Cemre Duman

Kalp Krizi İhtimalinin İlk Üçü: Bilim Dünyasından Önemli Uyarı!

Kalp Krizi İhtimalinin İlk Üçü: Bilim Dünyasından Önemli Uyarı!

Kalp Hastalıklarıyla İlgili Çarpıcı Araştırma Sonuçları

DailyMail'de yayımlanan habere göre; Chicago'daki Northwestern Üniversitesi ve Seul'deki Yonsei Üniversitesi'nden bilim insanlarının gerçekleştirdiği çalışma, Güney Kore'de 9,3 milyon ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 7.000 yetişkinin tıbbi verilerini inceledi.
Analiz sonuçlarına göre, kalp krizi, felç ya da kalp yetmezliği yaşamış bireylerin yüzde 99'undan fazlasının, bu olaydan yıllar önce en az bir risk faktörüne sahip olduğu ortaya çıktı. Ayrıca katılımcıların yüzde 93'ünden fazlasında iki veya daha fazla risk faktörünün bulunduğu tespit edildi.

Yüksek tansiyon, en çok karşılaşılan risk faktörü olarak belirginleşti. Araştırmacılar, katılımcıların neredeyse yüzde 90'ının hipertansiyon rahatsızlığı yaşadığını vurguladı.
GENÇ KADINLAR DA RİSK ALTINDA
Çalışma, genellikle daha az risk altında olduğu düşünülmesine rağmen genç kadınların da yüksek risk taşıdığını gösteren çarpıcı sonuçlar sundu. Bu grup içindeki katılımcıların yüzde 95'inden fazlasında, felç ya da kalp yetmezliği geçirmeden evvel en az bir risk işareti bulunduğu belirlendi.

Uzmanlar, bu bulguların “kalp hastalıkları aniden ve sebep olmadan gelişir” inancını yıktığını, aslında birçok durumda uyarıların mevcut olduğunu fakat fark edilmediğini söyledi. Başka bir deyişle, Northwestern Üniversitesi'nden baş araştırmacı Prof. Philip Greenland, kardiyovasküler komplikasyonlardan önce bir veya daha fazla risk faktörüne maruz kalmanın neredeyse tamamen kaçınılmaz olduğunu net bir şekilde ortaya koyduklarını belirtti. Bu bağlamda, değiştirilebilir risk faktörlerini kontrol altına almanın asıl hedef olması gerektiğini vurguladı. Söz konusu risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, yüksek kan şekeri veya diyabet tanısı ve geçmişte sigara kullanımı yer alıyor.

Kalp damar hastalıkları dünya genelinde her yıl 18 milyondan fazla can kaybına yol açmaktadır ve en başta gelen ölüm sebepleri arasında yer almaktadır.
NHS verilerine göre, kalp krizi vakalarının çoğunluğu ileri yaşlarda görüldüğü halde, 30'lu ve 40'lı yaş grubundaki bireylerde kalp krizi nedeniyle hastaneye yatışlarda belirgin bir artış gözlemlenmektedir. Uzmanlar, bu eğilimin obezite, yüksek tansiyon ve tip 2 diyabetin genç yaşlarda yaygınlaşmasından kaynaklandığını dile getirmektedir. ABD'de 40 yaş altındaki bireylerde kalp krizi oranı her yıl ortalama yüzde 2 artarken, genç yetişkinlerde felç oranları son on yılda yüzde 15 yükselmiştir.

Doktorlar, genç hastaların sıklıkla "yaşlıların sorunu" olarak görülen kalp hastalıkları nedeniyle göz ardı edildiğini ve bu durumun erken müdahale fırsatlarının kaçırılmasına neden olduğunu ifade etmektedir. Yüksek tansiyon, belirti vermeden ilerleyebilme özelliği sebebiyle “sessiz katil” olarak adlandırılmaktadır. Uzmanlar, düzenli sağlık taramalarının, iyi hissetse bile bireylerde hayati riskleri ortaya çıkarabileceğine dikkat çekmektedir.
Kardiyologlar, sağlıklı bir beslenme düzeni, düzenli egzersiz yapmak, sigarayı bırakmak ve gerekli ilaç tedavisinin riskleri önemli ölçüde azaltabileceğini ifade etmektedir.


Araştırmacılar, özellikle kan basıncı ve kolesterol için düzenli kontrollerin, geri dönüşü olmayan zararlar oluşmadan önce müdahale imkanı sunduğunun altını çizmektedir. Kore Ulusal Araştırma Vakfı'nın desteğiyle gerçekleştirilen bu araştırma, Amerikan Kardiyoloji Koleji Dergisi’nde yayımlanmıştır.