdiği kılıçlar ile çeşitli kişisel tasarım bıçaklar üreten Yavuz, iki yıl önce Borcak köyüne özgü geleneksel Borcak kamasından esinlenerek "Söğüt kaması" adlı yeni bıçak modelini geliştirdi.
Yavuz, Borcak kamasının üzerinde çeşitli restorasyon çalışmaları gerçekleştirerek, çelik ve pirinç alaşımı kullanarak şekillendirdiği kamayı 750 derece ateşte işleyerek 500'e yakın üretim gerçekleştirdi.
Günde yalnızca bir adet üretebildiği kamanın satışını, Söğüt Belediyesi aracılığıyla gerçekleştiren Yavuz, atölyesini genişletmeyi ve üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor.
Evli ve iki çocuk babası olan Yavuz, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Borcak kamasının uzunluğunu ve çeliğinin kalınlığını artırarak yeni bir tasarım oluşturduğunu belirtti.
Farklı kama modellerinden de ilham alarak çalıştığını söyleyen Yavuz, şunları aktardı: "Kamanın daha askeri bir görünüme sahip olmasını istedim. Üzerinde farklı süslemeler ve figürler oluşturdum. Örneğin arkasında Türk kültürünün sembollerinden biri olan kurt başı yer alıyor."
Atölyesinde yalnızca kendisiyle çalışan Yavuz, Söğüt kamasının üretim sürecini ise şu şekilde özetledi:
"Öncelikle çeliği kesiyoruz ve ardından bıçağın şeklini vermek için ateşte ısıtıp dövüyoruz. Daha sonra sulamasını yapıyoruz. Tarihi bir görünüm kazanması için bıçağın yüzeyine parlatma işlemine girmiyoruz. Bu sayede dövme formu korunmuş oluyor. Sap kısmını hazırlayıp pimlerini taktıktan sonra bıçak son haline geliyor."
Yavuz, Söğüt kamasının tamamen el işçiliğiyle üretilmesi nedeniyle günde yalnızca bir tane yapabildiğini ve bu bıçağın genellikle ilçeye gelen misafirlere, siyasi liderlere ve devlet büyüklerine hediye edildiğini anlattı. Yavuz, "Örneğin Türk-Macar Turan Vakfı Başkanı Andras Zsolt Biro'ya hediye edildi. Ara sıra sipariş üzerine de satış yapıyorum. Şu ana kadar iki çırak yetiştirdim. Bu iş oldukça zahmetli, bu yüzden insanlar bu mesleği tercih etmiyor. Ancak bu sektörün devam etmesi ve gelecek nesillere aktarılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.