Kederin Zararları: Ruhsal Sağlığı Tehdit Eder mi?

Yas Sürecinin Sağlık Üzerindeki Etkileri Araştırıldı
Önemli bir araştırmada, yaş ortalaması 62 olan yaklaşık 2 bin yas tutan birey incelendi. Araştırmacılar, yasın yoğunluğu ile ölüm riski arasındaki ilişkiyi inceledi.
Katılımcıların yas düzeyleri, bilimsel bir değerlendirme aracı olan “Prolonged Grief-13” ölçeği ile belirlendi. Verilere göre, belirgin yas belirtileri yaşayan bireylerde, on yıl içinde erken ölüm riski, düşük düzeyde yas yaşayan bireylere göre iki kat daha fazla seyrediyor.
Araştırmacılar, yüksek yas düzeyinin neden erken ölüm riskini artırdığına kesin olarak ulaşamamış olsa da, Dr. Mette Kjærgaard Nielsen, yoğun yas yaşayan bireylerde kalp-damar hastalıkları, ruh sağlığı sorunları ve intihar oranlarında artış gözlemlediklerini ifade etti.
2012 yılında başlayan bu çalışmada, katılımcılar 10 yıl süreyle takip edildi. Çalışma süresince, insanların yas süreçlerini nasıl deneyimlediğine bağlı olarak beş farklı “yas süreci tipi” belirlendi:
En yaygın grup (yüzde 38), “sürekli düşük düzeyde yas belirtileri” göstermekteydi.
Katılımcıların yaklaşık yüzde 20’si “yüksek ama zamanla azalan” yas belirtileri yaşarken, yüzde 29’u “orta düzeyde başlayıp zamanla azalan” yas süreci deneyimledi.
%9’u başta düşük olan yas belirtilerinin altıncı ayda zirveye çıkıp ardından azaldığını bildirdi. En küçük grup olan yüzde 6 ise “yoğun ve kalıcı yas” yaşadı ve bu grup erken ölüm riski açısından en yüksek tehdit altında olanlar arasında yer aldı.
Daha önceki araştırmalarda yoğun yasın kalp sağlığına olan etkilerine vurgu yapılmıştı. “Kırık Kalp Sendromu” olarak adlandırılan ve tıpta “takotsubo kardiyomiyopati” olarak bilinen durum, ani stres hormonlarının kalpte geçici genişlemeye yol açması sonucunda ortaya çıkıyor.
Her yıl yaklaşık 2 bin 500 kişiyi etkileyen “Kırık Kalp Sendromu”, kalbin kan pompalama işlevini geçici olarak bozmakta ve kalp krizi benzeri belirtiler sergilemektedir. Ancak bu sendrom, damar tıkanıklığı gibi bir durumu kapsamamaktadır.
Bu benzerlik sebebiyle bazı hastalar, yanlış bir şekilde kalp krizi tanısı alarak uygun tedaviye erişememektedir. İskoçya'daki Aberdeen Üniversitesi’nde gerçekleştirilen beş yıllık bir araştırma, yaklaşık 4 bin hasta üzerinde yürütüldü. Bulgular, bu sendroma sahip olan hastaların dörtte birinin yaşamını yitirdiğini göstermektedir. Ayrıca, kalp krizini önlemek amacıyla kullanılan ilaçların, takotsubo kardiyomiyopati üzerinde etkili olmadığı da belirlenmiştir.