Netanyahu'nun İmajını Tehdit Eden Kriz: İsrail'de Sözcü İhlalleri Tartışmalara Yol Açtı

İsrail Barosu Disiplin Mahkemesi Avukat Ziv Agmon'u Meslekten Uzaklaştırdı

İsrail Barosu’nun disiplin mahkemesi, geçen haziran ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sözcüsü olarak atanan avukat Ziv Agmon hakkında meslekten uzaklaştırma kararı alındığını duyurdu. Bu kararın sebebi olarak "etik ihlaller" gösterildi. Agmon, bu karara itiraz ettikten sonra, verilen uzaklaştırma kararı nihai mahkeme kararı açıklanana kadar askıya alındı. 
Haaretz gazetesi tarafından aktarılan habere göre, disiplin mahkemesi, Ziv Agmon'u "bir müvekkile karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal etme, meslek itibarı zedeleme ve avukatlık mesleğine yakışmayan davranışlarda bulunma" suçlamasıyla mahkum etti. 
Agmon, bu karara karşı Kudüs Bölge Mahkemesi’ne itirazda bulundu ve mahkeme itiraz incelemesi yapana kadar verilen uzaklaştırma kararı askıya alındı. 
Duruşmanın bu hafta gerçekleşmesi beklenirken, Agmon’un, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşecek olan Netanyahu ile birlikte Washington’a gitme hazırlıkları nedeniyle duruşmanın ertelenmesini istediği öğrenildi. 
İTİRAZ NEDENİYLE KARAR NİHAİ DEĞİL
Netanyahu’nun Likud Partisi'nde uzun süredir görev yaptığı bilinen Agmon, haziran ayında İran ile “devam eden savaş durumundaki medya yükü nedeniyle” Başbakan’ın ikinci sözcüsü olarak atanmıştır. Netanyahu’nun birinci sözcüsü Omer Dostri’nin görevden ayrılma hazırlıkları doğrultusunda Agmon’un bu pozisyona geçirilmesi bekleniyor.
İsrail’deki kamu görevlerine atanacak adayların, disiplin hukuku kararlarını bildirmesi gerektiği ifade edilmektedir. Ancak Agmon’un yaptığı itiraz nedeniyle, disiplin komitesinin kararı kesin olarak kabul edilmemekte, bu nedenle de Agmon’un bu durumu bildirmek gibi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. 
NE OLDU?
Agmon’a yönelik dava Aralık 2023’te başlamıştı. Avukat, İsrail Barosu'nun bölgesel disiplin mahkemesi tarafından suçlu bulunmuştu.

Karara göre, Agmon, 2018 yılında bir emlak anlaşmasında bir müvekkilini temsil etti. Alıcı kişinin, anlaşmayı uygulamak amacıyla Agmon'a para yatırması gerekiyordu. Anlaşmanın şartlarına göre, Agmon'un bu parayı projeyle ilgili gerekli tüm izinler alınana kadar “güvenilir bir yatırım aracı” olarak değerlendirmesi ve daha sonra satıcıya transfer etmesi gerekiyordu. 
Ancak, Agmon, 1.7 milyon şekel (yaklaşık 510 bin dolar) tutarındaki parayı almasına rağmen, 15 gün sonra, gerekli izinler alınmadan satıcıya aktardı. Agmon, bunun kendi hatası değil, firmadaki personelin hatası olduğunu savundu.
Disiplin mahkemesi, Agmon’un ve sunduğu tanıkların ifadelerini ikna edici bulmadı. Mahkeme hakimlerinden biri, Agmon’un hata yapmadığını, ama mantıksız bir davranış sergilediğini dile getirdi. Başka bir hakim ise Agmon'u “büyük bir ihmal” ile suçladı. Mahkeme, Agmon’un sadece müvekkilinin güvenini sarsmakla kalmayıp, aynı zamanda mesleğinin prestijine de zarar verdiğine belirtti.