Kafkasya'da Yeni Bir Dönem Başlıyor!

Azerbaycan ve Ermenistan Arasındaki Barış Sürecinde Tarihi Bir Dönüm Noktası
Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ardından istikrarsızlık ve savaşlarla anılan Güney Kafkasya'da, son bir ayda gerçekleşen gelişmeler, bölgede yeni bir dönemin başladığını göstermektedir. İşbirliği ve barış ortamının oluştuğu bu yeni sürecin en somut göstergelerinden biri, 1992 yılında Azerbaycan ve Ermenistan arasında başlayan Karabağ sorununa çözüm bulmak için oluşturulan AGİT Minsk Süreci'nin 1 Eylül 2025 itibarıyla sona erdirilmesi olmuştur.
Bu önemli gelişmeyi, AGİT Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu ve o dönemde AGİT dönem başkanı olan Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen kamuoyuna duyurdular. Açıklamalara göre, Minsk süreci ve bağlı yapılar, Ermenistan ve Azerbaycan'ın ortak talebi üzerine AGİT Bakanlar Konseyi'nin kararıyla sonlandırılmıştır.
Sinirlioğlu, bu tarihi gelişmenin birçok yıl süren çatışma ve güvensizliğe rağmen diplomasinin başarabileceği şeylerin önemli bir örneğini teşkil ettiğine dikkat çekerken, “Bu durum, taraflar arasında ortak bir zemin bulma arzusunun varlığında anlaşmanın mümkün olduğunu göstermektedir,” sözleriyle durumu değerlendirdi.
BEYAZ SARAY TOPLANTISI TARİHİ BİR ANLAM KAZANDIRDI
Azerbaycan ve Ermenistan, bu önemli adımı 8 Ağustos'ta ABD Başkanı Donald Trump’ın öncülüğünde gerçekleştirilen zirvede elde edilen sonuçlar ışığında attılar.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Trump’ın arabuluculuğunda Karabağ savaşı sonrasında iki ülke arasında kalıcı bir barış anlaşmasının imzalanması yönünde önemli bir aşama kaydettiler. Tarafların imzaladığı niyet beyanı, AGİT Minsk Süreci'nin sona ermesi konusundaki ortak anlayışlarını ortaya koymuştur.
Bakü ve Erivan, daha sonra AGİT’e ortak bir başvuru yaparak sürecin ve bağlantılı yapıların sona erdirilmesi talebinde bulundular. 57 ülkeden oluşan AGİT Bakanlar Konseyi de bu talebe oybirliğiyle olumlu yanıt verdi.
MİNSK GRUBU'NUN DAĞITILMASI
Bu karar sonucunda, 1994'te kurulan Minsk Grubu da dağıtılmış oldu. Bu grubun eş başkanlıklarını ABD, Rusya Federasyonu ve Fransa yürütmektedir. Diğer kalıcı üyeler ise Belarus, Almanya, İtalya, İsveç, Finlandiya ile Ermenistan ve Azerbaycan'dır. Grubun temel misyonu, taraflar arasında çatışmaların sona ermesi ve siyasi çözümler için uygun bir çerçeve sağlamaktı.
Ancak, üç eş başkan ülkenin Kafkasya’ya yönelik jeopolitik yaklaşımlarının farklılığı, sorunun çözümünü zorlaştırarak Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal etmeye devam etmesine yol açtı. Özellikle Azerbaycan, 2000'li yılların ortalarından itibaren Minsk Grubu’na olan güvensizliğini açıkça dile getirmiştir. Fransa'nın son dönemde Ermenistan'ın yanında yer alması, Minsk Grubu'nun işlevsizleşmesine sebep oldu.
Azerbaycan, siyasi çözüm yollarının tıkandığı bir atmosferde, 2020’de başlayan savaş sonrası Karabağ'daki topraklarının kontrolünü yeniden elde etti. Savaş sonrasında her iki taraf, sınırların belirlenmesi ve kalıcı bir barış anlaşması için müzakere masasına oturdu ve anlaşma metni üzerinde uzlaşmaya vardı.
ANKARA'DAN OLUMSUZ YANIT
Minsk sürecinin sona ermesi, Türkiye tarafından da olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Dışişleri Bakanlığı, bu konudaki açıklamasında, “Minsk Süreci ve bağlı yapıların sona erdirilmesine ilişkin AGİT Bakanlar Konseyi'nin 1 Eylül 2025 tarihli kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan'ın ortak çabalarıyla gerçekleşen bu tarihi karar, barış sürecinin önemli aşamalarından biridir,” ifadelerine yer verildi.
Azerbaycan ve Ermenistan'daki barış sürecinin, Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin belirleyici unsurlarından biri olması, Ankara'nın konuyu yakından takip etmesini ve taraflarla diyalog kurmasını zorunlu hale getiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi için bulunduğu Çin'de Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile ayrı ayrı görüştü ve gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan, dönüş yolunda gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyaz Saray zirvesinin ardından Güney Kafkasya’da barış ve istikrar sürecinin hız kazandığını belirterek, “Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile detaylı görüşmeler gerçekleştirdik. Her iki görüşmede de tarafların aynı görüşte olduklarını gözlemledim. Zengezur Koridoru meselesinde de herhangi bir sorun veya farklılık bulunmuyor,” şeklinde konuştu.