İşgalin Gölgesinde: Açlıkla Mücadele Eden Bebekler ve Umutsuz Anneler

İsrail’in Gazze’deki Açlık Savaşı: Filistinlilerin Sayısı 140’a Yaklaştı
İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü açlık savaşı sonucu hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 140’a ulaşırken, bunların en az 90’ının çocuk olduğu belirtiliyor.
Açlık nedeniyle yaşanan ölümler kitlesel bir boyut kazanırken, bu duruma yol açan etkenler konusunda kafalarda soru işaretleri oluşuyor. Örneğin, Gazze Şeridi’ne gerçekten hiç yardım ulaşmıyor mu?
Elbette yardım gönderiliyor. Birleşmiş Milletler'in yanı sıra son dönemde Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, ihtiyaç sahibi ailelere yönelik yardım tırları göndermektedir.
Ancak İsrail, bu yardım konvoylarının Gazze’ye girişine izin vermediği için Filistinliler gıda, su ve ilaca erişim sağlayamıyor. İsrail, yardımların düzgün bir şekilde dağıtılmadığı gerekçesiyle, bu yardım kutularını sınırda bekletmektedir. Üstelik bir İsrailli askerin, güneşte beklemeye bırakılan yardım kolilerini imha ettiklerini ve bazılarını da toprağa gömdüklerini itiraf ettiği ortaya çıktı. Güvenli dağıtım mekanizmalarının mevcut olmadığı açıktır; ancak bu durumun temel nedeni de İsrail’in uyguladığı ablukadır.
ÖLÜM TUZAĞI: GAZZE İNSANİ YARDIM VAKFI
İsrail’in “yardım dağıtımını organize etme” kılıfı altında onayladığı tek yapı olan Gazze İnsani Yardım Vakfı, aslen bir ölüm tuzağıdır. İsrail ve ABD destekli bu vakfın her yardım dağıtımında, İsrail askerleri Filistinlilerin üzerine ateş açarak birçok kişiyi öldürüyor. Bu trajik senaryo neredeyse her gün yaşanıyor.
Fransa, bu vakfı sert bir şekilde eleştiren ilk Avrupa ülkesi oldu. Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Gazze'de ABD ve İsrail destekli yardım dağıtım sisteminin "kan banyosu" yarattığını ifade etti.
Barrot, bu vakfın faaliyetlerini durdurması gerektiğini ve militarize olmuş insani yardım dağıtımının skandal ve utanç verici olduğunu belirtti.
İHTİYAÇ: 600 KAMYON, İZİN VERİLEN: 67 KAMYON
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Gazze Şeridi'ne her gün en az 600 yardım kamyonu girmesi gerekiyor. Ancak şu anda bu bölgeye ortalama sadece 67 yardım kamyonunun girmesine izin veriliyor ki bu da Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli değil.
İkinci aşama ise bu yardımların Birleşmiş Milletler (BM) depolarına ulaşmasıdır. Ancak bunun da abluka nedeniyle gerçekleşmesi mümkün olmuyor.
HIRSIZ VE HAYDUT AĞLARI
Gazze’deki yönetim, İsrail güçlerinin yardım kamyonlarının kontrolünü ele geçirmesi sonucunda 2 milyondan fazla Filistinlinin güvenli yardımlardan mahrum bırakıldığını ve Gazze Şeridi'nde açlık koşullarının devam ettiğini ifade ediyor. Ayrıca, İsrailli aşırı sağcı grupların yardım konvoylarının önünü keserek bu yardımları yağmaladığı uluslararası basında sıkça yer aldı.
İKİ YOL DA ÖLÜME ÇIKIYOR
İsrail, Hamas’ı Gazze Şeridi genelinde yardım kamyonlarını kaçırmakla suçlarken, Filistinlilerin açlıktan ölmesinin sorumlusunu da kendisi göstermektedir. Ancak, İsrail ordusunun iç soruşturması bu iddiaların doğru olmadığını ortaya koymuştur. Bu durum, işgal ordusunun savaş zamanında açlığı bir silah olarak kullanmasının hukuki sorumluluğundan kurtulma çabası olarak değerlendirilmektedir.
Yardımların bu denli ulaşılmaz olması, Filistinlileri gerçek anlamda “ölümlere razı olma” durumuyla karşı karşıya bırakıyor. Ya yemek kuyruğunda vurulacaklar ya da açlıktan ölecekler.
İsrail’in bu açlık savaşı stratejisi, Filistinlileri yardım almak için uzun mesafeler kat etmeye zorlamakta ve hayatlarını büyük risk altına atmaktadır. Bu durum, doğal olarak yardım noktalarında aşırı kalabalık ve izdiham yaratmakta, birçok malzeme de bu nedenle kaybolmaktadır.
PİRİNÇLER KUMLA KARIŞTI
Filistinli aktivistler ve gazeteciler tarafından paylaşılan son görüntülerde, Gazze Şeridi'ne havadan atılan kum ile karıştırılmış pirinçleri toplamak için yarışan çocuklar ve yaşlıların görüntüleri yer almakta. Bu manzara, toplumun aşağılandığını açıkça gösteriyor.
ABLUKANIN SONU
Gazze'de doğan bebeklerin çoğu, yetersiz beslenme nedeniyle düşük kilolu ve normalden küçük doğmaktadır. Ayrıca, Gazze’deki arıtma tesislerinin tahrip edilmiş olması suyun kirlenmesine ve dolayısıyla hastalıkların yayılmasına neden olmaktadır.
Gazze’deki doktorlar, genç annelerin karşılaştığı zorlukları sıkça dile getiriyor. Bebek maması eksikliği bilinen bir durumken, annelerin bebeklerini emzirecek kadar beslenemediği de ortaya çıkmıştır. El Cezire'ye konuşan doktor Halil Dakran, Gazze Şeridi’nde 2 yaş altındaki çocuklara süt verilmediği için binlerce çocuğun açlıktan öldüğünü ifade ediyor. Bu durum, açlıktan ölümlerle ilgili resmi rakamların çok daha üstünde bir boyut kazandığını gösteriyor.
Yetersiz beslenme yaşayan anneler, bebeklerine suyla karıştırılmış öğütülmüş baklagiller vermek durumunda kalmakta ki bu da bu yaş grubundaki çocuklar için son derece zararlıdır.
İsrail’in ne zaman duracağı konusunda kimse bir tahminde bulunamıyor. Avrupa ülkelerinin arka arkaya Filistin devletini tanıyacakları yönündeki açıklamaları, İsrail’in Batı’ya yönelik imajını nasıl etkileyecek, bunu eylül ayında gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler zirvesi gösterecek...