Mars’ın Uyduları Üzerine İki Farklı Teori: Japonya Uzay Araştırmalarına Hızla Hazırlanıyor!
Mars'ın uyduları Phobos ve Deimos, Kızıl Gezegen'e fazla yaklaşan şanssız bir asteroitin kalıntıları olabileceği düşünülüyor.
Icarus dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, bu teori, küçük ve alışılmadık şekilli uyduların bazı gizemli özelliklerini açıklığa kavuşturabilir.
İKİ TEMEL TEORİ
Birçok uydu genellikle büyük ve yuvarlak bir yapıya sahipken, Mars'ın uyduları olan Phobos ve Deimos, biçim olarak daha küçük ve patatesi andırıyor.
Bu uyduların nasıl oluştuğuna dair iki temel teori bulunmaktadır.
İlk teoriye göre, bu uydular Mars’ın yer çekimi tarafından yakalanmış olan asteroitlerden meydana gelmektedir.
Ancak bu görüş, uyduların Mars’ın ekvatoru etrafındaki dairesel ve stabil yörüngelerini açıklamakta yetersiz kalıyor.
Diğer teori ise, Phobos ve Deimos'un Dünya'nın uydusu gibi, büyük bir çarpışma sonucu oluşan enkazla oluştuğunu ileri sürüyor.
NASA Ames Araştırma Merkezi'nden gezegen bilimci Jacob Kegerreis, "Büyük bir disk oluşturarak uyduları büyütmenin birçok yolu vardır." dedi.
Kegerreis ve ekibi, bu iki yaklaşım arasında bir senaryo öneriyor: Mars, bir asteroidi yakalamış olabilir, ama yerçekimi bu kayayı parçalara ayırdı.
Bu parçalar, Mars’ın etrafında kısa ömürlü bir halka oluşturmuş olabilir.
YÜZLERCE SİMÜLASYON YAPILDI
Bu fikri doğrulamak amacıyla ekip, Mars’a yakın geçiş yapan şanssız asteroitlerin yüzlerce bilgisayar simülasyonunu gerçekleştirdi.
Farklı asteroit boyutları, hareket ve dönüş hızları, halkaların nasıl oluşturulacağını büyük ölçüde etkiledi.
Bununla birlikte simülasyonlar, halkaların gerçekten oluşabileceğini göstermekte.
Kegerreis, "Sevindirici olan, pek çok koşul altında disk oluşturacak yeterli malzemenin mevcut olması." ifadesinde bulundu.
JAPONYA, TEORİLERİ TEST İÇİN 2026'DA GÖREV BAŞLATACAK
Bu teorilerin doğruluğunu değerlendirmek için Japonya Uzay Ajansı, Mars Moons Exploration (MMX) projesi ile 2026 yılında bir görev başlatacak.
Bu görev, Phobos'tan yüzey materyali toplayarak Dünya'ya geri getirmeyi planlıyor.
Eğer toplanan örnekler Mars’a benzer bir bileşime sahip olursa, büyük çarpışma hipotezini destekleyecek.
Ancak eğer örnekler, daha çok bir asteroidin özelliklerini taşıyor veya çarpışma sırasında buharlaşan daha fazla su ve diğer bileşenler içeriyorsa, parçalara ayrılmış asteroit hipotezi daha güçlü bir doğruluk kazanacak.
Bu uyduları incelemek, dış gezegenlerin uydularını daha iyi anlamaya da yardımcı olabilir.
Kegerreis, "Bu, Mars'ın uydularının oluşumunu açıklamasa bile, başka bir gezegenin uydularının nasıl oluştuğunu gösterebilir. Dış gezegenler ve onların uydularını keşfetmeye devam ediyoruz. Bu tür olguların farklı güneş sistemlerinde nasıl meydana gelebileceğini araştırmak ilginç; hatta bu sistemde bulunmasa bile." şeklinde değerlendirmede bulundu.