Emine Saydam

İran'ın Nükleer Programında Alarm Zamanı: Olası Sızıntılar Ne Götürebilir?

İran'ın Nükleer Programında Alarm Zamanı: Olası Sızıntılar Ne Götürebilir?

İran Nükleer Tesislerindeki Riskler ve Sonuçları

Nükleer tesisler, doğaları gereği birçok radyoaktif madde içermektedir. Bu maddeler, özel olarak tasarlanmış kaplar içinde depolanmakta ve tesisler, sızıntı olasılığını minimize edecek şekilde inşa edilmektedir. Ancak, kapsamlı bir saldırı bu güvenlik önlemlerini etkisiz hale getirebilir. ABD'nin saldırılarının ardından nükleer felaket olasılıkları tekrar gündeme geldi. İşte ortaya çıkan tüm risk senaryoları...

TEHLİKE SENARYOLARI MASADA

Uzmanlar, Fordo Nükleer Tesisi'ne yapılacak bir saldırının, nükleer bir patlama ile sonuçlanmayacağına vurgu yapıyor. Çünkü burada yer alan yüksek derecede zenginleştirilmiş uranyum, gaz formunda saklanıyor ve bu gaz, zincirleme bir nükleer reaksiyonu tetikleyemez.
Gaz halindeki uranyumun yoğunluğu nedeniyle geniş bir alana yayılması beklenmiyor. Dolayısıyla, sızıntı durumunda bile çevre halkı veya Tahran gibi uzak şehirler için ciddi bir tehdit oluşturması beklenmiyor.

“DAHA TEHLİKELİ TESİSLER BULUNMAKTA”

Ancak, riskler yalnızca Fordo ile sınırlı değildir. İran’daki Bushehr Nükleer Santrali ve Tahran’daki araştırma reaktörü gibi tesisler, çok daha fazla radyoaktif madde barındırıyor. Bu tür reaktörlerin hedef alınması, Fukuşima veya Çernobil benzeri felaket senaryolarını gündeme getirebilir.
Ayrıca, İsrail’de bulunan Dimona Nükleer Reaktörü, olası bir İran misillemesinin hedefi haline gelebilir. Dimona, İsrail’in nükleer silah programının bir parçası olduğu biliniyor ve bu reaktöre yönelik bir saldırı büyük bir nükleer krizi tetikleyebilir.

ABD'nin saldırısının ardından Fordo Nükleer Tesisi'nde son durum.

FÜZE SALDIRISI NÜKLEER PATLAMA YARATIR MI?

Bu kritik durumlar, bir füze veya bomba ile vurulduğunda veya başka bir stres altındayken sağlanamaz. Bu sebeple, İsrail veya ABD'nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının nükleer bir patlama ile sonuçlanma olasılığı bulunmamaktadır. Tesisler ve altyapıları zarar görebilir, ancak nükleer patlama ihtimali yoktur.

RADYASYON SIZINTISI TEHDİDİ NEDİR?

Uzmanlar, radyasyon sızıntısının nükleer patlamadan daha muhtemel bir felaket senaryosu olduğuna dikkat çekiyor. Nükleer tesisler, doğası gereği, gaz halindeki uranyum hekzaflorür (UF6) ve toz gibi birçok radyoaktif madde bulundurmaktadır. Füze saldırıları, hem kimyasal hem de radyolojik sızıntılara neden olabilir.
İsrail veya ABD tarafından gerçekleştirilen saldırılar bu maddelerin güvenli bir şekilde depolanmasına ve işlenmesine yönelik mekanizmalara zarar verebilir veya bunları etkisiz hale getirebilir.

RADYASYON SIZINTISI NELERE YOL AÇABİLİR?

Radyolojik sızıntılara dair en büyük örnekler, 1986’da Çernobil’de ve 2011’de Fukuşima’da yaşanan kazalardır. Bu durumlarda, büyük miktarda radyoaktif madde atmosfere salınmış ve insanlar ile diğer canlılar için ciddi bir tehdit oluşturmuştur. Daha yakın tarihte, Rus ve Ukrayna güçleri arasında meydana gelen çatışmalarda Ukrayna’daki Zaporizhia nükleer santralinde bir tehdit oluşmuştur. Zaporijya, Avrupa'nın en büyük nükleer santrali olup, çatışma sırasında birçok kez saldırıya uğramıştır.

NÜKLEER SİLAHIN DİĞER BOMBALARDAN FARKI NEDİR?

Nükleer bombalar, savaşta kullanılan geleneksel patlayıcılar ve kimyasallardan önemli ölçüde farklıdır. Geleneksel bombalar genellikle patlamaya teşvik eden çeşitli kimyasallar kullanılarak üretilir. Bu bombalar kendi başlarına patlayıcıdır ve tasarlandıkları şekilde kullanılmadıklarında bile devreye girebilirler.
Nükleer silahlar veya nükleer materyaller ise bu şekilde davranmaz. Bir nükleer bomba, geleneksel bombalar gibi patlamaz, fakat çok kısa bir sürede yüksek miktarda enerji açığa çıkararak hasar oluşturmaktadır. Nükleer silahlar, havada patlama amacıyla tasarlanmışken, geleneksel patlayıcılar çarpma anında patlamak üzere yapılandırılmıştır.

Birkaç milisaniyede büyük miktarda enerji açığa çıkararak çevredeki havayı milyonlarca santigrat dereceye kadar ısıtır ve patlama dalgaları olarak bilinen aşırı sıcak havanın genişleyen bir kabarcığını oluşturur. Bu hasarın çoğu, patlama dalgalarından kaynaklanmaktadır.