İbrahim Uysal

Otomobil Satın Almak için En Uygun Dönem mi? Tasarruf Potansiyeli 200 Bin Lira!

Otomobil Satın Almak için En Uygun Dönem mi? Tasarruf Potansiyeli 200 Bin Lira!

Otomobil Piyasasında ÖTV Etkisi ve Fiyat Dalgalanmaları

Euro/TL'deki artış ve Temmuz ayında gerçekleştirilen ÖTV matrah düzenlemesi, otomobil sektöründe yeniden fiyat baskısı oluşturdu.

Dövizdeki her küçük dalgalanma, belirli modellerin üst vergi dilimine geçmesine neden olabiliyor. Uzmanlara göre, bu durum, araçların anahtar teslim fiyatlarına binlerce lira ek maliyet olarak yansıyor. EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, bazı modellerin bir üst ÖTV diliminin sınırına ulaştığını belirterek, “Yalnızca 1 liralık bir artış bile yüzde 5 ile yüzde 10 arasında vergi farkı yaratabiliyor. Bu da aracın satış fiyatına 150–200 bin lira civarında etkide bulunabiliyor.” şeklinde konuştu.

Şahin, “Bazı modeller üst vergi dilimlerine oldukça yaklaşmış durumda. Vergisiz fiyat bir miktar artsa dahi, otomobil bir üst vergi oranına geçiyor. Bu da toplam maliyeti önemli ölçüde etkiliyor.” açıklamasında bulundu.

Fiyat artışlarının marka bazında değişkenlik gösterdiğini ifade eden Şahin, “Stok durumuna bağlı olarak fiyat güncellemeleri aynı ay içerisinde gerçekleştirilebiliyor." ifadelerini kullandı.

Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın da son dönemdeki ÖTV değişikliğinin, özellikle orta sınıf araçların fiyatlarını artırdığını belirtti. “Temmuz ayında gerçekleştirilen düzenleme ile bazı segmentlerde taban oranlar yükseldi ve dilim geçişleri yeniden belirlenmiş oldu. Birçok model şimdi bir üst vergi diliminin hemen altında konumlanıyor. Bu durum, markaların fiyat, opsiyon ve donanım seviyelerini buna göre ayarlamasına yol açıyor.” dedi.

Yalçın, dövizdeki küçük değişimlerin bile bazı modellerin üst vergi dilimine geçmesine neden olabileceğini ifade etti: “Eğer bir model mevcut durumda sınırda ise, dövizdeki artış sonucu oluşan küçük bir fark, aracı yüzde 80’lik dilimden yüzde 150’ye taşıyabilir. Bu, toplam fiyatı yüz binlerce lira artırabiliyor. Bu nedenle markalar son zamanlarda fiyat artışını doğrudan yansıtmak yerine donanım veya aksesuar desteği ile denge kurmaya çalışıyorlar.”

Otomotiv sektöründe yılın son çeyreği genellikle kampanya dönemi olarak görülse de, bu yıl tablo daha temkinli bir görünüm sergiliyor. Yalçın, “Yerli yapım ya da Avrupa menşeli modellerde daha cazip fırsatlar sunulurken, ithal ve vergi yükü artan modellerde kampanyalar daha kısıtlı. Bazı markalar, fiyat indirimleri yerine 0 faizli kredi veya takas desteği ile müşterileri çekmeye çalışıyor.” dedi.

Mevcut piyasa koşullarında, 10’un üzerinde markanın 0 faizli kredi kampanyası yürüttüğünü belirten Yalçın, yıl sonuna yaklaşırken stok baskısı bulunan modellerde kampanyaların artabileceğini belirtti.

Yalçın, otomobil almak isteyenlerin mevcut kampanyaları değerlendirmenin avantajlı olabileceğine dikkat çekti:

“Yıl sonuna doğru yeni kampanyalar mümkündür fakat dövizdeki olası artış ve vergi dilimi geçişi riski bu avantajı sınırlayabilir. Özellikle ithal ve yüksek donanımlı araçlar için ‘şimdi almak’ genellikle daha avantajlı.” diyen Yalçın, yerli üretim ve düşük dilimli araçlarda fiyat baskısının daha sınırlı olacağını kaydetti. “Alım kararı kişisel ihtiyaçlara göre şekillenebilir fakat piyasa yıl sonuna kadar hareketli kalacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Yalçın, yeni yılda kapsamlı bir değişikliğin olma olasılığının düşük olduğunu, ancak ekonomi yönetiminin fiyat dengesini korumak amacıyla matrah güncellemesini her zaman gündemde tutabileceğini söyledi.

EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, “Eğer kur artışı ve vergi düzenlemeleri devam ederse, 2026'da fiyatlar yukarı doğru gidebilir.” değerlendirmesinde bulunarak, Yalçın da benzer şekilde, “2025'in son çeyreğinde fiyatların yatay seyretmesini, 2026 itibarıyla ise kademeli artışların devam etmesini öngörüyoruz.” şeklinde konuştu.