Yasemin Döngü

Mısır'da Şok Edici Keşif: 11 Kişilik Mezarıyla Tarihin Kapıları Aralanıyor!

Mısır'da Şok Edici Keşif: 11 Kişilik Mezarıyla Tarihin Kapıları Aralanıyor!

Mısır'da Tarihi Bir Mezara Ulaşım Sağlandı

Mısır’ın Luksor bölgesinde, Nil Nehri’nin batı kıyısında bulunan, Kraliçe Hatshepsut Tapınağı’nın yakınlarındaki mezar, 12. ve 13. Hanedanlar dönemine ait olduğu belirlenen bir aile mezarlığı olarak nesiller boyunca kullanılmıştır. Arkeologlar, bu önemli keşif sayesinde, şimdiye kadar keşfedilmemiş ilk Orta Krallık mezarına ulaşmayı başardı.

11 KİŞİ YAN YANA GÖMÜLMÜŞ
Güney Asasif Koruma Projesi araştırmacıları tarafından ortaya çıkarılan mezarda, erkekler, kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere toplam 11 kişi, başları zıt yönlere bakacak şekilde yan yana gömülü olarak bulundu. Seller nedeniyle ahşap lahitler ve keten örtüler ciddi hasar görmüş olsa da, mezarın içindeki figürinler ve takılar günümüze sağlam bir şekilde ulaşmayı başardı. Ayrıca arkeologlar, biri nilüfer sapı ile diğeri ise gökyüzü ile kadınlar, doğurganlık ve aşk tanrıçası Hatşor’un figürünü taşıyan iki bakır ayna buldu. Amerika’dan gelen baş arkeolog Katherine Blakeney, bu bulguları “Güney Asasif Nekropolü’nde keşfedilen ilk Orta Krallık mezarının ortaya çıkışı, bölgenin tarihini yeniden şekillendiriyor ve Güney Asasif’i büyük Theb Nekropolü'nün Orta Krallık dönemine dair önemli bir bölümü haline getiriyor” şeklinde değerlendirdi.
Mezarda yer alan 11 cesetten beşi kadın, ikisi erkek ve üçü çocuk olmak üzere tespit edildi. Ancak, bir kişinin yaşı ve cinsiyeti hala gizemini korumaktadır. Bu önemli keşif, Mısır Turizm ve Antikalar Bakanlığı (MTA) tarafından, 25. Hanedanlık dönemine ait Thebai belediye başkanı ve Amun tapınağının dördüncü rahibi Karabaskin’in mezarını restorasyon çalışmaları sırasında meydana çıkarıldı.
Önceden, bölgedeki mezarların yalnızca 1550–525 yılları arasında hüküm sürmüş 18., 22., 25. ve 26. Hanedanlıklar dönemine ait olduğu düşünülüyordu. Ancak bu yeni bulgu, Güney Asasif’in tarihine yeni bir perspektif sunarak Orta Krallık döneminde de burada önemli ailelerin defnedildiğini ortaya koydu.
MTA yetkilileri, mezarların bölgedeki en önemli 12 aileye ait olduğunu öngörüyor. Takıların çoğu kadın kalıntıları arasında bulunurken, erkek mezarlarından birinde 30 ametist ve 2 akik boncuktan oluşan, ortasında bir su aygırı başı bulunan zarif bir kolye dikkat çekti. Bu kolye, özellikle o erkeğin yüksek sosyal durumunu temsil ediyordu.
Su aygırı figürleri, Nil Nehri’nin gücünü simgeliyor ve Orta Krallık mezarlarında sıkça yer alan bu sembol, ölülerin ahirette korunması amacıyla mezarlara yerleştiriliyordu. Bazen bu figür, doğurganlık ve koruyuculuk tanrıçası olan hamile Taweret olarak tasvir edilmekteydi.
Blakeney, bu işçiliğin Orta Krallık döneminin kültürel ve sanatsal gelişmişliğini gözler önüne serdiğini belirtti. Amerikan arkeolog ekibi, bölgede daha kapsamlı kazılar gerçekleştirerek bu antik mezarlık alanının sırlarını ve Orta Krallık dönemindeki yaşamı daha detaylı olarak aydınlatmayı hedefliyor.