Mikroplastiklerin Zihnimizde Yarattığı Sarsıcı Etkiler: Depresyon Riski!

Avusturya'daki Araştırma, Mikroplastiklerin Bağırsak Mikrobiyomunu Etkileyebileceğini Ortaya Koydu
Graz kentinde bulunan CBmed Araştırma Merkezi tarafından yürütülen microONE projesi çerçevesinde gerçekleştirilen yeni bir çalışma, mikroplastiklerin bağırsak mikrobiyomunu etkileyebileceğini göstermektedir.
Söz konusu değişikliklerin, depresyon ve kalın bağırsak kanseri gibi hastalıklarla ilişkilendirilen mikrobiyal örüntülere benzerlik gösterdiği bildirilmektedir.
Araştırmanın baş yazarı ve Graz Tıp Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Christian Pacher-Deutsch, Newsweek’e yaptığı açıklamada, "Bağırsak mikrobiyomu ile olan ilişkimizi dikkate alırsak, en küçük değişimlerin bile sağlığımız üzerinde önemli etkileri olabilir" ifadelerini kullandı.
Pacher-Deutsch, bulguların halen başlangıç aşamasında olduğunu ancak laboratuvar deneylerinde gözlemlenen örüntülerin “dikkate alınması gereken bir sinyal” oluşturduğunu söyledi.
Mikroplastiklerin Görünmez Tehdidi
5 milimetreden küçük plastik parçalar olarak tanımlanan mikroplastikler, gıda, su, hava ve giysi gibi günlük yaşamın her alanında yer almaktadır.
Bireylerin sürekli maruz kaldığı bu parçacıkların "bağırsaklarda ve kanda bile tespit edildiğini" belirten bilim insanları, bir insanın haftalık mikroplastik alımının bir kredi kartına eşdeğer olabileceğini öngörmektedir.
Depresyon ve Kanserle Benzer Örüntüler
Araştırmada gözlemlenen mikrobiyal değişikliklerin, depresyon ve kolorektal kanser hastalarında görülen bağırsak mikrobiyomu örüntüleriyle benzerlik göstermesi dikkat çekmektedir.
Arizona Eyalet Üniversitesi'nde çevre sağlığı uzmanı Rolf Halden, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerinin "geniş bir yelpazeye yayıldığını" ifade ederek, "Bu çalışma, parçalanmış tüketici plastiklerinin maruziyetinin bir başka olası etkisini daha ortaya koymaktadır" dedi.
Ayrıca, bu çalışma çevresel etmenlerin, özellikle de mikroplastik maruziyetinin, son on yıl içindeki depresyon ve kanser vakalarındaki artışta rol oynayıp oynamadığı sorusunu gündeme getirmektedir.