Kafkasya'da Yeni Bir Dönem: Tarihi Barışın Kazananları ve Kaybedenleri!

Kafkasya’da Tarihi Anlaşmada Kazananlar ve Kaybedenler
Azerbaycan ile Ermenistan liderlerinin Washington’da, ABD Başkanı Donald Trump’ın katılımıyla 8 Ağustos’ta imzaladıkları barış anlaşması, bölge ülkelerinde geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Uzmanlar ve uluslararası ilişkilerle ilgilenen akademisyenler, Azerbaycan-Ermenistan ve ABD arasında gerçekleştirilen anlaşmaların hangi ülkelere daha fazla fayda sağladığını, hangi tarafların ise dezavantajlı duruma düştüğünü değerlendirdi. Genel görüş olarak Azerbaycan’ın bu gelişmeler sonucunda en kazançlı taraf olduğu, ABD, Türkiye ve Ermenistan’ın da kazanç sağladığı, Rusya ve İran’ın ise kaybedenler arasında yer aldığı ifade ediliyor.
ALİYEV’İN ÖNEMLİ BAŞARILARI
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ilham Aliyev, Washington anlaşmasının en büyük kazananı olarak öne çıkıyor. ABD Başkanı Trump’ın Aliyev’e olan yakınlığı, toplantılardaki hitap tarzı ve “büyük lidersiniz” şeklindeki ifadeleri dikkatleri çekti. Bu kişisel ilişkinin Bakü-Washington işbirliğine katkıda bulunacağı öngörülüyor.
Azerbaycan’ın anlaşmadan elde ettiği üç önemli kazanım bulunmaktadır: İlki, Azerbaycan anakarası ile Nahçıvan Özerk Yönetimi arasında güvenli bir fiziksel bağlantının sağlanmasıdır. Bu bağlantının ABD tarafından gerçekleştirilip işletilecek olması, Azerbaycan’ı Türkiye ve Orta Asya arasındaki kritik bir koridor haline getiriyor. İkinci kazanım ise ABD ile ikili ilişkilerde yeni bir dönemin başlamasıdır. Aliyev, basın toplantısında, ABD ile ilişkilerin “stratejik ortaklık” düzeyine çıkaracak bir anlaşmanın hazırlandığını, bunun 3-4 ay içinde tamamlanmasının planlandığını kaydetti. “Bu, bizim için tarihi bir başarı” diyen Aliyev, iki ülke arasında ticaret, yatırımlar, yapay zeka ve savunma işbirliği gibi birçok alanda işbirliklerinin sağlandığını ifade etti.
Azerbaycan açısından üçüncü kazanım ise ABD’nin 1992 yılından bu yana uyguladığı savunma işbirliği kısıtlamasının Trump’ın imzasıyla kaldırılmasıdır. Aliyev, bağımsızlıklarının ardından sadece bir yıl içinde başlatılan bu ambargonun kaldırılmasını tarihi bir gelişme olarak nitelendirip Trump’a teşekkür etti.
TÜRKİYE'NİN KAZANIMLARI
Washington’da imzalanan barış ve ekonomik işbirliği anlaşmaları, Türkiye için de olumlu sonuçlar doğurması bekleniyor. Güney Kafkasya’da 30 yıldır süren istikrarsızlığın sona ermesi, Türkiye’nin uzun süredir dile getirdiği bölgesel barış ve kalkınma projelerini hayata geçirme fırsatı doğurabilir. Azerbaycan ile “stratejik ilişki” yürüten ve “bir millet iki devlet” anlayışıyla hareket eden Türkiye, Bakü-Erivan anlaşmasının tamamlanmasıyla birlikte 2021’den bu yana sürdürdüğü Ermenistan ile normalleşme çabalarını somut anlaşmalara dönüştürmeyi hedefliyor. Bu gelişmelerin Türkiye için siyasi ve ekonomik kazançlar sağlaması bekleniyor.
Bununla birlikte, Türkiye için önemli bir diğer kazanım, Azerbaycan ile Nahçıvan arasında sağlanacak bağlantıdır. Orta Koridor adını taşıyan bağlantı projelerini hayata geçirmeye çalışan Türkiye için bu durum, doğrudan Azerbaycan’a ve Orta Asya’ya ulaşımı kolaylaştıracak.
ABD'NİN KAFKASYA'DAKİ ETKİSİ
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, basın toplantısında Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile birlikte Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstereceklerini açıkladı. Trump, kendisine gelen övgüler karşısında “dünya barışı” için çalışmaya devam edeceğini belirtti. ABD için en önemli kazanım ise, Ermenistan ile yapılan anlaşmanın ardından Zenzegur Koridoru’nun Amerika yatırımı ile inşa edilmesi ve 99 yıl süreyle işletilme hakkının elde edilmesi olmuştur. Trump, bu koridora önemli oranlarda yatırım yapacaklarını ve Amerikan şirketlerinin bu yatırımı gerçekleştirmek için heyecan duyduğunu ifade etti.
ERMENİSTAN’IN KAZANCI
Ermenistan açısından da imzalanan anlaşma büyük bir fırsat sunuyor. 2020 ve 2023 yıllarında Azerbaycan’a karşı askeri bakımdan duramayacağını anlayan Paşinyan yönetimi, kalıcı bir barış anlaşmasını hızla imzalamayı öncelik haline getirdi. Azerbaycan ile gerilimin devam etmesi durumunda çatışmaların yeniden başlayabileceği ve toprak kayıplarının yaşanabileceği kaygıları, Erivan’da uzun süredir dile getiriliyordu. Bu nedenle Washington’da imzalanan anlaşma, Ermenistan için kalıcı barış sağlanmasının Trump güvencesi altına alındığına işaret ediyor. Bu gelişme, yerel eleştiriler karşısında Paşinyan’ın elini güçlendiriyor ve Ermeni anayasasında gerekli değişimlerin yapılmasını kolaylaştırıyor.
Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki koridorun ABD tarafından işletilecek olması ve yeni yatırımların önünün açılması, Ermenistan açısından kayda değer bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
RUSYA VE İRAN'IN KAYBI
Azerbaycan-Ermenistan anlaşmasından en olumsuz şekilde etkilenen ülkeler Rusya ve İran olarak öne çıkıyor. Her iki ülkenin açıklamalarında, taraflar arasındaki barışın güçlenmesinin olumlu olduğu belirtilse de, bölge dışı güçlerin etkinliğinin istikrar açısından sıkıntılı bir durum teşkil ettiği ifade ediliyor. Rusya, Zenzegur Koridoru’nun ABD’nin bölgeye girişine vesile olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, İran’dan gelen açıklamalar daha sert bir tonda oldu. Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’in Danışmanı Ali Ekber Velayeti, bu koridorun kiralanmasını eleştirerek, “Güney Kafkasya, Trump’ın kiralayabileceği sahipsiz bir yer değil” sözlerini sarf etti. İran, Zenzegur koridorunun faaliyete geçmesi durumunda, doğu-batı hattındaki bağlantısının ve buradan elde ettiği ekonomik kazancının azalacağı endişesini güdüyor.