Sıfır Atık Bilincini Sergileyen Sıfır Artı Etkinliği!

Sıfır Atık Sergisi: Tekstil Atıklarıyla Sanatın Yeniden Dönüşümü
Kullanıma kapalı kalan nesnelerin yeniden değerlendirilebileceği, unutulanların hatırlanabileceği ve atıkların anlam kazanabileceği bir perspektif sunmayı amaçlayan sergide, çeşitli alanlardan dört sanatçının tekstil atıklarıyla yapılmış eserleri sergilenmektedir.
Ziyaretçilere düşünsel ve duygusal bir yolculuk sunan sergide, her sanatçı kendi özgün üslubuyla hem bireysel hem de toplumsal hafızaya dokunmaktadır.
Sergi, sürdürülebilirliğin sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda kültürel ve etik bir tavır olduğunu vurgulamaktadır.
Sergi danışmanı Yasin Tütüncü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan öncülüğünde uluslararası boyut kazanan vakfın, etkinliklerini geniş bir çerçevede ve Birleşmiş Milletler seviyesinde sürdürdüğünü belirtti.
Tütüncü, "Sergimiz, bu vakfın gerçekleştirdiği çalışmaların bir uzantısı olarak ortaya çıktı. Eserler, aslında buluntu dediğimiz atıklardan oluşmaktadır." ifadelerini kullandı.
"SORUMLULUK DAVETİ"
Sıfır atık projelerinin 2025 yılı itibarıyla "tekstil" ana temasıyla öne çıktığını belirten Tütüncü, "Tekstil atıkları çevre kirleticisi olarak doğayı ciddi biçimde tehdit etmektedir. Bu bağlamda, sergi, tekstil atıklarından oluşan eserlerle bu farkındalığı artırmak amacıyla düzenlenmiştir. Sanatçılar, buluntu kumaşlar ve çeşitli tekstil atıklarından hazırladıkları eserlerle izleyicileri karşılamaktadır." şeklinde konuştu.
Tütüncü, atık konusunun herkes tarafından duyulmasına rağmen yeterince bilinç oluşturulmadığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Tekstil, herkesin yaşamında önemli bir yer kaplamaktadır. Üretim süreçlerinde tahmin ettiğimizden çok daha fazla su tüketilmektedir. Su, günlük yaşamda giderek daha fazla sorun oluşturan ve kıtlığı hissedilen bir kaynak durumundadır. Bu açıdan, tekstil atıkları çevresel olaylara olumsuz etkileri olan bir madde haline gelmektedir. Bunların daha az tüketilmesine, yeniden kullanımına ve bazen dönüştürülerek farklı ihtiyaçları karşılama noktasında hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluğa işaret ediyoruz."
"POTANSİYELİ HATIRLATIYOR"
Yasin Tütüncü, kullanım süresi dolmuş ve artık atık sayılacak birçok nesneden oluşan eserlerin izleyicilerin ilgisini çekeceğini belirterek, "Bizim için atıkları azaltmak, doğaya saygı göstermek ve var olanı nimet bilmek gibi köklü bir kültürel geçmiş bulunmaktadır. Bu bağlamda, sergide, Türklerin hatta dünyanın en eski halılarından biri olarak kabul edilen 'Pazırık Halısı'nın tekstil atıklarından yeniden üretildiği bir çalışma da yer alıyor. Bu, sergi boyunca vurgulamak istediğimiz bir diğer temadır." dedi.
"FARKLI ÇALIŞMALARI SUNUYOR"
Tarih boyunca sürdürülebilirlik anlayışıyla doğaya ve çevreye saygılı bir yaklaşım sergileyen Türkiye’nin kadim kültürü, tekrar kullanım ve paylaşım gibi değerleri içermektedir. Tütüncü, bu noktada şöyle devam etti:
"Bu anlayışın modern yaşamda da sürdürülebilir olduğunu ifade eden sergi, unutulmuş ve atılmış nesnelerin yeniden sanat eserine dönüştüğünü gözler önüne sermektedir. Bu durum, geçmişten gelen bir nostaljik değer ya da kültürel bir kod olmayıp, günümüzde de devam edebilecek ve geleceğe aktarılabilecek bir bilgi niteliğindedir. Bu açıdan sergimiz, atıkların dönüştürülmesi konusunda sanat eserleriyle bize fikir verirken, toplumsal potansiyelimizi de hatırlatıyor ve bu alanda gerçekleştirebileceğimiz farklı çalışmaları sunuyor."
Tütüncü, serginin bulunduğu Maraşlı Rum İlkokulu’nun Osmanlı dönemine ait bir yapı olduğunu vurgulayarak, "Balat, Osmanlı'nın tarihi şehirlerinden birisidir. Dönüşüm ve sürdürülebilirliğe dair işaretler barındıran bu mekân, sergimizin tematik bütünlüğünü tamamlamaktadır. Geçmişten aldığımız mirası geleceğe aktarma sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Sıfır atık kavramının yalnızca bugünü değil, geleceği de ilgilendiren bir mesele olduğunu ifade eden Tütüncü, "Serginin merkezinde yer alan Pazırık Halısı ve bu okul, korumamız gereken en temel temalar arasındadır. Yani bugünü koruyarak sağlıklı şekilde geleceğe aktarmak." dedi.
Prof. Dr. Çiğdem Çuhadar Öz, Meyçem Ezengin, Mehlika Hilal Kırca ve Serkan Şerefhanoğlu'nun eserlerinin yer aldığı sergi, 31 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilecek.