Ödemiş'te Alevler İçinde Kalan Hayatlar: Ciğerler Yandı!

Tosunlar Mahallesi'ndeki Yangın Felaketi
Tosunlar Mahallesi Manastır mevkisinde 2 Temmuz akşamı meydana gelen orman yangını, orman ekiplerinin hızlı müdahalesine rağmen etkili olan yoğun rüzgar nedeniyle hızla yayıldı.
Yangının tehdidi altında kalan Suçıktı, Tosunlar, Üzümlü, Ortaköy ve Karadoğan mahalleleri acil olarak tahliye edildi.
Ekipler, yangının ilerlemesini durdurmak adına yorulmadan çalıştı ve enerjisi düşürülen yangın, rüzgarın hafiflemesiyle 4 Temmuz'da kontrol altına alındı.
Üç gün boyunca süren yangında tahliye edilen bölgedeki evler ve ağıllar kullanılamaz hale gelirken, alevler yalnızca ormanları değil, zeytinlikleri de tahrip etti.
Yangında zarar gören alanlar drone ile görüntüleme yapılarak belgelendi.
Sarp arazi yapısına sahip ve yoğun çam ormanlarıyla zeytin bahçelerinin bulunduğu alanda yangın sonrası yeşil alanlarının siyaha büründüğü gözlemlendi.
Yanan bazı evlerin iş makineleri yardımıyla yıkım işlemleri gerçekleştirilirken, konutların inşaatı tamamlanana kadar geçici barınma amacıyla konteyner yerleştirme çalışmaları da devam ediyor.
"BU YANGINDAN HİÇBİR ŞEY KURTULAMAZDI"
Hediye Köymen, kayınvalidesinin evinin yanmasından büyük bir üzüntü yaşadığını dile getirdi. Yanan evin kendisi için uzun yıllar yaşadığı bir yer olduğunu belirten Köymen, "Burada geçirdiğim yıllarımı hatırlıyorum. Komşu Köseler Mahallesi'ne gelin geldim. Allah'ım sabır ver." şeklinde konuştu.
Hayvancılıkla uğraşan 60 yaşındaki Necati Öksüz, yangın sırasında evinden uzun süre ayrılamadı. Alevlerin mahalleyi hızla sardığını söyleyen Öksüz, "Hayvanlarımız, samanlarımız vardı. Hayvanları kurtardık. Evimiz bir saatte yandı. Dağlar, taşlar her yer kül oldu. Konteynerimiz kuruluyor. Devletimiz ve milletimiz sağ olsun. Bu yangınla hiçbir şey kurtulamazdı. Allah'tan gelen her şeye razıyız." diyerek duygularını ifade etti.
"EVDE OLSAM YANARDIM"
Yangın sırasında evde bulunmayan 73 yaşındaki İbrahim Kesimoğlu, tedavi için ilçe merkezinde oğlunun yanında kaldığını belirtti. Kesimoğlu, "Rahatsızlığım nedeniyle hastaneye gidip geliyordum. Evde olsaydım yanardım. Tansiyonum düşük çıkıyordu, yürüyemiyordum. Evimiz ve ahırdaki saman balyaları yandı. Üstümüzdeki elbiselerle kalakaldık. Hayvanların yemini temin etmek için kredi çektirmiştik ve ödeme günü yaklaşıyor. Bunların ötelenmesi veya başka bir destek sağlanırsa sevinirim. Ama hayattayım, buna minnettarım. Yüce Allah, Türk milletine böyle acılar yaşatmasın." şeklinde konuştu.
"ATEŞİN KÜLLERİ ÜZERİMİZE YAĞIYORDU"
Kesimoğlu'nun eşi Fadime Kesimoğlu, yangına aniden yakalandıklarını ve can havliyle koyunları mahallenin dışındaki bahçeye götürüldüklerini aktardı. Yangının ortasında kaldıklarını belirten Kesimoğlu, "Ateşin külleri üzerimize kar gibi yağıyordu. Koyunlarımızı bahçeye götürdük. Allah'a şükür, aile ve dostlarımız yardım etti. Yangını önlemek için tarlayı sürdük ve saat 01.00'e kadar orada nöbet tuttuk." dedi.