Madonna'nın Diyeti Sosyal Medyada Rüzgar Gibi Esti: Kanser Üzerindeki Etkileri Tartışılıyor!

Makrobiyotik Diyet: Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı mı?
Makrobiyotik diyet, katı kurallarıyla yalnızca bir beslenme şekli değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olarak kabul ediliyor. Bu diyetin temel hedefi, vücudu toksinlerden arındırmak için sade ve sağlıklı gıdalar tüketmektir.
Diyeti tercih edenler, genellikle organik meyve ve sebzelerin yanı sıra yulaf, kahverengi pirinç ve deniz yosunu gibi gıdalarla besleniyor. Bazı bireyler bu diyeti vegan tarzında uygularken, bazıları organik et ya da balık tüketimine de yer verebiliyor. Dünyaca ünlü sanatçı Madonna’nın fındık, brokoli, kara lahana, balkabağı, havuç, turp ve baklagillerle beslendiği biliniyor.
ABD'li oyuncu Gwyneth Paltrow da geçmişte bu diyeti tercih eden ünlü isimler arasında yer almakta.
Diyetin yaratıcısı George Ohsawa, makrobiyotik beslenmenin kanser ve diğer ciddi hastalıkların önlenmesine yardımcı olabileceğini iddia ediyor. Ancak Cancer Research UK, bu diyetin kansere karşı koruyucu ya da tedavi edici olduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmadığını vurgulamaktadır. Buna rağmen, makrobiyotik diyetin olası sağlık yararları tamamen göz ardı edilmemelidir.
Araştırmalar, bu diyeti uzun süre uygulayan bireylerin genellikle daha düşük vücut yağ oranı ve kolesterol seviyelerine sahip olduklarını göstermektedir. Bu durum, kalp hastalıkları, meme kanseri ve diğer yüksek yağ içeren diyetlerle ilişkilendirilen bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltabiliyor.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Uzmanlar, makrobiyotik diyetin bazı risklerinin olduğunu da belirtmektedir. En büyük risklerden biri, süt ürünleri ve hayvansal gıdaların eksikliği nedeniyle ortaya çıkabilecek yetersiz beslenme sorunlarıdır. Bu durum; protein, kalsiyum, demir, vitamin ve yeterli kalori alımını zorlaştırabilir. Kişi uzun vadede istem dışı kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi problemlerle karşılaşabilir.
Diyetin ilk versiyonlarında yalnızca tam tahıllar ve su tüketimi öneriliyor, bu da ciddi yetersiz beslenmelere ve bazı durumlarda ölüme yol açmıştı. Eğer sağlığınızı geliştirmek amacıyla beslenme tarzınızda köklü bir değişiklik yapmak istiyorsanız, mutlaka öncesinde bir doktor ya da beslenme uzmanına başvurmalısınız.