Cemre Duman

Piyasaların Gözdesi: Fed'in Sıradaki Hamlesi!

Piyasaların Gözdesi: Fed'in Sıradaki Hamlesi!

Piyasalarda Dalgalı Seyir: Emtia Fiyatları ve Analizler

Emtia piyasalarında, ABD’de iş gücü piyasasının zayıfladığını gösteren sinyaller ve güçlü enflasyon verileri sonrası, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecekte daha ılımlı bir politika izleyebileceği yönündeki beklentilerle genel olarak olumlu bir seyir gözlemlendi.
Yatırımcıların dikkatleri, gelecek hafta duyurulacak Fed faiz kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları üzerine yoğunlaşırken, piyasalarda ABD ve Çin’den gelen makroekonomik verilerin etkisi devam etti.
Geride kalan hafta açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisine göre, ABD’de ağustosta aylık bazda yüzde 0,4 ve yıllık bazda yüzde 2,9 artış kaydedildi. Bu, yıllık enflasyonun ocaktan bu yana ulaştığı en yüksek seviyeyi temsil ediyor.
Enerji ve gıda hariç çekirdek TÜFE ise ağustosta temmuz ayına benzer şekilde, aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 3,1 artış göstererek beklentilerle uyum sağladı. Ayrıca, ülkede haftalık işsizlik maaşı başvuruları da 263 bine çıkarak Ekim 2021'den bu yana en yüksek rakama ulaştı.
Analistler, zayıf istihdam ve görece güçlü enflasyon görünümünün yatırımcılar arasında, Fed’in 17 Eylül'de faiz indirimine gideceği beklentisini güçlendirdiğini belirtiyor. Para piyasası fiyatlamalarında, Fed’in gelecek haftaki toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek yıl sonuna kadar toplam üç indirim gerçekleştireceği öngörüldü.
Diğer yandan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Fed'e yönelik faiz indirilmesi için baskı yapmayı sürdürdüğü belirtilirken, IMF Sözcüsü Julie Kozack, istihdamda aşağı yönlü risklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirdi, bu durumun Fed'in politika faizini düşürmesine olanak tanıyabileceği ifade edildi.
Çin tarafında ise ağustosta ihracat artışı, yüzde 4,4 ile son altı ayın en düşük seviyesine düşerek, ABD ile geçici tarife ateşkesinin etkisinin azaldığını gösterdi. Çin’in ABD’ye ihracatı ise yıllık yüzde 33 gerilerken, Asya ve Latin Amerika pazarlarına olan artan satışlar bu kaybı kısmen telafi etti.
Almanya’nın temmuz ayı ihracatı da, ABD’nin devreye koyduğu yüzde 15’lik yeni tarifelerin etkisiyle, beklenenden daha düşük bir seviyede, yani yüzde 0,6 gerileyerek, ABD’ye yönelik ihracatın aylık yüzde 7,9 düştüğü görüldü.
Bu güncel gelişmelere ek olarak, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, "Küresel Ekonomik Görünüm Raporu"nun eylül sayısında, küresel büyüme tahminlerinin yukarı yönlü revize edildiğini, ancak ABD ekonomisinin yavaşlama göstermeye devam ettiğini belirtti.
Raporda, bu yıla dair küresel ekonomik büyüme tahminlerinin, 2025'in ikinci çeyreğine dair olumlu veriler doğrultusunda yukarı yönlü ele alındığı vurgulandı.
Dünya ekonomisinin bu yıl içinde önemli ölçüde yavaşlaması beklenirken, geçen yıl yüzde 2,9 olan küresel büyüme hızının bu yıl yüzde 2,4'e ve gelecek yıl da yüzde 2,3'e gerilemesi öngörülüyor. Aynı rapor, 2027 yılında dünya ekonomisinin yüzde 2,6 büyüyeceğine işaret etti.
Avro bölgesinde ise Avrupa Merkez Bankası (ECB), 11 Eylül tarihinde politika faizini yüzde 2 seviyesinde sabit tutarak, bölgedeki enflasyon ve büyüme konusundaki umutlu duruşunu sürdürdü.
Jeopolitik riskler ile ticaret politikalarındaki gelişmeler, tamamlanan hafta boyunca emtia piyasalarını etkilemeye devam etti. ABD’nin, Rus petrolünü satın alan Çin ve Hindistan'a karşı G7 ve AB ülkeleri aracılığıyla baskı yapma çağrısında bulunduğu, OPEC+ grubunun ise piyasa payını korumak adına sınırlı üretim artışlarına yöneldiği bilgisi paylaşıldı.
Bu gelişmelerin ardından, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 4,06 seviyesinde tamamladı; dolar endeksi ise yüzde 0,2 azalarak 97,6’ya geriledi.
Bunun yanı sıra, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, perşembe günü Fed'in politika alanının genişlemesiyle 7 Nisan'dan bu yana ilk kez yüzde 4 seviyesinin altına inerek 3,99 seviyesini gördü.
ALTINDA YENİ REKOR GÖRÜLDÜ
Değerli metaller, ABD’deki iş gücü piyasasının soğuduğunu ve enflasyonun kısmen yüksek seyrettiğini gösteren verilerin ardından, Fed’in faiz indirimlerine dair beklentileri artırarak tamamlanan haftada değer kazandı. Altının ons fiyatı 3.674,48 dolara çıkarak zirve yaparken, haftayı 3.643 dolardan kapattı.
ANZ Group, yıl sonu altın fiyat tahminini ons başına 3.800 dolara revize etti. Kuruluş, külçe altına yönelik yüksek talebe dikkat çekerek, fiyatların gelecek yıl hazirana kadar 4.000 dolara ulaşabileceğini öngördü.
Artan faiz indirimleri beklentileriyle birlikte değer kazanan gümüşün ons fiyatı, 42,3 doları test ederek son 14 yılın zirvesini gördü ve haftayı 42,18 dolardan tamamladı.
Bu gelişmeler sonucunda değerli metallerde, ons bazında fiyatlar gümüşte yüzde 2,9, platinde yüzde 3,3, altında yüzde 1,6 ve paladyumda yüzde 2,7 oranında artış gösterdi.
Baz metaller ise Fed’in faiz indirimi beklentileri ve doların değer kaybının etkisiyle olumlu bir seyir izledi. Bu haftada baz metallerde tezgah üstü piyasalarda fiyatlar, nikelde yüzde 0,7, bakırda yüzde 2,4, çinkoda yüzde 3, kurşunda yüzde 1,6 ve alüminyumda yüzde 3,6 değer kazandı.
PETROL FİYATLARI GEÇEN HAFTAYI YÜKSELİŞLE TAMAMLADI
Petrol fiyatları, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve bazı OPEC dışı üretici ülkelerin oluşturduğu OPEC+ grubunun sınırlı üretim artışı ve jeopolitik risklerin etkisiyle, geçen haftayı yükselişle sonlandırdı.
OPEC+, ekim ayından itibaren üretimi artırma planlarını işaret ederken, açıklanan miktarın piyasa beklentilerinin altında kalması dikkat çekti.
Ayrıca, İsrail ordusunun Orta Doğu’daki askeri faaliyetlerini genişletmesi ve Doha’da bir saldırı düzenlemesi ile Rus ham petrolüne yönelik ilave yaptırım olasılığının gündeme gelmesi fiyatlardaki artışı destekledi.
Öte yandan, Goldman Sachs, Amerika'daki arz artışlarının Rusya'nın not indirimi ve global talep görünümündeki artıştan daha güçlü olacağını öngördü ve 2026'da petrol fazlası bekledi.
Bu çerçevede, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,8 artış gösterirken, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı ise yüzde 3,5 değer kaybetti.
TARIM EMTİALARI KARIŞIK SEYRETTİ
Tarım emtia piyasalarında, arz ve talep yönünden gelen sinyaller doğrultusunda dalgalı bir seyir izlendi. Yatırımcıların dikkatleri ABD Tarım Bakanlığı'nın (USDA) açıkladığı verilere yöneldi.
Soya fasulyesi ve mısır, haftanın başında Çin’in ağustosta 12,28 milyon tonluk soya ithalatı ve ABD’deki erken don uyarıları ile yükseliş kaydetti.
Buna karşın, buğday tarafında Rusya’da artan rekolte beklentileri ile Avrupa Birliği’nin (AB) 1 Temmuz’dan bu yana 3,2 milyon tonla geçen yılın gerisinde kalan ihracat temposunun fiyatlar üzerinde baskı oluşturduğu gözlemlendi.
USDA’nın Eylül 2025 tahıl raporu, buğday ve mısırda güçlü bir arz, pirinçte ise politika normalleşmesi ve yüksek üretimin küresel fiyatlar üzerindeki baskıyı sürdüreceğine işaret etti.
Tüm bu gelişmelere bağlı olarak, bu hafta Chicago Ticaret Borsası'nda pirinçte kile başına fiyatlar yüzde 3,3 değer kaybederken, soya fasulyesinde yüzde 1,8, buğdayda yüzde 1,5 ve mısırda yüzde 0,5 yükseldi.
ABD'de faaliyette bulunan emtia borsası Intercontinental Exchange'te ise libre bazında fiyatlar, kahvede yüzde 6,3, pamukta yüzde 1,1 ve şekerde yüzde 3,1 oranında artış gösterdi. Ancak kakao fiyatı ton başına yüzde 0,7 oranında düştü.