Marmara Denizi'nin Derinliklerinde Ahtapot İzleri: İlk Bulgular Açıklandı!

Marmara Denizi'nin Kirlilik Tarihi Araştırılıyor
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Akdeniz Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin işbirliğiyle yürütülen TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında Marmara Denizi'nin kirlenme geçmişi inceleniyor.
20 NOKTADAN VERİLER TOPLANDI
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü öğretim elemanı Doç. Dr. Olgaç Güven'in liderliğindeki proje çerçevesinde, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'ne ait Bilim-2 gemisi aracılığıyla Marmara Denizi’nin 20 farklı noktasında deniz tabanından ahtapot isimli karot sediment örnekleme cihazıyla 40-50 santimetre uzunluğunda örnekler toplandı.
ÖLÇÜMLER YAPILACAK
Ege Üniversitesi'nde alınan örneklerde sezyum ve kurşun varlığının analiz edilmesiyle tarihlendirme çalışmaları yapılarak, Akdeniz Üniversitesi'nde mikroplastiklerin tespiti ve sınıflandırılması, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde ise mikroplastiklerin polimer analizleri gerçekleştirilecek. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nde ise kirleticilere ilişkin kimyasal ölçüm değerlendirmeleri yapılacak.
İLK SONUÇLAR GELDİ
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel, projede ulaşılan ilk bulguları kamuoyuyla paylaştı.
Denizlerin geçmişinin tabanlarında muhafaza edildiğine dikkat çeken Yücel, "Deniz tabanında bulunan, birikim olarak adlandırılan çamur, doğru örneklendiği takdirde denizin yakın tarihine dair değerli veriler barındırıyor. Marmara Denizi gibi kapalı su sisteminin tarihi, çevresindeki coğrafyanın yakın tarihini de yansıtmaktadır." açıklamasında bulundu.
Yücel, Marmara Denizi tabanından alınan örneklerdeki plastik varlığının özel olarak inceleneceğini belirterek, "Plastik kirliliği dâhil olmak üzere denizin tüm kirlilik geçmişini ortaya koymayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE BİR İLK OLACAK"
Projenin dip çökeltilerinin daha doğru bir şekilde tarihlendirilmesini sağlayacağını vurgulayan Yücel, şu ifadelere yer verdi:
"Yürüttüğümüz ölçümlerden iki tür bilgi elde edilecektir. Birincisi, kirlilik oranlarının tarih bazında ne olduğu, ikincisi ise bu kirliliğin Marmara'nın tüm havzasına olan çökelme hızı. Elde ettiğimiz kirlilik verileriyle, tüm Marmara havzasına hangi miktarda kirliliğin girdiği ve ne kadarının dibe çöktüğü bilgisi elde edilecektir.
Bu konuda dibe çöken ve tabanda korunan kirliliğin o dönem içindeki kirlilik akışını aydınlatma olanağımız olacak. Bu çalışma Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyacak." projeyle Marmara Denizi'ndeki plastik kirliliğine neden olan faktörlerin geçmişten bugüne nasıl bir dönüşüm geçirdiğinin kapsamlı bir veri tabanıyla araştırılacağını belirten Yücel, şunları ekledi:
"Bu şekilde kirliliğin tarihsel süreci anlaşılarak sorunun temel nedenleri daha iyi değerlendirilebilecektir. Elde edilen veriler, kirliliğin gelecekte hangi boyutlara ulaşabileceği konusunda farklı senaryolar ile öngörülmesini sağlayacaktır.
Bu tahminler, kirliliğin etkilerini azaltmaya yönelik stratejilerin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Ayrıca, ulusal ve uluslararası düzenlemeler, atık azaltma stratejileri ve toplumsal farkındalık çalışmalarının kirlilik seviyesine olan etkileri de araştırılacaktır."