Yeni Bir Bitki Türü Keşfedildi: "Bellevalia konyaensis"

Tugay, Toros Dağları'nda arkadaşlarıyla gerçekleştirdikleri bir gezide, yaklaşık 1800 metre yükseklikte daha önce görmedikleri bir bitkiye rastladıklarını ifade etti.

Mikroskop altında yapılan incelemeler neticesinde, bu bitkinin yeni bir tür olduğunu belirlediklerini kaydeden Tugay, "Türkiye'deki tüm kır sümbülleri türlerini incelediğimiz için bu tür bize farklı geldi. Daha detaylı bir şekilde inceledik, fotoğraflarını çektik ve ardından örneklerini alarak geleneksel herbaryum teknikleri ile kuruttuk. Laboratuvara götürüp mikroskop altında detaylı bir inceleme yaptık. Bu incelemelerden sonra, diğer türlerden farklı olduğu sonucuna vardık" şeklinde konuştu.

Tugay, dünya literatürünü inceledikten sonra bu bitkinin bilim dünyasında yeni bir tür olduğuna kesin olarak inandıklarını vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı:

"Yeni bir türe isim vermek gerekiyordu. Bitkiyi Konya sınırları içinde bulduğumuz için, Konya'mızın adını bilim dünyasına kazandırmak adına Latince olarak 'konyaensis' isimlendirmesine karar verdik. Böylelikle bilim literatürüne 'Bellevalia konyaensis' adıyla kayıtlı olan bu bitkinin Türkçe adını da 'Konya Sümbülü' koyarak bilim dünyasına kazandırılmış olduk."

"Ekonomik Potansiyeli Araştırılmalı"

Bitkinin tıbbi ve ekonomik potansiyelinin araştırılmasının önemine dikkat çeken Tugay, şu ifadeleri kullandı:

"Bu bitki ülke ekonomisine nasıl kazandırılabilir, ilaç potansiyeli var mı? Amacımız, bu bitkinin eczacılıkta kullanılabilecek etken maddelerini araştırmak ve disiplinler arası bir çalışma ile ilaç sürecine gidip gidemeyeceğini değerlendirmektir. Ayrıca, bu bitkinin ekonomik açıdan değerlendirilebilir olup olmadığını araştırmayı hedefliyoruz. Farklı ülkelerde yapılan çalışmalar, bu bitkinin çeşitlerinin antioksidan ve antienflamatuar özellikler gösterdiğini, ayrıca geleneksel tıpta romatizmal hastalıklar için kullanıldığını gösteriyor."

Tugay, "Bu bitki yeni keşfedildiği için lokal endemik olup, sadece tek bir yerde bulunuyor. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından bu bitki türü, nesli tükenme riski açısından 'çok tehlikede' kategorisinde yer alıyor. Bu nedenle, bu bitkinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması büyük bir önem taşıyor" diyerek sözlerini tamamladı.