Satala Antik Kenti’nde 8. Kez Tarih Yeniden Gün Yüzüne Çıkıyor!

Sadak Köyü'ndeki Antik Kentte Kazı Çalışmaları Devam Ediyor
Sadak köyü sınırları içerisinde bulunan antik kent ve çevresindeki mezarlık alanında, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle Gümüşhane Valiliği, Kelkit Kaymakamlığı ve Belediyesi ile Türk Tarih Kurumu'nun desteğiyle 25 dönümlük alanda kazı çalışmaları sürdürülüyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Elif Yavuz Çakmur’un liderliğindeki çalışmaların 8. sezonu, 33 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor.
Kazı Başkanı Çakmur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Satala’daki kazıların Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırında yer alan büyük lejyonlardan biri olan 15. Apollinaris Lejyonu’nun ana kampı olarak bilinen castrumda (surlarla çevrili antik kent) C-3, H-14 ve C-1 alanlarında devam ettiğini kaydetti. Çakmur, "Satala Antik Kenti'nin 2025 kazı çalışmalarını 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında 16 Haziran itibarıyla başlattık. Kar yağışı başlayana kadar çalışmalara devam etmeyi planlıyoruz. Yaklaşık 6 aylık bir arazi çalışması öngörüyoruz." dedi.
Bu yıl yalnızca kazı faaliyetlerine odaklanmayacaklarını, aynı zamanda mimari restorasyon ve koruma çalışmalarına da önem vereceklerini belirten Çakmur, "Öncelikle Satala'nın simgesi olan kemerleri koruma projemiz için gerekli süreçleri başlattık. Burada etkileyici olan yapıyı muhafaza etmeye hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. Çakmur, ayrıca Satala'daki Roma havuzu üzerinde de çalışmalar gerçekleştireceklerini vurgulayarak, "Satala’nın az bilinen mimari ögelerinden biri olan Roma havuzunun üstündeki sac örtüyü kaldırıp, daha işlevsel bir kaplama yapmayı planlıyoruz." diye konuştu.
SATALA ANTİK KENTİ'NDE 9 MEDENİYETİN İZLERİ BULUNUYOR
Kazı alanını bu yıl genişlettiğini belirten Çakmur, "Yalnızca castrum alanında değil, Sadak Geleneksel Şenlikleri'nden sonra 20 Temmuz'dan itibaren Gölbaşı mevkisindeki nekropol alanında antropolog hocalarımızla kazılara devam edeceğiz. 17 işçimiz ve 16 kişilik çekirdek ekip ile çalışmalara başladık. İstanbul Teknik, Dokuz Eylül, Atatürk, Karadeniz Teknik ve Gümüşhane üniversitelerinden akademisyenlerle birlikte interdisipliner bir kazı çalışması yürüteceğiz." dedi.
Çakmur, Satala'nın bir kültür rotası olabilmesi amacıyla çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini, son bir yılda ikişer bilimsel proje ve yayın hazırladıklarını da sözlerine ekledi. Bu sezon yoğun şekilde koruma ve onarım çalışmaları yapmayı planladıklarının altını çizen Çakmur, "Satala'nın gelecek vizyonunu daha geniş tutmayı hedefliyoruz. Kültürel miras bilincini yayarak burayı bir kültür rotası haline getirmeyi amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Satala Antik Kenti’nde Kalkolitik döneme kadar uzanan ve toplamda yaklaşık 9 medeniyetin izlerinin bulunduğunu belirten Çakmur, "En fazla buluntu Justinianus dönemine aittir. 2024 itibarıyla hem Hellenistik hem de Roma dönemine ait birçok seramik ve metal buluntuya sahibiz. Ayrıca, ilginç bir şekilde mezar steli de bulduk." ifadelerini kullandı.
Kazı alanında geçişi sağlayan tonozun doğu kısmının henüz bulunamadığını da hatırlatan Çakmur, "Mimarların yaptıkları çalışmalar neticesinde bunu dijital ortamda tamamladık. Gelecek yıllarda dijital tasarımı halkla paylaşmayı hedefliyoruz." sözleriyle projelerine dair bilgi verdi. Ayrıca, kazı sonrası depo aşamasında çalışmalar yapılacağını belirten Çakmur, "Kazılarda elde edilen sikke ve seramikler değerlendiriliyor, çizimlerinin yapılması ve yayınlanması için çalışmalar başlatılıyor." dedi.
Çakmur, "Aslında 6 ay gibi görünen süreç, 12 ay boyunca devam eden çalışmalardır. En önemli buluntulardan biri Roma lejyoner zırhıdır. Diğer önemli buluntularımız arasında nekropol alanında bulunan şamdan ve 1874’te bulunan Afrodit başını da sayabiliriz." şeklinde konuştu. Çakmur, arkeolojik malzemelerin en ufak birine bile önem verdiklerini ve çalışmalarının titizlikle sürdüğünü ifade etti.