Emine Saydam

Powell'dan Faiz İndirimi Müjdesi: Altın Fiyatları Tırmanışta!

Powell'dan Faiz İndirimi Müjdesi: Altın Fiyatları Tırmanışta!

Powell'dan İstihdam Riskleri ve Ekonomik Görünüm Üzerine Değerlendirmeler

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin artış gösterdiğine dikkat çekerek, mevcut ekonomik görünüm ve değişen risk dengesinin politika yaklaşımının gözden geçirilmesini gerekli kılabileceğini belirtti.

Wyoming eyaletindeki Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda konuşan Powell, para politikasına dair değerlendirmelerde bulundu. Powell, faiz indirimine yönelik ipuçları vererek, "Politikanın kısıtlayıcı bir alanda olmasıyla birlikte mevcut görünüm ve değişen risk dengesi, politika duruşumuzu düzeltmemizi gerektirebilir." ifadesini kullandı.

TRUMP'A ELEŞTİRİ: Tüm Bu Politikalara İlişkin Belirsizlikler Mevcut

Powell, ABD ekonomisinin yıl boyunca kapsamlı ekonomik politikalar çerçevesinde dirençli kaldığını ancak iş gücü piyasasının maksimum istihdam seviyesine yaklaştığını ve enflasyonun Kovid-19 salgını sonrasındaki zirvelerine kıyasla önemli ölçüde düştüğünü aktardı.

Powell, bu yıl ekonominin yeni zorluklarla karşılaşmakta olduğunu ve artan tarifelerin küresel ticaret ağını etkilediğini, sıkılaşan göç politikasının iş gücü büyümesinde ani bir duraksamaya yol açtığını ifade etti. Ayrıca, uzun vadede vergi, harcama ve düzenleyici politikaların ekonomik büyüme ve verimlilik üzerindeki potansiyel etkilerine değindi. Powell, "Bu politikaların sonuçları ve ekonomi üzerindeki kalıcı etkileri hakkında ciddi belirsizlikler mevcut." diye konuştu.

Bu Denge İşten Çıkarmalara Neden Olabilir

İş gücü piyasasının genel olarak dengede olduğunu ancak bu dengenin hem iş gücü arzında hem de talebinde belirgin bir daralmadan kaynaklanan "ilginç" bir durum arz ettiğini vurgulayan Powell, "Bu olağanüstü durum, istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını gösteriyor. Bu riskler gerçekleşirse, hızla artan işten çıkarmalar ve yükselen işsizlik gibi sonuçlar ortaya çıkabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Powell, ülke ekonomisinin büyümesinin yılın ilk yarısında önemli ölçüde yavaşladığını, büyümekteki düşüşün büyük ölçüde tüketici harcamalarındaki yavaşlamayı yansıttığını ifade etti. İş gücü piyasasında olduğu gibi, büyümekteki daralmanın da arz veya potansiyel üretimdeki yavaş büyümeyi yansıtma olasılığını vurguladı.

Tarifelerin Etkileri Artık Net Şekilde Görülüyor

Enflasyon açısından, yüksek tarifelerin bazı mal kategorilerinin fiyatlarını artırmaya başladığını aktaran Powell, "Tarifelerin tüketici fiyatları üzerindeki etkileri artık net bir şekilde gözlemleniyor." dedi. Bu etkilerin önümüzdeki aylarda birikmesini beklediklerini ancak zamanlama ve miktar konusunda yüksek oranda belirsizlik bulunduğunu belirtti. Powell, para politikası açısından önemli bir konunun bu fiyat artışlarının sürekli bir enflasyon riski yaratıp yaratmayacağı olduğunu ekleyerek, makul bir senaryonun bu etkilerin nispeten kısa süreli olacağını belirtti.

Powell, tarife artışlarının tedarik zinciri ve dağıtım ağlarına etkisinin zaman alacağını, tarife oranlarının ise değişmeye devam ettiğini ve bunun uyum sürecini potansiyel olarak uzatabileceğini ifade etti. Ayrıca, tarifelerin yol açtığı yukarı yönlü baskının uzun vadeli bir enflasyon dinamiğini tetikleme olasılığının da bulunduğunu dile getirdi. Powell, "Fiyat seviyesi artışının sürekli bir enflasyon sorunu haline gelmesine asla izin vermeyeceğiz." dedi.

Fed Başkanı, kısa vadede enflasyon risklerinin yukarı yönde, istihdam risklerinin ise aşağı yönde olduğunu vurguladı ve bu durumun zorlu bir denge yarattığını kaydetti. Para politikasının önceden belirlenmiş bir biçimde ilerlemediğini yineleyen Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin kararlarını yalnızca veriler ve bunların ekonomik görünüm ile risk dengesi üzerindeki etkilerini değerlendirerek alacaklarını vurguladı.

Altın Yükseldi

Öte yandan, Powell'ın faiz indirimine yönelik verdiği sinyallerin ardından ons altın %0,8 artış göstererek 3365 dolara ulaştı. Powell'ın açıklamaları sonrasında büyük ABD bankalarının hisse senetleri de değer kazandı.