Kadınlarda Astım Tehlikesi: En Çok Tüketilen Ürünler Neler?

Kozmetik Ürünlerin Astım Riskine Etkisi Artıyor
Araştırmalar, ruj, göz farı ve maskara gibi kozmetik ürünlerin kullanımının, İngiltere'de 5,4 milyon kişiyi etkileyen kronik solunum yolu hastalığında geç başlangıçlı vakalarda önemli bir artışa yol açabileceğini gösteriyor.
Bu bulgular, yaklaşık 40 bin kişi üzerinde yapılan detaylı bir çalışma ile destekleniyor. Çalışmaya göre; düzenli olarak takma tırnak, allık ve ruj gibi ürünler kullanan kadınların astıma yakalanma riski %47 oranında artış gösteriyor. Haftada beş veya daha fazla kez allık ve ruj kullanan kişilerin astım riski ise %18 artış gösteriyor.
KİMYASALLARIN POTANSİYEL RİSKLERİ
ABD Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü'nden araştırmacılar, kullanılmakta olan makyaj ürünlerinde yer alan kimyasalların astım riskini artırabileceğini öne sürerken, bu ürünlerin risk artışına doğrudan yol açıp açmadığını henüz kanıtlayamadıklarını belirtiyorlar.
Makyajda bulunan bazı kimyasalların, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebileceği ve hormonlarla etkileşime girebileceği düşünülüyor. Polifloroalkil maddeleri (PFA), parabenler, ftalatlar ve fenoller gibi kimyasal bileşiklerin vücutta istenmeyen etkiler yaratabileceği vurgulandı.
Araştırmacılar, “Bulgularımız, kişisel bakım ürünleri ve içeriklerinin düzenlenmesi gerektiğini göstermektedir” ifadesini kullandı.
Environment International dergisinde yayımlanan bu araştırma, 12 yıllık bir süre içerisinde 41 farklı güzellik ürününün kullanımına dayanan verilere dayanarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda, kadınların %4’ü (yaklaşık 1.774 kişi) yetişkin başlangıçlı astım teşhisi almış. Astım belirtileri arasında öksürük, hırıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi ve nefes darlığı bulunmaktadır.
Araştırma, kişisel bakım ürünlerinin genel kullanımıyla astım riskinin %19 oranında arttığını ortaya koyarken, bu ürünlerin sık kullanımının riski %22 oranında artırdığı tespit edilmiştir. Daha önceki çalışmalar, hamileliğin erken döneminde güzellik ürünlerinde bulunan kimyasallara maruz kalmanın, çocukluk döneminde astım gelişme riskini artırabileceğini göstermiş olsa da, yetişkinlerdeki potansiyel risk üzerine daha az inceleme yapılmıştır.
"DAHA FAZLA ARAŞTIRMAYA İHTİYAÇ VAR"
Dr. Samantha Walker, bu araştırma hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: "Kadınlardaki astım, erkeklere oranla daha ağır seyretmekte ve hastaneye yatış oranları daha yüksek. Bunun nedeni henüz net bir şekilde bilinmemekte, ancak kadın hormonlarının etkili olabileceği düşünülüyor. Kadın sağlığını daha iyi koruyabilmek adına bu alanda daha fazla araştırmaya gerek duyulmaktadır."
Araştırmacılar, kişisel bakım ürünlerindeki endokrin bozucu kimyasalların astım riskini nasıl artırdığına dair biyolojik mekanizmaları daha ayrıntılı sertifikalarla anlamanın, hastalığın anlaşılabilmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Eğer bu bulgular, diğer büyük ölçekli ve çok etnikli araştırmalarda doğrulanırsa, bu veriler, kadınlarda yetişkin başlangıçlı astım riskini azaltmaya yönelik potansiyel bir yaşam tarzı faktörü olarak kişisel bakım ürünlerini hedef almayı destekleyebilir.