Kahramanlığa Adım Atmak: Sıradan Bireylerin Dönüştürücü Gücü

Filistin'deki Soykırım Üzerine Dünya Genelinde Tepkiler
Filistin'deki soykırım görüntüleri sosyal medyada yayıldıkça, farklı kültür ve bölgelerden milyonlarca insan harekete geçme gerekliliği hissetti. Avrupa'nın sokaklarında yüz binlerce insan eylem yaptı. Fransa, Norveç, İspanya ve İrlanda, Filistin'i tanıyan ülkeler arasında yer aldı. Kararlılık Filosu (Sumud Flotilla) Gazze'ye insani yardım ulaştırmaya çalışıyor. Üniversite öğrencileri, diploma törenlerinde soykırıma karşı protesto gösterileri düzenledi; bazı Batılı üniversite kampüslerinde çadırlar kuruldu.
Diğer yandan, milyonlarca birey, izledikleri görüntüler karşısında derin bir üzüntü ve şaşkınlık içinde kalmış, çoğu "Ben ne yapabilirim?" sorusunu sormakla yetinmiştir. Ancak, bazıları ne yapacaklarını bilemez hale gelmiştir. Psikoloji bilimi, bu durumun nedenini ve bazen hareketsiz kalmanın, etkin olmaktan daha maliyetli olabileceğini ortaya koymaktadır.
SESSİZLİĞİN GÖRÜNMEZ BEDENİ
Psikolojik araştırmalar, adaletsizlikler karşısında sessiz kaldığımızda ahlaki yaralanmalar yaşadığımızı göstermektedir. Değerlerimiz ile eylemlerimiz arasındaki bu çelişki, içsel bir uyumsuzluk doğurur. Suçluluk, utanç ve değersizlik hissi o anla sınırlı kalmaz; yıllarca taşıyabileceğimiz bir yük haline gelebilir.
Daha önemlisi, sessizliğimiz yalnızca bireysel değil, toplumsal dönüşümlere de yol açmaktadır. Her sessizlik, adaletsizliği normalleştirir; "Herkes sessizse, belki bu o kadar da önemli değildir" düşüncesi yaygındır.
PEKİ YA BİR ŞEY YAPSAK?
Stanford Üniversitesi'nden ünlü psikolog Philip Zimbardo, 50 yıldan uzun bir süre boyunca kötülüğün psikolojisini araştırdı. Ancak, kariyerinin son döneminde başka bir soruya odaklandı: "Sıradan insanlar nasıl kahraman olabilir?"
Zimbardo'ya göre, kahramanlık süper güçler veya olağanüstü cesaret gerektirmiyor. Kahramanlık, sosyal baskılara rağmen doğru olanı yapma seçimidir. İlginç olan ise: Kahramanlık öğrenilebilir.
KAHRAMANLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
Zimbardo'nun araştırmalarına göre, büyük veya küçük etki yaratan insanlar arasında belirli ortak özellikler bulunmaktadır:
1. "Ben" değil "Biz" düşüncesi: Kahramanlar, kendilerini büyük bir insanlık ailesinin parçası olarak algılar. "Onların sorunu" değil, "bizim sorunumuz" derler.
2. Hayal gücü: "Eğer ben olsaydım ne hissederdim?" sorusunu sorarak empati yetilerini aktif tutarlar.
3. Küçük eylemlerle başlama bilinci: Süpermen olma baskısı hissetmezler; yapabilecekleri her küçük eylemi gerçekleştirirler. Bir paylaşım, bir imza, bir bağış, bir konuşma...
4. Eylemin ardından gelen güç: Zimbardo'nun tespitine göre, kahramanca davranmak bireylerin özsaygısını artırmakta, depresyon belirtilerini azaltmakta ve yaşam doyumunu yükseltmektedir. Yani, iyi hissetmek için değil, iyi bir şey yapmak bizi gerçekte daha iyi hissettiriyor.
"Ama Ben Ne Yapabilirim Ki?"
Bu soru iki korkunun birleşiminden kaynaklanıyor: Yetersizlik korkusu ve değişimin mümkün olmadığına dair inanç. Ancak tarih, büyük değişimlerin her zaman küçük eylemlerin birikiminden ortaya çıktığını göstermektedir.
Rosa Parks otobüste oturduğunda, Gezi'de ilk ağacın önünde duran kişi durduğunda veya bir adaletsizlik karşısında "Bu yanlış" diyen kişi konuştuğunda, onların süper güçleri yoktu. Sadece "Ben sessiz kalamam" dediler.
Unutmayın ki, sessiz kalmak da bir seçimdir. Tarafsızlık diye bir kavram yoktur; sessizlik her zaman güçlü olanın tarafındadır.
Bugünden Başlamak
Kahramanlık, bir anda gerçekleşmez, zamanla ve alıştırmalarla gelişir:
· Bugün kendinize sorun: "Benim değerlerim neler ve karşılaştığım adaletsizlikler karşısında bu değerlere uygun nasıl davranabilirim?"
· Küçük adımlarla başlayın: Bir paylaşım, bir bağış, bir konuşma, bir boykot. Her küçük eylem, kaslarınızı güçlendirir.
· Topluluk bulun: Yalnız değilsiniz; benzer duygular taşıyanlarla bir araya gelin.
· Kendinize karşı merhametli olun: Her şeyi yapamayız, ama hiçbir şey yapmamak zorunda da değiliz.
Gelecekte geriye dönüp baktığınızda, "O günlerde ben ne yaptım?" sorusuna vereceğiniz cevap, bugün alacağınız kararlara bağlıdır.
Sıradan insanlar, olağanüstü zamanlarda, sıradan eylemlerle tarih yazar. Siz hangi tarafa yazılmak istersiniz?