Psikologlardan Uyarı: Eşinize Asla Açıklamamanız Gereken İki Hassas Konu

Dürüstlüğün İlişkilerdeki Rolü

Dürüstlük, insan ilişkilerinin temel değerlerinden biri olarak kabul edilir. Özellikle romantik ilişkilerde açıklık ve şeffaflık, çiftler arasında güvenin sağlanmasında en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkar. Ancak uzmanlar, her durum için “tam dürüstlük” anlayışının en doğru yaklaşım olmayabileceğini vurgulamaktadır.
Araştırmalar, bazı durumlarda sessiz kalmanın, sert bir dürüstlükten çok daha faydalı olabileceğini göstermektedir. Partnerinize nazik, ölçülü ve yapıcı bir şekilde yaklaşmak, gerçeği olduğu gibi ifade etmekten daha olumlu sonuçlar doğurabilir.
Forbes, psikoloji alanındaki araştırmalara dayanarak, ilişkilerde bazı konuları gizlemenin ya da dile getirmemenin “tamamen normal olduğu” iki durumu ele aldı:
BEDENSEL DEĞİŞİMLER

Partnerinizin vücudundaki küçük değişiklikleri fark ettiğinizde, bunu dile getirmek isteyebilirsiniz. Kilo artışı, yeni belirginleşen kırışıklıklar veya ciltteki değişiklikler hakkında yorum yapmak, ilk etapta niyetinizin iyi olduğunu düşündürebilir. Ancak uzmanlar, bu tür yorumların genellikle karşı tarafta özgüven kaybına ve utanç hissine yol açabileceğini belirtmektedir.

Family, Systems & Health dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, partnerinin kilosu hakkında yorum alan kişilerin yüzde 55’i bu conversation sonrasında kendilerini daha kötü hissediyor. Bu durum, söylenen sözlerin ne kadar nazik ya da esprili olduğuna bakılmaksızın geçerlidir.

YAPICI OLMAYAN ELEŞTİRİLER

Hiç kimse mükemmel değildir; partnerinizin de zaman zaman hoşunuza gitmeyen davranışları olabilir. Ancak bu durum, her memnuniyetsizliği dile getirmeniz gerektiği anlamına gelmez.

“Dürüstlük” adına yapılan sert ya da alaycı eleştiriler genellikle karşınızdaki kişiyi geliştirmekten ziyade savunmaya itmektedir. Behavior Therapy dergisinde yayımlanan bir araştırma, bireylerin partnerlerinin yorumlarını düşmanca algıladıklarında, ilişkilerinden aldıkları memnuniyetin azaldığını ortaya koymaktadır.

Aynı çalışma, duygularını bastıran (örneğin öfkesini gizleyen veya sabırsız davranan) kişilerin eleştirilerinin daha sert algılandığını göstermektedir. Düşüncelerini ifade etmeden önce sakinleşen bireyler ise daha destekleyici bir tutum sergilemektedir.