Aşırı İşlenmiş Gıdaların Akciğer Kanseri Riski Üzerindeki Etkisi Araştırıldı

Ses getiren bir çalışmada, 100 binden fazla Amerikalının ortalama 12 yıl boyunca sağlık ve beslenme alışkanlıkları incelendi. Araştırmaya katılanların ortalama yaşı 63 olarak belirlendi. Araştırma süreci boyunca, iki bine yakın bireyde akciğer kanseri gelişti. Aşırı işlenmiş gıdaları en fazla tüketen gruptaki kişilerin, en az tüketenlere göre akciğer kanserine yakalanma olasılığı yüzde 41 oranında daha yüksekti.

Aşırı İşlenmiş Gıdalar Nelerdir?

Aşırı işlenmiş gıdalar, birçok endüstriyel işleme tabi tutulan ve katkı maddeleri içeren ürünler olarak dikkat çekiyor. Bu katkı maddeleri arasında koruyucular, emülgatörler, yapay tatlandırıcılar ve renklendiriciler bulunmaktadır. Katkı maddeleri, ürünlerin raf ömrünü uzatmak ve tat ya da dokusunu iyileştirmek amacıyla kullanılmaktadır.

En sık tüketilen aşırı işlenmiş ürünler arasında sosis, hamburger, gazlı içecekler, ekmek ve tatlı atıştırmalıklar yer alıyor. Ayrıca market sandviçleri, hazır noodle’lar, cipsler, işlenmiş jambon, kahvaltılık gevrekler, düşük kaliteli yoğurtlar ve dondurma da bu kategoride değerlendirilmektedir.

Chongqing Üniversitesi'nden Dr. Kanran Wang, "Farklı topluluklar ve koşullar içerisinde daha fazla araştırma yapılması gerekse de, bu bulgular aşırı işlenmiş gıda tüketiminin kısıtlanmasının sağlık açısından fayda sağlayabileceğini göstermektedir" şeklinde konuştu.

Verilere göre, İngiliz halkı, ABD’nin ardından dünyada en fazla aşırı işlenmiş gıda tüketen ülke konumunda. Tahminler, bu ürünlerin Birleşik Krallık’taki ortalama bireylerin günlük diyetinin yarısından fazlasını kapsadığını ortaya koyuyor. Ancak birçok kişi, bu ürün grubunun tam olarak neleri içerdiğini bilmiyor.

Mirror'da yayımlanan araştırmada, katılımcıların günde ortalama 3 porsiyona yakın aşırı işlenmiş gıda tükettiği, bazı bireylerde ise bu sayının günde 6 porsiyona kadar çıktığı gözlemlendi.

Nedensellik İlişkisi Kurulamadı

Araştırmacılar, bulguların sigara kullanımı gibi bazı faktörlere göre düzenlendiğini, ancak sigara içme yoğunluğunun göz önünde bulundurulmadığını ifade etti. Çalışmanın gözlemsel nitelikte olduğu ve doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurulamayacağı vurgulandı. Sonuçlar, Thorax adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Prof. Sam Hare, "Akciğer kanseri vakalarının dörtte biri sigara içmeyen bireylerde görülüyor. Bu nedenle, beslenme gibi diğer potansiyel risk faktörlerini araştırmak önemlidir" şeklinde değerlendirmede bulundu. Hare ayrıca, bağışıklık sistemi ile kanser arasında bir ilişki olduğuna ve diyetin bu açıdan incelenmesinin mantıklı olduğuna dikkat çekti.

Prof. Tom Sanders ise, "Sağlıksız diyetler genellikle sigara kullanımı ve düşük sosyoekonomik koşullarla ilişkili. Ancak aşırı işlenmiş gıdaların akciğer kanseri riskini artırdığına dair ikna edici bir biyolojik mekanizma henüz ortaya çıkmamıştır" açıklamasında bulundu.