Cemre Duman

Orman Yangınlarının Geleceği Tehlikede: "İnsani Faktör Yüzde 90 Sorun Çıkarıyor"

Orman Yangınlarının Geleceği Tehlikede:

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Yangın Kontrol Merkezi'nden Açıklamalar

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Yangın Kontrol Merkezi'nde meydana gelen açıklamaları aktaran Zafer Derince, 2024 yılı içerisinde sorumlu oldukları bölgelerde 78, bu yılın temmuz ayına kadar ise 38 yangın olayının meydana geldiğini belirterek, riskli günlerin devam ettiği uyarısını yaptı.

Derince, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde 51 ilk müdahale ekibi, 28 arazöz ve 374 yangın işçisi bulunduğunu, ayrıca 10 bin yangın gönüllüsünün ihtiyaç halinde yangınlara müdahale için hazır beklediğini ifade etti. Derince, "İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde konuşlu bir helikopter mevcut ancak Türkiye'deki yangın kontrol organizasyonu dinamik ve statik değil. Yangının durumuna bağlı olarak çevre illerden hava araçları talep ediliyor. Çanakkale, Balıkesir, Bursa ve İzmir gibi illerden hava araçları, yangının durumuna göre bölgeye sevk ediliyor." şeklinde konuştu.

Yangınların önlenmesi için alınan tedbirleri paylaşan Derince, şunları söyledi:

"Yangın sezonu başlamadan önce hedef kitlelerimizi bilgilendirdik. Okullara, köylere ve çobanlara giderek yangın çıkmaması için gerekli önlemleri anlattık. 23 Haziran'dan itibaren valilik aracılığıyla ormanlara giriş yasaklandı."

Derince, toplumu piknik yapılmaması, ateş yakılmaması ve çöp atılmaması konularında bilgilendirdiklerini, çeşitli iletişim kanallarında uyarılarının devam ettiğini belirtti.

Yangın riski yüksek yerlerdeki teknolojik gözetleme sistemlerine dikkat çeken Derince, şu bilgileri verdi:

"İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne ait 36 adet kameramız var. Ayrıca her gün meteorolojik erken uyarı sistemiyle veri alıyoruz. 19 adet yangın gözetleme kulemiz mevcut. Bu kulelerin 5’i insansız sistemle izleniyor. 7/24 ormanlarımızı takip ediyoruz. İhtiyaç duyulması halinde insansız hava araçlarının da gözetleme faaliyetlerine katılmasını sağlıyoruz."

Yangınlara müdahale süreci hakkında bilgi veren Derince, şunları ifade etti:

"Yangınlarda en kritik nokta, durumu erken fark edip müdahale etmektir. Türkiye genelinde yangını algılama süremiz 2 dakika, müdahale süremiz ise 11 dakikadır. Yangın haberi alındığında yangın hareket merkezindeki ekipler, en yakın takımları yönlendiriyor. Ekipler teknik personelle birlikte olay yerine ulaşıyorlar. Yangının yayılma yönünü engellemeye çalışıyorlar. Eğer yangın büyüme eğilimindeyse, o bölgedeki takviye ekiplerle birlikte ilave destek sağlıyoruz ve yangını söndürmeye çalışıyoruz."

Orman yangınlarının büyük bir kısmının insan kaynaklı olduğunu vurgulayan Derince, "Yangın söndürmekle övünmek yerine, 'bu sene ülkemizde hiç yangın çıkmadı' demekle övünmeyi tercih ediyoruz. Yangınların yüzde 90'ı insan hatalarından kaynaklanıyor. Bu hatalar arasında sigara izmaritinin camdan atılması, bahçe temizliğini ateşle yapma, anız yakma, kaynak makineleri kullanılarak yapılan işlemler yer alıyor." şeklinde konuştu.

Yangın sonrası ağaçlandırma çalışmalarının önemine değinen Derince, "Orman yangınını söndürdükten sonra, dumanlar hâlâ tüterken teknik ekibimiz ağaçlandırma yapacak alanı belirlemek için sahaya gidiyor. Hangi tür ağaçların, hangi teknikle dikileceğine karar veriyoruz. En geç şubat sonu veya mart ortasında sahayı dikim yapılmış şekilde terk ediyoruz." dedi.

Derince, ağaçlandırma sonrası süreçle ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Tüm vatandaşlarımızın bilmesini istediğimiz bir konu var; yangın sonrası orman alanlarımızda bir metrekare boş yer bırakmıyoruz, hepsini ağaçlandırıyoruz ve korumaya alıyoruz. Ağaçlandırma yaptıktan sonra, 5 yıl boyunca bu fidanlarımıza büyük bir titizlikle bakıyoruz ve ağaçlar kendi geleceklerini kazanana kadar sürekli kontrol ediyoruz."

İstanbul Orman Bölge Müdürü Derince, vatandaşları ormanlık alanlarda piknik yapmamaları veya yalnızca kontrollü orman parklarından yararlanmaları konusunda uyardı.

Aşırı sıcak, kuru ve rüzgarlı havalarda temizlik amaçlı ateş yakmanın büyük bir risk taşıdığına dikkat çeken Derince, özellikle yaz dönemlerinde bu tür davranışlardan kaçınılması durumunda "yeşil vatanın korunabileceğini" ifade etti.