Sanat Dolu Günler: 18. İstanbul Bienali Kapılarını Açıyor!

İstanbul Bienali 18. Kez Sanatseverleri Ağırlamaya Hazırlanıyor

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl "Üç Ayaklı Kedi" temasıyla düzenlenen "18. İstanbul Bienali" için geri sayım başladı. Koç Holding’in destekleriyle gerçekleşecek festivalin küratörlüğünü Lübnanlı sanatçı Christine Tohme üstleniyor.

Üç yıllık bir yapıda planlanan 18. İstanbul Bienali'nin ilk bölümü, 20 Eylül-23 Kasım tarihleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. İlk aşamada, dünyanın çeşitli bölgelerinden 47 sanatçının eserleri, İstanbul'un tarihi atmosferi ve dinamik yapısıyla birleşen mekanlarda sergilenecek. Bienal, sergilerin yanı sıra sanatseverlerle buluşacak çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapacak.

Fransız Yetimhanesi Bahçesi'nde düzenlenen festivalin basın toplantısında konuşan İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, "İstanbul Bienali, İstanbul'u kültür ve sanatın dünya çapındaki merkezlerinden biri haline getirme hedefimizin önemli taşlarından biridir. 38 yıldır İstanbul'un sanat yaşamını destekleyen bu bienal, uluslararası sanat gündemindeki eğilimleri yansıtarak yeni tartışmalar açtı. Şaşırtıcı ve düşündürücü ifade biçimleri sundu," diye belirtti.

Eczacıbaşı, "Yüzlerce sanatçının eserlerini İstanbul'da sergileme fırsatımız oldu. Birçok mekanın sanatsal olarak yeniden keşfedilmesine katkıda bulunduk," diyerek bienalin sanat dünyasına sağladığı katkılara vurgu yaptı.

"İLHAM KAYNAĞIMIZ ATATÜRK'ÜN GÖSTERDİĞİ HEDEFLERDİR"

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, kültürel sürekliliğe yönelik desteklerini toplumsal sorumluluğun bir yansıması olarak gördüklerini ifade ederek, "İlham kaynağımız, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye için belirlediği hedeflerdir. Atatürk, 'Güzel sanatlarda muvaffakiyet, bütün inkılapların muvaffak olduğunun en kati delilidir,' demiştir. Sanat, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmada en temel ölçüt olarak öne çıkmaktadır," dedi.

Koç, sanatın estetik bir faaliyet olmasının yanı sıra toplumsal varoluşun da ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekti.

Küratör Christine Tohme, İstanbul'a ve bienal sürecine katkıda bulunan tüm kişilere teşekkürlerini ileterek, "Bana birçok fırsat sunan İstanbul'a minnettarım. Uzun zamandır burada çalışıyorum. 20 yıl öncesine dayanan çeşitli projelerde yer aldım. Şu anda buradayım ve beni destekleyen harika insanlarla beraberim," ifadelerini kullandı.

"FİLİSTİN'DE YAŞANANLARI DURDURMAK ZORUNDAYIZ"

Tohme, "Tek umudumuz, yaptığımız çalışmalarla baskı altında olan insanların hislerini biraz olsun değiştirebilmektir. Her gün dünyanın en korkunç suçlarına şahit olan insanların hislerini" vurgulayarak şu şekilde devam etti:

"Sözlerimi ve işlerimi, hayatını kaybeden herkes için adıyorum. Onların mağduriyetlerini ve onurlarını anmak adına... Onları asla unutmamalıyız. Burada bulunan insanlardan dünyanın dört bir yanındaki insanlara, Filistin'de, Sudan'da, Kongo'da ve daha birçok yerde... Hepsini tek tek sayamayacak kadar üzgünüm ama yaptığım her iş, kaybettiklerime bir armağandır. Benim işlerime ilham verenler, hayatını kaybedenlerdir. Dolayısıyla bu bienaldeki mütevazı katkım, bu insanların, sevgi ve cömertlik üzerine. Bu şekilde devam edemeyiz. Filistin'de yaşanan soykırımı durdurmak zorundayız. Dünyanın bir köşesinde, yalnızca var olma ve topraklarında yaşama hakkını isteyen masum insanların öldürüldüğünü bilirken, biz rahatça oturamayız. Mücadelemize devam edeceğiz. Bu şehirden ve bağlı olduğumuz inandığımız diğer şehirlerden güç alarak bir şeyleri değiştirmek için çabalayacağız. Belki şimdi istediklerimizi değiştiremeyeceğiz ama çocuklarımız bunu başaracak. Genç nesil bunu gerçekleştirecek. Ben buna gerçekten inanıyorum. Bazen bu duygu bana aptalca ve safça geliyor ama içimde bu inancı taşıyorum ve samimiyetle inanıyorum."

8 MEKANA YAYILIYOR

18. İstanbul Bienali, bu yıl alışılmış bienal formatlarını aşıp, üç yıla yayılan yapısıyla izleyicilerini karşılamaya hazırlanıyor. "Üç Ayaklı Kedi" başlıklı bu edisyonun ilk kısmı "kendini koruma" ve "gelecek olasılıkları" temaları etrafında şekilleniyor. Bienal, ikinci ve üçüncü aşamaları ile 2026 ve 2027 yıllarında da devam edecek. Bu yılki bienal Beyoğlu-Karaköy hattında yürüyüş mesafesinde bulunan 8 mekanda gerçekleşecek.

Bienal mekanları arasında Galata Rum Okulu, Zihni Han, Meclis-i Mebusan Caddesi'ndeki 35 numaralı binanın zemin katı, Muradiye Han, Galeri 77, bir dönem dondurma külahı üretimi yapılan Külah Fabrikası, Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi ve İstiklal Caddesi'ndeki Elhamra Han bulunuyor.