Murat Çağrı

Öfkenin Yaşamınızı Karartan 5 Gizli Sebep

Öfkenin Yaşamınızı Karartan 5 Gizli Sebep

ÖFKEYİ YENMEK: ZİHİNSEL VE RUHSAL SAĞLIĞINIZI KORUMAK İÇİN İPUÇLARI

Öfke, normal bir stres tepkisi olarak görünse de, aslında düşündüğümüzden çok daha büyük bir etkiye sahip olabilir. Yavaş yavaş ruh sağlığımızı etkiler, ilişkilerimize zarar verir ve zamanımızı ile enerjimizi nasıl harcadığımızı etkileyebilir.

ÖFKE DÜŞÜNCELERİNİZİ ETKİLER

Öfke, düşünce netliğimizi kaybettirir. Üzüntü dönemlerinde olayları açık bir şekilde değerlendirmek veya doğru kararlar almak oldukça güçleşir. Öfke, yargılarımızı etkiler ve genellikle düşünmeden hızlı bir şekilde tepki vermemize neden olur. Bu durum, istemediğimiz sözler sarf etmemize ya da sonradan pişman olacağımız tercihlerde bulunmamıza yol açabilir. Öfkenin etkisi her zaman anlık olarak hissedilmese de, genelde daha sonraki dönemlerde suçluluk, gerginlik ya da kaçırılan fırsatlar olarak tekrar kendini gösterir.

Öfke, sadece belli bir durumla sınırlı kalmaz. Genellikle zihnimizde uzun bir süre boyunca yer etmeye devam eder. Uyku düzenimizi, iş yerindeki konsantrasyonu ya da başkalarıyla sakin bir şekilde iletişim kurmamızı zorlaştırabilir. Bazen, huzurumuzu nasıl etkilediğinin farkında olmadan, sürekli olarak kavgaları düşünmeye ya da bir sonraki anlaşmazlık için endişelenmeye devam ederiz.

Evde veya iş yerinde sık sık öfkelenmek, zamanla ilişkilerinize zarar verme potansiyeline sahiptir. Diğer insanlar, çatışmadan kaçınmak amacıyla sizden uzaklaşmaya başlayabilir. Güven inşa etmek zorlaşır ve aranızdaki bağlar zayıflar. Zamanla, öfke aile, arkadaşlık ve iş ilişkilerinde derin yaralara neden olabilir.

İş hayatında tepki vermek yerine düşünmek en iyi yoldur. Öfkenizi sık sık dışa vurmanız, profesyonel itibarınızı zedeler. Uzun vadede bu durum, iş ve çalışma arkadaşlarınızı kaybetmenize yol açabilir.

Öfke, zihnimizin sürekli meşgul olmasına sebep olabilir. Yaşanan olayları ya da keşke söyleseydim dediğiniz kelimeleri düşünmeye devam edersiniz. Sanki her şeyi düzeltmek için çaba sarf ediyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz, oysa bu genellikle sizi yorar. Devam etmek yerine, daha iyi hissetmek ya da mevcut anı yaşamak için kullanabileceğiniz zamanı boşa harcamış olursunuz.

Önemli olan, öfkeye kapılmamak değil; onu farklı bir şekilde yönetmektir. Hızlı tepkiler vermek yerine bir an durup düşünmek önemlidir.

Sizi gerçekten öfkelendiren şeyin ne olduğunu düşünün; belki de derin bir şekilde incinmiş veya korkmuş hissediyorsunuz. Bu duygunuzu anladığınızda, sakin kalmak daha kolay hale gelir. Açık ve nazik bir şekilde iletişim kurmak, genellikle sinirlenmekten daha etkili bir sonuç doğurur.